Macera Bölgesi

Bölüm 26 "Evim Güzel Evim"

-Hiç konuşmayan birisi.Sesli bir şekilde herkeze "İyi geceler"diye bağırdım.Birden odamızın kapısı açılınca içeri giren Justin oldu.Ciddi bir şekilde"Toparlan çıkıyorsun buradan"dedi.-

Çok şaşırmıştım.Hemen kalkarak Justin e yaklaştım.Şaşkın bir şekilde"Ama niye?"diye sordum.Justin gözlerini devirerek"Katil bulundu"dedi.O an çok mutlu olmuştum.Allah sesimi duydu ama kimin olduğunu çok merak ediyordum.Justinle koridorda hızlı yürüyorduk.Ona sırıtarak"Peki kimmiş o öğrenebilir miyim?"dedim.Justin ciddi birşekilde"Hayır"dedi.Kaşlarımı çatıp"Ama okadar acı çektim o gerizekalının yüzünden!"diye bağırdım.Justin duraksadı ve biraz düşündükten sonra"Tamam ben soruşturma yaparken sen gözlem odasında olacaksın"dedi.Onay anlamında kafamı salladıktan sonra Justin bir kapıyı işaret ederek"Gir ama sessiz ol"dedi."Tamam"diyerek odaya girdim.Oda karanlık ve bir kanepeden başka birşey yoktu. Duvar cam gibiydi soruşturma odasını çok iyi görebiliyordum.Kanepeye oturup adamı gözlerimle süzmeye başladım.30 yaşlarında,takım elbiseli,kafası biraz kel bir adamdı.Ciddi bir işte çalışana benziyor.Ne bileyim işte,avukat,hukukçu gibi bir şey.Bunları düşünürken odaya Justin girdi.Sandalyeye oturarak tutuklanan adamın dosyasını açtı.Sesli birşekilde"Mason Smith,31 yaşında...Avukat...."dedi ve adama sert bir bakış attı ve devam etti"Bu meslekle nasıl buradasın?"diye sordu.Mason derin nefes aldı ama cevap vermedi.Justin dosyasını kapatıp"Hadi anlat."dedi.Mason konuşmaya başladı"O gün ben bardaydım.Bütün mahkemeleri kazandığım için gece biraz rahatlamak istiyordum,bu yüzden bar a yöneldim.Tabii orada da müzik,bira,vodka,başlayınca aklımı kaybettim.Yanımda Louis oturuyordu ve oda mutluydu,içiyordu benim gibi.Sohbete başladık.Konuştuk.Sonra yanımıza bir kız geldi ve bardan içki istedi.Louis onun arkasını mıncıklayınca bende dayanamadım ona vurdum.Sonra güvenlik hemen bizi ayırıp bardan attı.Barın yanındaki Lincoln street e çıktı Louis, bende peşinden geldim.O an hala çok sinirliydim.Onun kafasına yumruk attım ve Louis yere yığıldı.Sonra onun karnına birkaç tekme attım ve oradan uzaklaştım"dedi.Ağzım iki karış açıktı.Ben uyurken Louis dövülerek öldürüldü.İnanmıyorum.Justin sırıtarak"Tamamdır herşey uyuşuyor.Louis karaciğer yırtılmasından ölmüştü zaten.Senin tekmelerin 20 yaşındaki gencin karaciğerini yırttı."dedi ve ayağa kalktı.Telsizini çıkarıp birşey söyledi ardından iki polis gelip Mason u götürdü.Ben odadan çıkıp Justini koridorda beklemeye başladım.Justin gelince ciddi birşekilde"Tamam bukadar.Evine gidebilirsin"dedi.Justine merakla"Chris ve Jak la vedalaşabilirmiyim?"diye sordum.Justin gözlerini devirerek"O kadar önemlimi yani,tamam ama kapıyı açmadan"dedi.Kafamı salladım ve odaya yöneldim.Kapının yemek verilen dar yerinden gözümle odaya bakıp"Chris,Jak"diye seslendim.İkiside kalkıp kapıya yaklaşınca"Gerçek katili buldular.Ben evime dönüyorum ama sizinle tanıştığıma memnun oldum.Çünkü:Hayatta sadece benim değil başkaların da problemleri olduğunu öğrendim.Başkaların problemi de daha kötü.Ve Jak...Ailenden haber alcam ve sana geri iletcem merak etme."dedim.Jak gülümseyerek"Teşekkür ederim Richard."dedi.Jak a bakarak"Ama birkaç bilgi lazım"dedim.Jak kıpırdanarak"Ne lazımsa veririm yeterki öğren"dedi.Gülümseyerek"Soy adınız ve fransanın hangi şehirde yaşadığınız"dedim.Jak gülümseyerek"Paris,Zaho."dedi.İkisiyle vedalaştıktan sonra karakoldan çıktım.Kendimi çok mutlu hissediyordum.Özgürlüğü kaybedince sadece onun değerini anladım.Ana caddeye çıkıp taksi tuttum."Central Park"dedim ve taksi hareket etti.Saat 12 ydi.Bence herkez uyuyordu bu yüzden sessizce girmeyi planlıyordum.Taksi göktelenimizin önünde durduğunda cebimde duran son paramı çıkarıp taksiciye uzattım ve arabadan çıktım.Apartmana girince güvenliğin uyuduğunu farkettim bu bir avantajdı gece gece yine sorguya çekilmek istemiyordum.Sessizce oradan geçip asansöre bindim ve 34cü katımıza çıktım.Birden birşey hatırladım.Ben anahtarımı anneme vermiştim!Nasıl girecem sessizce?Kapıyı sessizce tıklamaktan bir çare bulamadım.Biraz bekledikten sonra kapıyı açan uykulu annem oldu.Ağzım kulaklarıma çıkmıştı gülerek"Anne!"dedim.Annemin gözleri hemen açıldı.Fısıldayarak"Oğlum!"dedi ve sarıldı.İkimiz eve girdik.Hiçbir yerde ışık yanmıyordu.Uyuyorlardı galiba.Annem gülümseyerek"Nasıl çıktın?"dedi.Gülerek"Gerçek katil bulunmuş"dedim.Annemi anlından öpüp"Hadi anne yat sen bende duş alıp yatcam"dedim.Annem kanepeye geri yattı bende merdivenlerden sessizce çıktım ve duşa yöneldim.Kirli kot pantalonumu ve kısa kollu kırmızı tişörtümü çıkarıp kirlilere attım.Duşa girip kafamı yıkadım ve aynı anda tıraş oldumki uzun sürmesin.Tam duştan çıkacakken kapı açıldı.Lisa koşarak klozete yaklaştı ve istifra etti.Duştan çıkmayarak yanımdaki havluyu alıp belime doladım ve duştan çıktım.Lisa kafasını kaldırıp şaşkınlıkla"Richard??"dedi.Gülerek"Uy uyandırmaya kıyamadım bebeğim,ben döndüm!"dedim kollarımı açarak.Lisa bir sevinç çığlığı attıktan sonra bana sarıldı.Kafasını okşadıktan sonra Lisa kafasını kaldırıp"Herşeyi yarın anlat benim uykum var"dedi gülerek.Gülümseyerek"Tamam"dedim ve Lisayı kucağıma alarak yatak odamıza götürdüm.

-Uzun oldu biraz kusura bakmayın :) Beğenen varmı?Vote layın da bakalım kimler beğenmiş.Sizi seviyorum arkadaşlar :D