Selamun Aleyküm.
Yusuf ise karşımda çekingen tavırlar sergiliyor ve kafasını sürekli başka yönlere çeviriyordu.O an da boyumun onun çene hizasına geldiğini gördüm.Kafamı kaldırdım ve o ilk gördüğüm andan beri nefesimi kesen gözlerine baktım.Çikolata kahvesi gözleri sanki şuan da bambaşka bir renge dönüşmüştü.Bakışlarını benden çekmek istediğini hissettim ama yapamadı sanki.Şuan da ikimizde bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyor gibiydik.Rüzgar dağınık olan saçlarımı arkaya savururken,ikimizde yüzümüzde ki her bir zerreyi ezberlemek istermişçesine birbirimize bakıyorduk.Biraz daha böyle bakışırsak amacımı unutacaktım.Omuzlarımı dikleştirdim ve sabahtan beri yaşadığım olayların sebebi olan adama içimden geçen her şeyi aktarmayı istedim.Eğer bunu yaparsam rahatlayacaktım işte...Eğer bunu yaparsam ,o zaman yeniden bir yola girebilirdim...Eğer ruhumdan geçenleri dökersem onun yüzüne; işte o zaman asıl hikayeya başlayabilirdim...
................................................................................
"Daha birkaç dakika önce,senin yüzünden en yakın arkadaşlarımdan oldum!" dedim sesimin oldukça sinirli çıkmasını önemsemeyerek.Şu an o kadar sinirliydim ki...İçimden gelen zehri akıtmalıydım.Akıtacağım kişi Yusuf olmalıydı.Neden mi?Çünkü her şeyin sorumlusu oydu.Ya da ben birine suç bulmak için onu seçmiştim.Yusuf anlamadığını belli edecek bakışlar ile bana bakıyordu.'Yusuf da belki Fatma'dan hoşlanıyordur.' Dedi İçimden bir ses.Neden olmasın ki?Yeliz'in daha demin bağırarak yüzüme söylediği şeyler gerçekten doğruydu.Bu okul da Yusuf ile Fatma birbirlerine en uygun kişiliklerdi.Sinirim her dakika daha da artıyordu,damarlarımdaki kanın hızı git gide hızlanıyordu."Ne dediğinizi anlamıyorum." Dedi. Ve kafasını sağ tarafa çevirdi.Bu hareketiyle öfkemi kontrol edemedim ve sağ elimle çenesini tutup kendime çevirdim.Ona dokunmuştum.Biliyordum bu onun için çok ani ve yanlış bir hareketti ama umrumda değildi doğrsu.O kadar şaşırmıştı ki anında benden uzaklaştı ve kafasını başka yöne çevirerek konuşmaya devam etti;"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?Günahtan sevaptan hiç mi haberiniz yok sizin?" O an da aklıma Fatma ile Fatih'in ellerinin birbirine çarpması ve Fatma'nın uzun süre ağlaması geldi.
Evet!Ben gerçekten s*****tüm!Bağırmak istedim!"Ben sizin kadar edepli olamam!Olmakta istemiyorum!Hiçbiriniz umrumda değilsiniz artık!Ben bu okula annem için geldim!Duydun mu beni?Annem için!Hepinizden tiksiniyorum artık!Gerçekten saçmalıktan öte bir şey değil bu yaptıklarınız.Birbirinizi seviyorsanız,bakın gözlerinizin içine haykırın!Ben sizin bu gereksiz oyunlarınıza alet edeceğiniz kız değilim anladınız mı beni?Bıktım,usandım ya!Sırf saçlarımda bir bez parçası olmadığı için,sırf bugün sana bakmışım diye bana neler saydılar!Sen kimsin ya?Söylesene bana?Kimsin sen?Benim senle ne gibi bir işim olabilir?Önüne gelen senden bahsediyor!Gına geldi senin muhabbetinden!" dedim ve sabahtan beri sinirden sıktığım yumruklarımı serbest bıraktım.Burada olmak istemiyordum.Ben bunları haketmiyordum.
Adımlarımı geriye doğru attım ve Yusuf'dan uzaklaştım.Bakışlarımı kaldırıp ona baktığımda karşımda kafası son derece karışık olan bir Yusuf ile karşılaştım.Gerçekten şuan ne yapacağını bilemiyordu.Laflarımla onu darp etmiştim sanki.Bir şey demesini istedim.Beni ayıplamasını ya da bana destek olmasını.Sabahtan beri ihtiyacım olan cümleleri ondan duymak istedim.Beni sarıp sarmalamasını ve hepsinin geçeceğini söylemesini istedim.Şuan ona çok ihtiyacım vardı.Bakışlarında ki şaşkınlığı görmemek elde değildi.Nasıl davranması gerektiğini kestiremiyordu.Susmuş öylece bana bakıyordu.Doğru duydun...Yusuf bana bakıyordu.Hem de en derinlemesine...Ben ise sadece onun konuşmasını bekliyordum.Arkadaşlarımın bana yaptığı ihaneti söyleceği sözlerle yok etmesini diliyordum.Keşke,Yusuf ile başka şartlarda başka bir zamanda karşılaşabilseydik.Keşke içimdeki ona karşı olan saçma duyguları söküp atabilseydim."İçimden geçen şeyleri söyleyebilsem...." Dedi ve kafasını eğdi.O da çaresizdi...Bunu hissediyordum.İkimizde üzgündük.İkimizde boş boş yere bakıyorduk.Ta ki gözlerim kararana kadar.Geriye sadece boşluk kaldı.Keşke böyle hep siyah bir tabloya bakarak yaşayabilseydim.Yaşamak saçma geliyordu aslında.Daha ne kadar çabalayabilirdim ki?Beni seven kimse yoktu,herkes beni hayatından bir pislikmişim gibi kovalamaya çalışıyordu.Yapayalnızdım.Boştaydım...Ait olduğum yerdeydim aslında.Evet,ben buydum.Ben, koca bir boşluktum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmam Hatip mi?-TAMAMLANDI.
Spiritual"İMAM HATİP Mİ?" "Amca,ben imam hatipe falan gitmem!Ya ben Allah'a inanmıyorum bile doğru düzgün nasıl gidebilirim?" Amcam sinirle oturduğu koltuktan kalktı ve yüzüme türkürüklerini saçarak konuşmaya başladı,sinirden kıpkırmızı...