Bölüm 18 "Allah Beni Kahretsin"

1K 35 2
                                    

~ Saat:5 ti çok yorgunduk.Balkona oturduk ve kahve içerek güneşin doğuşunu izlemeye başladık.~

Güneş doğarken göz kapaklarım her saniye daha ağır oluyordu ve sonunda gözlerim kapandı.O an çok rahatlamıştım.Uyandığımda Lisa hala omzumda yatıyordu her yer aydınlıktı.

Cebimden telefonu çıkarıp saate baktım saat 11di.Sıcak bir rüzgar yüzüme vuruyordu.Lisayı uyandırmaya kıyamıyordum.Sessizce etraftaki gökdelenleri balkondan izlerken Lisa uyandı.Uykulu bir şekilde "Bebişim."dedi.Gülerek "Uyandın mı prenses" diye sordum.Meleklerin gibi güzel yüzüne bakarken gülümsedim.

Kafasıyla onayladı.

Saçları dağınıktı ama yinede çok tatlı gözüküyordu.

Elimi yavaşça onun beline indirdim.

Lisa dudaklarıma bakarak bana yaklaşmaya başladı ki telefonumun titrediğini fark ettim.Bay Cross arıyordu.Ayağa kalkıp telefona cevap verdim.'Efendim Bay Cross.'dedim.Bay Cross cevap verdi.

'Biletlerinizi ayarladım Richard.Bir tek Paul un ve senin bileti hala bende.Bir saat sonra gelmezseniz burada kalırsınız' dedi.Endişeli bir şekilde 'Peki Bay Cross geliyoruz' dedim.

Telefonu kapatarak yine Lisanın yanına oturdum.Lisa bana bakarak “Ne oldu bebeğim” diye sordu.Onun yanağına elimi koyup ”Hayatım.Bay Cross bizden yeni bölüm istiyor ve bu yüzden bizi yeniden bir yere gönderecek.”dedim.

Lisa üzgün bir şekilde ”Ne kadar orada olacaksın?” diye sordu. ”Bir hafta” diyerek ona sarıldım.Lisa derin nefes alarak ”Tamam.Ama.Bana bir şeyler getir” diyerek güldü.Gülüp “Tabii ki o konuyu merak etme.Ama ben sana sürpriz yapacaktım ettin içine!”dedim alayla.Bana hafifçe vurup “Etmedim!Sen yinede sürpriz gibi yap bende şaşırmış numarası yapacağım” dedi sırıtarak.

Kalkarak “Peki.Hadi ben hazırlanayım bir tanem” dedim ve odama çıktım.

Paul u arayıp hazırlanmasını istedim.Altıma kot pantolon üstüme de gri tişört giyerek evden çıktım.Kırmızı bmw me oturup Paul un evine sürdüm.

Apartmana yaklaştığımda Paul beni bekliyordu.Arabama bindi ve “Ne var o kadar önemli?Dizi izliyordum!”dedi.Yüzüm şaşırmış ve gülmüş arasında kalmıştı.Kahkahamı tutamayarak Paul a ”Sen karı mısın???”diye haykırdım.

Bana sinirle baktı.

“Voov voov tamam sakin ol baby” diyerek onu sakinleştirdim.

Arabayı çalıştırıp Bay Cross un binasının yolunu tuttuk.Binanın önüne geldiğimizde arabayı park edip içeri girdik.Koridordan geçerken üstümde bakışlar hissettim o yöne kafamı çevirdiğimde bana bakan Louisle göz göze geldik.

Hiç aldırmayarak yürümeye devam ettim.Paul la Bay Cross un odasının önüne geldik.Paul ciddi bir şekilde “Ben tıklayacağım sen konuş” dedi.Sinirli bir şekilde ”Hayır hep ben konuşuyorum bu sefer ben açacağım kapıyı sen konuşacaksın.” dedim.

Paul bana dönüp “Atma be hep sen açıyordun ben konuşuyordum!Bu sefer sen konuş ben açayım!”dedi.Ben tam cevap verecekken Bay Crossun kapısı hızlıca açıldı ve Bay Cross gülerek ”Tamam ben açarım be” dedi.

Çok utanmıştım.Kırmızı olduğumdan emindim.

Paul odadaki koltukların birine oturarak “Nasıl duydunuz?” diye sordu Bay Cross’a.Bay Cross koltuğuna oturdu ve gülerek laptopunu bize doğru çevirdi.Meğerse kapının üzerine kamera yaptırmış.Anlıma vurup kafamı eydim.

Bay Cross ciddileşerek bize zarfı uzattı ve “Biletleriniz.Bu gece 2 de uçağınız var.” dedi ve çalan telefonuna cevap verdi.

