-Annemin anlayışlılığını çok seviyorum.Hep bana destek olur,benle arkadaşça davranır.Hem bizi görenler bizi hep kardeş zaneder.Annemle vedalaştıktan sonra Hava Alanının yolunu tuttum.-
Bu gün anneler günü olmasına rağmen annemle kalamıycaktım ama ona hazırladığım sürprizi işe gidince görücek.İyiki herşeyi önceden planlamışım.Hava Alanına yaklaştığımızda taksiye parasını ödeyip arabadan çıktım.Küçük kırmızı tekerlekli valizimi arkamdan sürükleyerek Hava Alanına girdim.Annemin ünlü modacı olması bana büyük avantajlar veriyordu.Bütün kontrollerden problemsiz geçip uçağın kalkışını beklemeye başladım......................Richard ın ağzından......................
Birinin beni uyandırmasıyla gözlerimi açtım.Önümde duran Chris oldu.Kafamı kaşıyarak kalktım.Chris"Günaydın Richard.Uyandırmak istemedim ama kahvaltı saati"dedi.Gözlerimi ovarak"Tamam önemli değil"dedim.Kapının deliğinden uzatılan yemeklere yaklaştım.Bir yumurta ve bir dilim ekmek.Allahım ben seni üzecek ne yaptım bu hayatta?Tabağımı alıp Chris in yanına oturdum.Yumurtayı çiğneyerek"Bu gün ayınn kaçı?"diye sordum.Chris biraz düşündükten sonra"11 i olmalı"dedi.11 i mi?Anneler günü...Oha.Annem benim arayışımı yada mesajımı bekliyordur.Hem benim burda olduğumu bilmiyordu.Lisa da bir anne diyebiliriz.Ona da bir kutlama mesajı atabilirdim.Bunları düşünürken dün fotoğrafa bakıp ağlayan adam yemeğini bitirmiş tavana bakıyordu.Tabaktakileri çabucak bitirerek yanına yaklaştım."Ben Richard"dedim elimi uzatarak."Jak"dedi."Fransız mısın?"diye sordum.Kafasıyla onayladı.Yanına oturup"Dün fotoğrafa bakıp ağlıyordun.Birşey mi oldu?"dedim.Jak in yüzü asıldı.Cebinden buruşmuş fotoğrafı çıkartarak bana uzattı.Fotoğrafı elime aldım.Fotoğrafta Jak ve ailesi vardı.Jak derin nefes alarak"Bu benim eşim ve çocuklarım,bu benim annem ve babam,bu da abim..."dedi üzgün bir sesle.Fotoğrafı ona geri verip"Niye burdasın?"diye sordum.Jak kendini tutarak"Mafyanın eline düştüm"dedi.Şaşkın bir şekilde"Derken?"dedim.Jak fotoğrafı cebine koyup"Çok iyi bir işim vardı.Fakat başa mafya nın biri geçince bizi işleri için kullanmaya başladılar.Bir gün sıra banada geldi.Adam kafama silahı dayarak beni tehtid etti.Ya bunları amerikaya götüreceksin,ya da ilk önce ailen sonra da sen öleceksin dedi.Bana birşey kalmadı."dedi.Çok şaşırmıştım.Jak in hali benimkinden daha berbattı.Ama anlamadığım şey vardı."Bunları derken neyi kastetti yani neyi getirdin amerikaya?"diye sordum.Jak titreyen bir sesle"Uyuşturucu...."dedi ve devam etti"Ve görevimi tamamlayamadım.Kim bilir yaşıyorlar mı,mafya onlara bir şey yaptı mı?"dedi.Jak ağlarken bende ailesini düşünüyordum.Birden odanın kapı açıldı.Polis içeri girip"Richard Von.Ziyaretçin var"dedi.Acaba kim gelmişti burada olduğumu kimse bilmiyordu.Polisle odadan çıkarak ziyaretçi odasına girdim.Masada oturan annemi görünce çok şaşırdım.Annemin elinde peçete ve o peçeteyle gözlerini siliyordu.Annemin ağlamasına dayanamıyorum hiçbir zaman,ağlatanı parçalayabilecek duruma geliyorum.Annem beni görünce ayağa kalktı ve ağlayarak"Richard oğlum"dedi.Anneme yaklaşıp sarıldım"Anne ağlama lütfen.Ben suçsuzum.Ben çıkacam burdan.Ağlama anne"dedim.Ama işe yaramıyordu.Annemin gözyaşlarını silerek"Anne lütfen"dedim.Annem kendisini tutarak"Tamam.Senin için kendimi tutacağım"dedi.Annemi anlından öperek"Anneler günün kutlu olsun"dedim.Annem bana sıkıca sarılıp"Sağol oğlum"dedi.Cebimden evimin anahtarını çıkarıp anneme uzattım"Anne burada kalabilirsin senin için çok rahat olur"dedim.Annem bana bakıp"Alamam.O sizin Lisayla eviniz"dedi."Anne alırmısın"dedim.Annem başını eyip anahtarı elimden aldı.Yanımıza yaklaşan polis"Ziyaretçi zamanınız tükenmiştir."dedi.Annemin gözünden yine ırmaklar boşalmaya başladı.Anneme sıkıca sarıldım ve polisin eşliğinde geri döndüm.Of kahretsin.Artık hayatım hapishane de mi geçicek?
...................Lisa nın ağzından.............................
Birinin dürtüsüyle gözlerimi açtım.Kadın hostes gülerek"Hanımefendi.Hanımefendi.New-York tayız"dedi.Hızlıca yukardaki korpitten küçük kırmızı valizimi çıkarttım deli gibi koşarak uçaktan indim.Beni bekleyen sinirli insan dolu otobüse binip hava alanının binasına ulaştım.V.I.P ten geçerek hava alanından çıktım.Taksiye binip evimize sürdüm.Acaba Richard hangi karakolda.Eve gelince hemen bütün karakolları aramayı düşünüyorum.Onu bulmak için herşeye razıyım.Taksiden inip binaya girdim.Asansöre binip 34 üncü katımıza çıktım.Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.Kapıyı açtığımda yerleri silen Richard ın annesiyle karşılaştım.Çok seviyordum o kadını.Gülümseyip"Anneler günün kutlu olsun anneciğim!"dedim ve ona sarıldım.Richardın annesi gülerek"Çok teşekkür ederim bitanem.Kusura bakma eve daha yeni geldim çıkarım istiyorsan rahatsızlık getiriyorsam.Richard bana anahtarı verdide birkaç saat önce."dedi.Şaşkın bir şekilde"Olur mu anneciğim benim evim senin evin.Richard ın nerde olduğunu biliyorsun dimi?"diye sordum.Richard ın annesi üzgün bir şekilde"Evet."dedi.Birden kapı çaldı.Kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda önümde Paul un şaşkın ifadesiyle karşılaştım.Paul"Richard nerde?Louis....."derken sözünü kesip"Biliyorum.Richard karakolda onun yanına gidiyoruz sende gel"dedim.Paul kafasıyla onaylayıp içeri geçti.
.................Richard ın ağzından......................
Zaman hiç geçmiyor burada.Birbirimizde bakmaktan başka birşey yapmıyoruz.Duvara yaslanıp yerde otururken kapı açıldı.Sabah giren polis gelmişti bana bakarak"Ne kadar da çok ziyaretçin var"dedi.Ayağa kalkıp polisin arkasından yürüyordum.Acaba bu sefer kim gelmişti.Odaya girdiğimde bana bakan Lisa yla göz göze geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Macera Bölgesi
Pertualangan#Wattys2015 Beton şehirde yaz tatilini harcamamak için ekvator ormanlarına arkadaşlarıyla gelen Lisa. Birgün onlar geziye çıkarken arkadaşlarının üzerine mağra çöküyor. Lisa arkadaşlarını kurtarmak için yardım ararken Richard adlı birini buluyor. Ac...