Emrelerin ne durumda olduğunu öğrenmem gerekiyordu. O yüzden molaya çıkacağımı bildirerek kapının önüne çıktığımda hemen Emre'yi aradım. İlk çalışta açılan telefona "Ortam çok gergin" diyerek yanıt verdi. Söylediğine göre Akif, bir patronun da kendisi olduğuna dair uzun bir nutuk çekmişti. Şimdi sohbet normal seyrinde ilerliyor gibi görünüyordu. Yağız'ın araya girmesi ile Emre'nin bilgi aktarımı bölündü. Sonra bana da Yağız'ın söylediğini aktardı. "Akif senin kim olduğunu sormuş"
"Tamam, bunu detaylı olarak konuşalım. Konuşmalar zaten kayıt altında. Yarın dinler ne bulabileceğimize bakarız."
Böylece içeri geçip işimin başına döndüm. Gecenin ilerleyen saatlerinde yoğunluk biraz azaldığında beni tekrar yukarı çağırdılar. VVIP odasında şimdi sadece üç ortak kalmışlardı. Ben içeri girer girmez Akif gözlerini sakınmadan üzerime dikmişti. Doğrudan bana hitap ederek "Kulübün kalitesi giderek artıyor, böyle seksi piliçleri işe aldığı için Alper'e zam yapmalıyız" dedi. Bu adam avukattı yahu! Nasıl bu kadar iğrenç olabiliyordu?
Benim vücudumdan yayılan gerilim ile Atlas'ınki yarışacak düzeydeydi. Herhangi bir şey dememesi için içimden dualar ediyordum. Masayı hızlıca toplayıp çıkana kadar sessiz kaldım. Son olarak kapıdan çıkmadan önce "İyi akşamlar" dedim.
Vardiyam bittiğinde çıkışta Atlas'ı görmeyi beklerken buldum kendimi. Ancak ne Range Rover'dan ne de Atlas'tan bir iz yoktu. Ben de aracıma atladığım gibi eve sürdüm. Evde gecenin kritiğini Emre ve Yağız ile yaptıktan ve Akif geldiğinde oluşan gerginliğin sebebini araştırmamız gerektiğine karar verdikten sonra sıcak bir duş alıp ballı sütümü içtim. Sabaha karşı beş gibi uykuya dalarken aklımda hala bu gerginliğine neyin sebep olabileceğine dair senaryolar vardı.
Çirkin bir ses ile bölünen uykuma geri dönmeye çalışırken sesin hala devam ettiğini fark etmem bunu zorlaştırıyordu. Gözümü açıp kaynağını bulana kadar susmuş sonra yeniden beynimde delik açmaya başlamıştı. Telefonu elime alıp kim olduğuna bile bakmadan "Ne var ya bu saatte?" diye açtım.
"Arya? Kızım iyi misin?" annemin endişeli sesi kulağıma ulaştığında ok gibi fırladım yataktan. "Anne!" diye resmen çığlık attım.
"Kızım iyi misin? Kaç defa aradım açmayınca merak ettim. Uyuyor muydun?"
"Evet, geç yattım."
"Uyku problemin yeniden mi nüksetti?" diye sordu. "Kızım tekrar doktora gidelim mi? Ne zamandır devam ediyor?"
"Yok, anneciğim uyku problemi değil, sadece dün gece Emre ile film izleyeceğiz derken saatin farkına varmamışız. Sen ne yapıyorsun?" Hay dilim kopsun! Anneme yalan söylemiştim ve bu durumdan oldukça rahatsızdım. Ama bunun onun iyiliği için olduğunu hatırlattım kendime. Kalbine indirmek istemezdim.
"İyiyim ben de çocuğum, kaç gündür konuşamadık. Öyle bir arayayım dedim."
"İyi yapmışsın anneciğim. Babam nasıl?"
"İyi o da" derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti. "Kızım biz seni çok özledik. Babanın işleri malum ama ben bir geleyim diyorum."
Eyvah! Hayır, olamaz. Annem gelemez. Annemin gelmesi demek tüm işleri daha da karmaşık hale getireceğinden buna acil bir çözüm bulmalıydım. Her daim hazır olda bekleyen tilkilerim şu an bana ihanet ederek bir yerlere saklanmışlardı. Sonra aklıma diğer işten istifa ettiğimi anneme söylemediğim geldi. Hemen "Anne işler bu ara çok yoğun, çoğu akşam mesaiye kalıyorum. Hatta dün de kaldığım için bugün öğleye kadar izin verdiler. Ama az kaldı, ben izin alacağım zaten" dedim.
Bozulsa da "Tamam, öyle daha iyi olur" dedi. Bir süre daha havadan sudan ve benim ne zaman evleneceğimden konuştuktan sonra telefonu kapattık. Tek arayan annem değildi. Emre de aramıştı. Hatta iki telefondan birden aramıştı. Güvenli hattı kullanarak ona geri dönüş yaptım. Kendilerinin Oyuk'a çoktan vardıklarını, yemek yemememi, kahvaltıyı kendisinin hazırlayacağını söyledi. İşime de gelirdi doğrusu çünkü uyuyacağım diye saati neredeyse on iki yapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çember
RomanceSıradan bir kızın 17 yaşında yaptığı bir hata yüzünden 8 yıl sonra şansı dönebilir mi? Arya, mutsuz işinde her güne lanet okuyarak başlıyordu. Bir gün hayatının teklifi geldi. Emre, Arya'ya yaptığı teklifin sonuçlarının bu derece başına bela olacağ...