Paul heyecanla zarfı yırtarak biletleri çıkardı.”Nereye gidiyoruz bakalım?” dedi.Ona yaklaşıp onun cevabını bekledim.Birden Paul “MEKSİKA!!!” diye fısıldadı.Bay Cross telefonunu eliyle kapatarak “Gidebilirsiniz” dedi.Binadan çıkıp arabama oturduk.

Paul mutlu bir şekilde “Çoktandır orayı hayal ediyordum” dedi.Ona bakıp “Çok saçma.Meksika da eğlenceli bir şey mi var!”dedim.

Paul sinirli bir şekilde ”Malmısın?Yaz festivallerini hiç gördün mü?” dedi.”Yok” diye cevap verdim.Paul gülerek “O zaman sus” 'dedi.Onu evine bırakıp bir de hazır olmasını söyledim.

Apartmanımın önüne geldiğimde bmw mi park edip asansörle yukarı çıktım.

Evime girdiğimde masanın üzerinde duran bir demet gül benim canımı sıkmıştı.Sinirle “Bu ne?”diye tısladım.Lisa mutlu bir şekilde “Çiçek” dedi.

Sinirim iyice bozulmuştu.”Kim gönderdi?”diye sordum terleyen ellerimi ovuşturarak.Lisa gülerek “Bilmem ki.İsim falan yok.” Dedi tebessümle.

Sert adımlarla merdivenlerden yukarı çıktım.

Valizimi çıkarttım içini yazlık eşyalarla doldurdum.Lisa yanıma gelip ”Ben dışarı çıkıyorum arkadaşım geldi” dedi.Çok güzel görünüyordu.Süslenmişti iyice.Parfüm banyosu yapmış gibiydi.Arkadaşı için mi bu kadar süslenilir?Güvensizlikle ona “Tamam.Bende toplanacağım ve Paul un yanına gideceğim” dedim.Lisa sinirli bir şekilde “Tamam git!” dedi ve odanın kapısını hızlıca kapatıp gitti.Neye bu kadar sinirlenmişti acaba güvensizliğime mi?....

..........5 Saat Sonra...........

Hava kararmıştı.

Valizimi alıp bagajıma attım.

Arabayı çalıştırıp Paul un evine sürdüm.Paul yine hazırlanmış duruyordu onunda valizini bagajıma atıp arabayı çalıştırdım.Hava alanına gelene kadar hiç konuşmuyordum.Konuşamıyordum.Aklımda sadece o gül demeti,Lisa nın süslenmesi vardı.

Paul bana dikkatlice bakarak “Bir şey mi oldu?” diye sordu.

“Evet…”dedim direksiyonu iyice kavrayarak.”Ne oldu?”diye sordu Paul.

“Eve geldiğimde masada bir demet gül gördüm.Kim gönderdi diye sorunca bilmediğini söyledi gülerek…”derin bir nefes verdim…

Paul “Güvenmiyor musun?”diye sorunca gerildim.

Güvenmiyor muydum?

“Güveniyorum ama…Dışarı çıkarken yani arkadaşıyla buluşacakken çok parfüm sıktı.Ben de şüphelendim…”diyerek içimde oturanları ona döktüm.

Paul yavaşça güldü ve ”Bilmiyorum dostum ama…Parfüm sıkmak ihanet demek değildir.”dedi.

Paul un sözlerine hak vererek arabamı park ettim.

Bütün güvenlik,pasaport olaylarını geçtikten sonra uçağı beklemeye başladık.

Saate bakarak Lisa yı düşünüyordum.Arasam mı?Aramasam mı?Arasam mı?diye düşünürken gözlerimi bir dakikalığına kapattım.

Paul un beni dürtmesiyle uyandım.Paul“Hadi uyan uçağa girelim orada uyursundedi.

Uykulu bir şekilde kalktım ve uçağın içine girdik.Yerimizi aldıktan sonra Lisa yı arıyacağımı hatırladım.Telefonumu elime alınca mesaj geldi.

'İyi geceler Richard....

Seni çok seviyorum biliyorsun ama bugün beni çok kırdın ve hala anlamamışsan.BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM RİCH.ŞU AN BARDAYIM YANIMDA KATY VE ROSA VAR.ONLARLA VODKA İÇİYORUM.ÇÜNKÜ BAŞKA TÜRLÜ RAHATLAYAMİYCAM.SENİ ARİYACAKTIM AMA KEYFİNİ BOZMAK İSTEMEDİM.İYİ EĞLENCELER RİCHARD.

Seni çok seven ama sana çok ama çok kırgın olan Lisa.'

Macera BölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin