24.BÖLÜM-RABBİM.

7.2K 663 773
                                    

Selamun  Aleyküm.

Uzun  zaman  sonra  kavuştuk.Yorumlarınızı  bekliyorum.Tepkilerinizi  merak  ediyorum.

İyi  okumalar...

Çok yorulmuştu,bakışlarını benden çekti ve gökyüzüne bakıp bir şeyler mırıldandı.Daha sonra aniden bana döndü,kollarımı tuttu ve;"Meryem,gerçekten hak din İslam!" dedi.

...............................................

.3 yıl sonra.

"Sad harflerine daha fazla vurgu yapmalısın canım."

"Hocam gerçekten dilim dönmüyor." Dedim utanarak.Hocamda bu sözümden sonra gülümsedi ve;"Çok yol katettin Meryemciğim,bunuda halledersin sen." Dedi ve derin bir nefes alıp devam etti;"İnşallah hafızlığın derslerine mani olmaz." Dedi. Bu lafından sonra yüzümde derin bir gülümseme oluştu."Elimden gelenin en iyisini yapacağım inşallah." Dedim."Ezberin iyi olmuş ama dediğim gibi mahreçlerin biraz daha kuvvetli olsa daha iyi olur.Cuma günü ayarladığımız sayfadan devam et.İnşallah hedefimiz olan yere geleceksin." Dedi.Cümlesini bitirdikten sonra ayağa kalktım ve canparemin yanına doğru yol aldım.Odaya gittiğimde canparemi her zamanki gibi yatağında kitap okurken buldum.Bu kızın kitap okuma alışkanlığına hayrandım doğrusu.Yüzü koyun yattığı için sırtına kocaman bir şaplak indirdim ve;"Heeeyyyy!!!Ezberini verdin mi bakayım sen?Oturmuş kitap okuyor!Şuna bakın ya!!!" dedim yüzümde derin bir gülümseme oluşmasını engelleyerek.

"Yaaaa vurmasana şapşiğim.Biliyorsun bugünlerde çok dertliyim." Dedi.Lafını bitirir bitirmez kocaman bir kahkaha attım.Son zamanlarda okuduğu bir kitabın sonunda kızla oğlan birleşmeyince bizim kız depresyona girmişti.Sürekli 'neden?neden?' deyip duruyordu."Tamam tamam senin depresyonuna saygım var ama;ezber hedefimizede ulaşmamız lazım bunu unutma." Dedim ciddileşerek.Hemen göz devirdi ve;"Kızım sen her halükarda yaparsın.Sen ne inek kızsın ya?Gıcık oluyorum sana!Senin yüzünden hocada sürekli bizi azarlıyor!" Bu sefer göz devirme sırası bendeydi."Ben sadece işime odaklıyım canım." Dedim ve kalkıp dolaptan şalımı ve feracemi aldım.Şalımı omuzlarımı kapatacak şekilde bağladım ve feracemi giydikten sonra siyah kol çantamı alıp ben hazırlanana kadar öylece yatakta kitap okuyan canparemin sırtına bir şaplak daha attım.Anında ayağa kalktı ve;"Yeter ya!Senin yüzünden sırtım mosmor olacak!" dedi ve koluma vurmaya başladı.Onun bu cılız kollarından çok fazla güç çıkmayacağını bildiğim için öylece ona bakıp sırıtmaya başladım.Bir süre sonra vurmayı kesti ve gözündeki kocaman gözlükleri başına doğru çekti ve;"Nereye gidiyorsun bakalım sen?Eğer markete gidiyorsan bana on tane çikolata ve iki tane peynirli çubuk kraker al." Dedi ve sırıttı.O kadar çok çikolata yiyorduki,tüm yüzü sivilceydi.Onun iyiliği için uyarıp duruyordum ama beni dinlemiyordu.

Onun için hayatta üç şey çok değerliydi.Bunlardan ilki tabikide kitapları ikincisi çikolatasıydı ve üçüncüsü ise peynirli krakerdi.Onun bu hallerini görünce yanaklarını mıncırmak istiyordum.Daha fazla karşımda öylece durmasına dayanamadım ve;"Yeliz için hediye bakmaya gidiyorum.Biliyorsun doğum gününe az kaldı.Senin siparişlerini de alırım.Hadi Allah'a emanet." Dedim ve yurttan çıktım.Adımlarımı ilk olarak fotoğrafçıya yönelttim.Yeliz ile olan on tane fotoğrafımızı çıkarmak ve albüm yapmak istiyordum.Daha sonra güzel bir kutunun içini onun seveceği tarzda minik hediyelerle doldurmak ve birkaç not yazmak istiyordum.Yeliz şuanda yanımda değildi ama ona kargo yoluyla yollayabilirdim.

İşimi hallettikten sonra cebimde çalan telefon ile elim oraya gitti ve acele ile açtım.Arayan kişiyi görünce yüzümde bir gülümseme oluştu;"Selamun Aleyküüüüüm!" Arayan kişi Berrin idi.Berrin özel bir üniversitede tarih bölümünü kazanmıştı.Bölümünü ve okulunu oldukça seviyordu ama ayrı olmak ikimizide çok üzüyordu.Bizde onunla anca telefon yoluyla hasret giderebiliyorduk.O İstanbul'da ben ise Ankara'daydım.İkimizde mutluyduk Elhamdülillah."Aleyküm Selaaaaam"dedim onun coşkusuna benzer olacak şekilde."Nasılsın bakalım görüşmeyeli?" dedi sevecen sesi ile."Ne yapayım işte daha demin ezber verdim şimdide öyle geziyorum dışarıda." Dedim."Vay vay!Sonunda dışarı çıktın bakıyorum.Tüm yaz tatilini o yurtta kapalı olarak geçiriyorsun ya hani!Ondan dedim." Dedi.Sesindeki sitem her şekilde anlaşılıyordu.Haklıydı aslında.Yaz tatilde İstanbul'a gelmem için herkes ısrar etmişti ama hiçbir şekilde gidememişdim.Hafızlığa başlamıştım ve böyle bir sorumluluk altında gezemezdim.

İmam  Hatip mi?-TAMAMLANDI. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin