Şarkı: Beautiful crime (sözlerinin çok alakası yok ama şarkı mükemmel;))
Keyifli okumalar.
Seri hareketlerle etrafıma bakınıyordum. Göze çarpan kimse gerçekten yoktu.
Korku ayaklarımdan başıma kadar kademe kademe ilerlerken yüzümde ki kanın çekildiğini hissettim.Sertçe yutkunup Bade'ye baktım.
Aynı şekilde bana bakıyordu.
"Neler oluyor?" Dedim ürkekçe.
Başını sağa sola salladı.
"Bilmiyorum" diye mırıldandı ve kolumdan çekip hızlıca yürümeye başladı.
"Kaçıyor muyuz?" Dedim ona ayak uydurmaya çalışırken.
"Kısmen" dedi ve daha da hızlandı.Kolumu elinden kurtarıp durdum.
"Korktuğumuzu neden belli edelim ki!" Dedim.Aniden durup arkasını döndü.
"Ölmemek için!" dedi.Bıkkınca kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.
"İlla ki başımıza gelecek" diye mırıldandım."Henüz hazır değilim" dedi ve tekrar kolumdan tutup hızlıca yürümeye başladı.
Ondan nefret ediyordum, o da benden ama şu aralar en çok muhattap olmak zorunda kaldığım kişi oydu.
Gözlerimi devirerek onu takip ettim.Olay yerinden uzaklaştığımızda durdum. Ben durunca o da durdu.
Arkama dönüp baktığımda bu tarafa doğru gelen siyah giyimli birini görür gibi olmuştum.Hadi ama burası bu kadar kalabalık olmak zorunda mıydı?
"Neye bakıyorsun?" Dedi Bade.
"Sanki birisi geliyordu ama ben arkamı dönünce gözden kayboldu" dedim kaşlarımı çatıp.O da bakınmaya başladı.
"Bence hemen arabaya ulaşsak iyi olacak" dediğinde ona baktım.
"Aynen" dedim ve hızlı adımlarla yol kenarına doğru gittik.Arabaya ulaştığımızda nasıl bindiğimizi bilememiştik.
Bade, gaza basıp ana yola çıktığında yüzümüzde endişeli bir ifade vardı.
"Arayan kimdi acaba. Arayan asıl katil olabilir" dedim parmağımı şıklatıp.Bade gözlerini kocaman açıp yarım saniyeliğine bana baktı.
"Öyleyse peşimizde bir katil var" dedi çığlık atarcasına.Derin ve bıkkın bir nefes verdim.
"Ya sen avukatsın. Böyle şeylere alışkın olman lazım" dedim."Avukatlar polisiye filminin karakterleri gibi hayat yaşamıyorlar ki" dedi sitemle.
"Sende haklısın" dedim. "Önemli olan bu arayan kimdi. Tamam!" Dedim başımı sallayıp.
"Karakola gidiyoruz haydi" dediğimde bana saçmalama der gibi baktı."Neden" dedi.
"Gizli numaranın sahibini bulurlar da ondan" dediğimde biraz tereddütte kaldı.
"Haydi bak yolu kaçırmada dön karakolun yoluna" dedim heyecanla.
Ani bir kararla direksiyonu kırıp doğru yola girdi.Elimde ki telefonumu sıkı sıkı tutuyordum.
Evet herşey buna bağlı.
Gözlerimi kapatıp rahat bir nefes aldım.Yarım saat sonra karakolun önüne geldiğimizde hızlı adımlarla inip merkeze girmiştik.
Murat'ı bulup gerekli işlemeleri yaptırmıştık.
"Hatın kayıtlı olduğu isimde bir vatandaşımız yok. Evet haliyle gizli bir kimlik kullanmaları doğal." Dedi Murat kaşlarını çatmış ekrana bakarken.
Onuzlarımı düşürüp Bade'ye döndüm.
Umutsuzca bana baktı.
Yapacak birşeyimiz yoktu şu an için ve teşekkür edip karakoldan çıktık.İkimizde büyük karamsarlıkla arabaya bindik.
"Bana gidelim. Görüntüleri detaylı inceleyelim. Önemli yerlerin görüntüsünü alıp dosya haline getirelim. Mihrimah gerekirse sabaha kadar uyumayalım ama bütün delilleri düzenleyelim. Dahası bu telefon görüşmesini kanıtlamamız lazım. Çok işimiz var" dedi telaşla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZEN (Düzenleniyor)
General FictionCinayetin parçalanmış sayfaları... Aşk, hüzün, öfke, acı, feda... belki de her şey, her his, her duygu Bir adam var. Belinde silah, elinde kitap. Kalıplaşmışın dışında. Aşık, anlayışlı, bilgili, iyi kalpli... Genç bir kadın var. Yüreği özlemle dol...