Selamun Aleyküm.
İyi okumalar...
"Gerçekten inanılır gibi değil!" dedi Yeliz,sesinin yüksek çıkmasını önemsemeyerek.Ellerim ile ağzımı kapatmış öylece duruyordum.Yusuf gerçekten benim tanıdığım,o aşık olduğum adamdan çok farklıydı bunu anlamıştım.Böyle bir tepkiyi kırk yıl düşünsem tahmin edemezdim.Onu hiçbir zaman bu kadar sinirli görmemiştim.Ben Yusuf'u her zaman sakin,halim selim bir insan olarak tahmin etmiştim.Özgür'e resmen kafa atmıştı.Eminim şuanda okulda tamamıyla biz konuşuluyorduk.Bu o kadar utanç vericiydiki...
"Acaba beklesemiydik ya?Yusuf Enişte ne yaptı acaba?" dedi Yeliz.Beni kolumdan çekip eve getirmişti apar topar.Ona ne kadar teşekkür etsem azdı; çünkü biraz daha orada dursaydım büyük ihtimal oracıkta bayılacaktım.Yeliz yanıma oturdu ve elimi tuttu;"Şahaneydi ya değil mi?" dedi.Bir şey demedim ve boş boş bakmaya devam ettim.Bu garip tavrımı Yeliz anlamış olacakki hemen vücudunu dikleştirip sağ eli ile çenemi kavradı ve;"Sakına bana Yusuf'u sinirli gördüğün için ondan soğuduğunu söyleme!" dedi.İstemsizce göz devirdim."Bizimki kötü huy görünce bırakılacak bir sevda mı?" dedim.Yeliz dediğimi duyduğu an da kahkaha attı ve;"Minübüs şoförü gibi konuştun kız." Dedi.Ayağa kalkıp pardüsemi,eşarbımı çıkarmaya başlamıştımki telefonum çalmaya başladı.Bugün oldukça yorucu birgündü.Kimdi acaba arayan?Rehberlik Hocamdı."Meryem!Ne demek pazar günü seni istemeye geliyorlar?" dedi.Anında koltuğa düştüm.Dondum kaldım!Nasıl?Nasıl yani?Yeliz hemen yere düşen telefonu aldı ve içeri gitti.
Aradan geçen iki dakika sonra Yeliz hışımla odaya girdi ve;"Şoklardayım şuanda!" dedi.Acilen kendime gelmeye çalıştım ve Yeliz'e bakıp;"Ne dedi?" dedim.Yeliz bana cevap vermeden odadan çıktı ve koşar adım elinde su ile geri döndü."İç şu suyu,hiç iyi görünmüyorsun.Ne olacak senin bu şaşkoloz halin ya?" dedi.Bir şey diyemeden suyumdan yudumladım.Yeliz ayağa kalktı ve önümde bir oraya bir buraya yürümeye başladı."Ha...Haddi anlat." Dedim zoraki bir halde.Çenem titriyordu sebepsizce."Sakına bayılma anlatıyorum." Dedi gözlerini benimkilere dikerek.Derin bir nefes aldım ve konuşmasını bekledim.İçimden 'Güçlüyüm...güçlüyüm...' diyerek.
"Daha demin Yusuf Enişte Hocamızı aramış, biraz sinirli bir şekilde bu işin acilen olması gerektiğini ve seni ondan mı isteyeceğini vs. sormuş.Rehberlik Hocamız tabikide seni ondan isteyeceğimizi ve bu kadar acele etmemesi gerektiğini söylemiş.Bir de senin kararının kesin olmadığını söylemiş.Yusuf bunu dinlememiş tabi pazar günü seni istemeye geleceklermiş.Rehberlik Hocamız bileti ayarladım diyor, Perşembe günü İstanbul'a gidiyorsun."
Bir süre tepki vermeden sindirmeye çalıştım,birkaç gün öncesine kadar aşırı sakin bir hayatım vardı.Şimdi ise şu hale bak,Yusuf buraya geldiğinden beri hergün bir olay yaşıyordum, daha sonra sinirle ayağa kalktım."Bu çocuk delirdi mi?Ne istemesi?Ne İstanbul'u? Tamam onu seviyorum ve tabikide kararım belli ama neden bu kadar acele ediyoruz?" dedim sesimi yükselterek.Yeliz bir şey demeden benimle beraber yanımda yürüyordu."Gerçekten Yusuf'u anlayamıyorum." Dedim.Gerçekten çok öfkeliydim.Bir o yana,bir bu yana yürürken bir anda Yeliz kolumdan tuttu ve,"Anlasana be!Bir an önce adı konsun istiyor ve seni birine kaptırmaktan korkuyor." Deyip tebessüm etti,daha sonra ellerini bir anda birbirine çarpıştırdı ve;"Bizede böyle seven birini nasip eyle Allah'ım lütfen." Deyip gözlerini kapadı.Onun bu haline kahkaha attım ve;"Bilemiyorum.." dedim.Yeliz heyecanla konuşmaya devam ettii;"Şimdi Perşembe gününe iki günümüz var.Hocamız önceden çağırıyorki hazırlık yaplım,rahatlayalım.Neyse ben de seninle beraber dönerim o zaman." Dedi.Yeliz'in yanımda olması gerçekten büyük bir lükstü.Devam etti;"Finallerden sonra evlenirsiniz o zaman." Dedi.O böyle deyince gözlerim faltaşı gibi açıldı birden.Gerçektende iş oraya doğru gidiyordu.Ben bu kadar hızlı gitmesini istemiyordum ama.Sonuç olarak Yusuf'un beni sevdiğini bilmeyi bile doğru düzgün sindirememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmam Hatip mi?-TAMAMLANDI.
Espiritual"İMAM HATİP Mİ?" "Amca,ben imam hatipe falan gitmem!Ya ben Allah'a inanmıyorum bile doğru düzgün nasıl gidebilirim?" Amcam sinirle oturduğu koltuktan kalktı ve yüzüme türkürüklerini saçarak konuşmaya başladı,sinirden kıpkırmızı...