27.BÖLÜM-Çok Garip...

6.6K 607 339
                                    


Selamun  Aleyküm.

Bölüm  hemen geldi:)

İyi  okumalar...

Sunumumuzun olacağı gün sonunda gelip çatmıştı,Özgür ile onların fakültelerinde çalıştığımız günden beri hiç konuşmamıştık.Sadece ben sunumu hazırlayıp ona mail yoluyla yollamıştım.Çalışıp çalışmadığını bile bilmiyordum.Birkaç kez mesaj atıp nasıl gittiğini sormak istemiş;ama daha sonra utanıp geri çekilmiştim.Merakla sunumumuzu bekliyordum.Aramıza mesafe koymakla doğru olanı yaptığımı düşünüyordum.Onunda bunu anlayışla karşılaması ve buna uygun davranması işime gelmişti.Sabah namazından sonra biraz Kuran okudum ve ezberlediğim sayfalardan tekrarlarımı yaptım daha sonra laptobumu elime alıp son kez eksiklik olup olmadığını kontrol ettim.Her şeyin yolunda olduğunu görünce kızlara kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim,kahvaltıyı hazırlayacağım sırada telefonuma gelen mesaj ile adımlarımı tekrar odama yönelttim.Bu saatte kim mesaj atardıki? Telefonumu elime alınca mesajın Özgür'den gelmiş olduğunu farkettim.Bu sefer göz devirmedim çünkü ödev teslim günü gelmişti ve önemli bir şey olabilirdi.Acaba sunumda eksik bir şeyler mi vardı?Lütfen olmasın dedim içimden.

Mesaja tıkladığımda iki renk gömlek resmi görünce şaşkın şaşkın ekrana baktım daha sonra alttaki mesajı okuyunca gözlerim ister istemez devrildi.Biri lacivert diğeri ise buz mavisi gömlek vardı fotoğrafta.Altına ise,"Hangisini ütülüyeyim?" yazmıştı.Bir an onu ütü yaparken hayal edince gülme isteğim gelmişti.Benim çevrimiçi olduğumu görmüş olacakki hemen tekrar mesaj attı;"Bugünden sonra benden kurtuluyorsun,hadi ama bari bugün sıcakkanlı ol." Yazmıştı.En sonunda peşimi bırakması için;"Mavi." Yazdım sadece. Telefonumu masaya bıraktım ve kızlara omlet yapmaya başladım.Her şeyin hazır olduğunu gördüğümde Canparem'in saçı başı dağınık bir halde yanıma geldiğini gördüm.Sanki uykusunda birilerini pataklamış gibi bir hali vardı.Bu haline gülümsedim."Hayırlı Sabahlar Canparem." Dedim.Sadece kafasını salladı ve göbeğini kaşıya kaşıya banyoya girdi.Ben işime geri döndüğümde tekrar telefonuma mesaj geldi.Kesin Özgür'dendir diye düşündüm.Ondan olduğunu gördüm."Erken gel,okulda tost falan yeriz,nasıl sunduğumu bir gör." Dedi. Haklılık payı oldukça yüksekti çünkü onu hiç sunum yaparken izlememiştim.Herkesle beraber derste onu dinlemem yanlış olurdu.Önceden görmeliydim ve eksik var mı kontrol etmeliydim."Tamam." dedim ve hazırladığım kahvaltıyı yapamadan odama gittim hazırlanmak için.

Bugün havanın güzel olmasından dolayı çok kalın olmayan bir şeyler giyebilirim diye düşündüm ve gömlek yaka,oldukça ince olan siyah pardüsemi giydim.Üzerine zümrüt yeşili ince şalımı tüm omuzlarımı kapatacak şekilde örttüm ve daha sonra ince kordonlu siyah saatimi taktım.En son olarak siyah uzun minik çantamı sağ koluma taktım.Laptobumu çantasına yerleştirdim ve bugünki derslerin kitabınıda Laptop çantasına sıkıştırıp evden çıktım. Okula yürüme mesafesinde olduğu için evimiz; yavaş yavaş yolda yürümeye başladım.Havanının sıcak olmasından dolayı kıyafet seçiminde oldukça doğru bir seçim yapmış olduğumu gördüm.Yavaş adımlarla okula gitmeye devam ettim.Telefonumun çalması ile adımlarımı daha da yavaşlattım.Arayan kişi Özgür'dü.Nerede kaldığımı soracaktı herhalde.Hemen açtım ve;"Yoldayım,geç mi kaldım?" dedim adımlarımı hızlandırarak."Bugün zümrüt yeşili şal mı taktın?" dedi. Durdum."Siyah mı giyindin?" dedi.Nasıl ya?Nerden biliyordu bugünki giydiklerimi.Arkama baktığımda Özgür sırıtarak bana bakıyordu. Buz mavisi gömleğini giymişti,altına ise siyah pantolon.Elinde benimki gibi bir laptop çantası."Burada ne işin var senin?" dedim.Birkaç saniye öylece bana baktı.İkimizinde elinde hala telefon vardı.Farkedince gülmeye başladık.

İmam  Hatip mi?-TAMAMLANDI. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin