Sabah büyük bir gürültü ile uyanmıştım. Üstümü giyinip başörtümü takıp aşağıya indim.
Camı tadilat eden bir adam, Yiğit ve Burak. Bir dakika Burak'ın ne işi vardı burada.
"Burak?" Dedim soru sorarcasına.
Arkasına dönüp selam verdi.
"Hayırdır?" Dedim şaşkınca. Arkadaşımı eşini burada göremeyi beklemiyordum haliyle.
"Hayır Mihrimah hayır. Yiğit benim yakın arkadaşım olur" dedi.
Gözlerimi hayretle açmıştım.
"Sen ciddi misin?" Dedim.
Evet manasında başını salladı.
"Beğenemedin mi" ukalaca söylendi Yiğit.
Gözlermi devirmekle yetindim.
"Mihrimah.." tam arkamdan Saliha'nın sesi gelmişti.
"Saliha" diyerek arkamı döndüm ve ona sıkıca sarıldım.
"İyi misin?" Dedi. Gözlerinde mahcubiyet vardı.
"Allah'a şükür" dedim burukça gülümserken.
Yiğit ve Burak kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı.
Saliha ile mutfağa geçtik. Ayşe teyzede kahvaltı hazırlıyordu.
"Burak, Yiğit'i nereden tanıyor Saliha?" Dedim.
"Liseden" dedi. Açıkçası çok memnun gözükmüyordu. "Çok yakın arkadaşıymış" dedi. Sesi kinayeliydi.
"Nasıl ya ben bu adamı sizin düğünde hiç görmedim ki" dedim.
"Aslında vardı ama sen görmemişsin demek ki" dedi. "Sen onu bunu boşver. Olanları biliyorum. Çok üzüldüm. Volkan amcayı babam bilirdim biliyorsun. Olanlara çok şaşırdım. Şimdi ne olacak?" Dedi üzgündü cidden.
"Bu evde kalacakmışım. Üstelik benimle evlen dedi bu adam bana Saliha" dedi sinir ve sitemle.
Susmuştu. Cevap vermedi. Gözlerini kaçırıp önündeki bardaktan su içti.
"Benimle evlen dedi" dedim tekrardan bastırarak.
"Biliyorum" dedi gözlerini kaçırmaya devam ederken.
"Ne oldu Saliha?" Dedim.
"Canım" dedi ve elimi tuttu. "Galiba gerçekten evleneceksiniz" dedi.
Ona uzaylı gözmüş gibi baktığıma emindim.
"Yok artık Saliha" dedim.
Dudaklarını büktü mecbur der gibi bakıyordu.
"Sebep sadece bu evde kalmam içinse evlenmem. Bende babam gibi yurt dışına giderim. Bu kadar basit. Neden sadece tek çaresi evlilikmiş gibi konuşuluyor" dedim.
"Yurtdışına çıktın diyelim seni rahat mı bırakırlar. Babanı da rahat bırakmayacaklar zaten" dedi mutfakta varlığını yeni fark ettiğim Yiğit.
Derin bir nefes verip arkamı döndüm.
"Ne demek istiyorsun" dedim sinirle.
"Birşey demiyor Mihrimah" dedi Saliha olayı kapatmaya çalışıyordu.
"Seni koruyabilmesi lazım Mihrimah. Ya sen Yiğit'in karısı olursan sana kolay kolay dokunamazlar anla artık" Burak sitemle söylenmişti.
Sinirle kafamı ellerim arasına aldım. Çıldıracaktım.
"Beni korumak zorunda değilsin. Bunu neden yapıyorsun Yiğit?" Dedim.
Yiğit küçümseyen bir tavırla bana baktı.
"Bilmediğin şeyler var çok konuşuyorsun" dedi gözlerini kısarak.
"O zaman o bilmediğim şeyleri anlatın" dedim sabrımın sınırlarına dayanmıştım.
"Sabırsızsın" dedi.
Bakışlarımı Saliha'ya çevirdim. Üzgün bakıyordu.
"Bizde kalmanı teklif ettim ama güvenli olmazmış" dedi mahçupça.
"Ah baba" diye sitem ettim. "Düştüğüm durumlara bak" sinirlerim bozulmuştu. Her şeye ağlamak istemiyordum ama yapamıyordum. Babama kızmak istemiyordum ama yapamıyordum.&&&&
Bir kaç gün okula gitmeyeceğim. Daha doğrusu Yiğit böyle olması gerektiğini söylemişti. Bi ara okula beni yakın korumalarla felan gönderecek diye korkmadım değil ama Burak ile aynı sınıfta olduğumuz için buna gerek duymamış.
Saliha ile "odamda" oturuyorduk.
"Sanırım evleneceğim" dedim ağlamaklı bir tonda.
"Böyle olacağı belliydi. Dur bakalım Allah'tan ümit kesilmez. Hem böylesi hayırlıdır belki" dedi.
Birşey diyememiştim.
"Haklısın her şerde vardı bir hayır" dedim.
"Şanslı bir kızsın" dedim Saliha'ya.
"Neden" dedi gülerek.
"İstediğin biriyle güzel bir evlilik yaptın" dedim.
"Aaa Mihrimah ağlarım bak şimdi" dedi. Omzumu sıvazlayarak. "Keşke elimizden bir çare gelse" dedi.
Gözlerimi kapatıp alnımı ovdum.
"Senin evlendiğine en çok Ceyhun üzülecek"dedi.
Gözlerimi açıp hızla ona döndüm.
"Neden?" Dedim.
"Çocuk sana bu yıl sonu evlenme teklifi edecekti hatta babandan isteyecekti." Dedi.
Bense onu ağzım açık dinliyordum.
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Ceyhun iyi bir insan ama böyle olduğunu daha önce fark etmedim. Bana neden söylemedin?" Dedim.
"O da bana söylemedi zaten Burak'a söylemiş. Burak ağzından kaçırdı" dedi.
Dudaklarımı büküp anladım dercesine başımı salladım.
"Babam ne yapıyor acaba?" Onu cidden çok merak ediyordum. Ve de çok özlüyordum. İki gün olmasına rağmen çok özlemiştim.
Ondan yalnızca altı ay ayrı kalmıştım. Oda yurt dışına yabancı dil eğitimine gittiğimde. Onda bile dayanamayıp altı ay erken dönmüştüm.
"Allah bilir bir daha ne zaman onu göreceğim" dedim.
"Üzgünüm ama biraz zor. Hem polislerden hem o fransızlardan kaçması gerekiyor" dedi Saliha.
"Saliha biliyor musun seni Murat hocaya söyleyeceğim sana iyi not versin. Çünkü karşında ki hastayı hiç kandırmayan ona düm düz doğruları söyleyen bir psikolog olursun" dedim gözlerimi devirirken.
"Ne yapayım aldığım dersler böyle sende uygula" dedi.
"Aman!" Dedim ve ayağa kalktım.
"Neyse" dedi ve o da ayağa kalktı.
"Ne yani gidiyor musun" dedim sanki az öne trip aran ben değilmişim gibi.
"Gitmem lazım Burak mesaj atmış gidiyoruz diye. Hem yarın geleceğim tamam mı?" Dedi bana sarılıp.
"Peki" dedim ve bende ona sarıldım.
"Bu arada sana bir sır vereyim" dedi.
"Ne" dedim heyecanla.
"Bak emin değilim Burak'a da söylemedim ama galiba hamileyim" dedi.
Ağzımdan ufak çaplı bir çığlık kaçmıştı. Saliha hemen ağzımı kapatıp sus işreti yaptı.
"Deli misin kızım" dedi gözlerini büyütürken.
"Sen emin misin" dedim.
"Evet.. hayır .. bilmiyorum" dedi utangaçça.
"Doktora gidelim" dedim.
"Bilmiyorum bir hafta felan geçsin üzerinden" dedi.
"Tamam" dedim yüzümdeki koca sırıtışla."ay hadi inşallah be Saliha" dedim ona yanağını mıncıklayarak.
Oda aynı hareketi bana yaptı.
"Allah'a emanet ol" dedi ve kapıya doğru gitti.
"Sende, kendine iyi bak ha" dedim onu tembihlercesine.&&&&&&
"Yiğit nerede Ayşe teyze" dedim salona girerken.
"İmam getirmeye gitti" dedi bir yandan televizyon izliyor bir yandan da çekirdek çitliyordu.
Gözlerim yuvalarından fırlayacak oldu resmen. İmam mı getirmeye gitti!!
"Otur kız sapsarı oldu şaka yaptım" dedi.
Kafamı yana eğip yüzüne bön bön baktım.
"Ne komik ama" dedim. "Bi güldüm ki sorma" tripli tripli yanına oturup bende televizyona bakmaya başladım.
"Sorunun doğru cevabı şu ki canım kızım, Yiğit arkadaşı ile buluşmaya gitti. Kapıda da beş tane koruma var" dedi ve kahkaha attı. Sanırım bu kadın olanları kaldıramamış ve kafayı yemişti.
"Neye gülüyorsun" dedim şaşkınlıkla.
"Yiğit evdeyken kapıda bir koruma duruyor o gidince beşe çıkıyor. Hayır yani Yiğit dört adama bedel mi ben onu merak ettim" dedi hala iştahlı iştahlı çekirdek çitlerken.
Kafamı hayretle sallayıp bende çekirdek çitlemeye başladım.
Yaklaşık on on beş dakika sonra fragmanlarından tanıdığım dizi hakkında yorum yapmaya başladım.
"Bu dizidekiler de amma sadist be Ayşe teyze her bölüm bir ev yakıyorlar yada kavga ediyorlar"dedim.
"İşte bunların hepsi reytinglerin oyunu herşeyin arkasında reytingler var kızım" dedi ciddi ciddi. Bu kadını bıraksalar stand-upçı olurmuş. İnce esprileri var.
Kendime hakim olamayıp güldüm.
Tam bu sırada kapı açılmış Yiğit gelmişti.
"Yavaş gül" gözlerimi kocaman açıp hemen sustum. Mahcubiyetle alt dudağımı ısırdım.
"Bak şimdi evlenmezsen olmaz. Sesli güldün adam duydu görüyor musun?" Dedi Ayşe teyze gülerek.
Elimi Ayşe teyzenin alnına koyup ateşini ölçtüm.
"Teyzem sana bir şey mi içirdiler" dedim.
"Şaka yapıyorum" dedi.
"Yapma" dedim ve masum bir gülücük attım.
Yiğit hayattan soğumuş gibi merdivenlerden çıkmıştı.
"Bu çocukta bi değişik. Gıcıkta biraz. Böyle bazen kendi herşeyle dalga geçiyor. Bazen de böyle buz gibi. Hiç sevmediğim tip. Böyle damadım olsun istemezdim ama imkanlar kısıtlı" dedi.
En son koltukta bayılma numarası yaparak ona bıktığımı belirtmeye çalıştım.
"Şu diziyi fazla izleme demiştim Ayşe teyze." Dedim kumandayı alıp televizyonu kapatırken.
"Hadi Allah rahatlık versin" dedim ve merdivenlerden çıktım.
Yiğit odasının kapısından kafasını çıkarıp
"İki gün sonra imam nikahı var daha fazla uzamasın. Resmi nikahı daha sonra yaparız" dedi.
"Hııaı" diye değişik bişey çıktı ağzımdan.
Ne dedi bu kız der gibi bakıp kapısını sertçe kapattı.
Ayaklarımı sürüye sürüye odama girip kapıyı kilitledim.
"Kaçışı yoktu anlaşılan. Saliha'nın dediği gibi hayırlısı budur belki de" diye mırıldandım.
"Rabbim sen herşeyin en iyisini bilirsin." Dedim.
Benim imtihanımda ise beni sevmeyen bir adam ve benim sevmediğim bir adamla evlenmek varmış demek ki..Selamunaleyküm arkadaşlar. İnşallah beğenmişsinizdir. Çok dram olmasın diye bir adet Ayşe teyzemiz var.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum inşallah. Allah'a emanet olun💕🍂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZEN (Düzenleniyor)
General FictionCinayetin parçalanmış sayfaları... Aşk, hüzün, öfke, acı, feda... belki de her şey, her his, her duygu Bir adam var. Belinde silah, elinde kitap. Kalıplaşmışın dışında. Aşık, anlayışlı, bilgili, iyi kalpli... Genç bir kadın var. Yüreği özlemle dol...