Anonim'in itirafının ardından 1 gün geçmişti. Mesaja sadece görüldü atabilmiştim çünkü ne diyeceğimi bilememiştim. O kadar hoşuma giden bir mesajdı ki... Artık onu yadırgamıyordum çünkü şaşırtıcı derecede samimi olmuştuk. Ne ara onun hakkında psikopat diye düşünürken bir anda alıştığım ve her gün konuştuğum bir adama dönüşmüştü bilmiyordum ama bu durumdan şikayetçi değildim.
Arkadaşımızın doğum günü bugündü. Hatta muhtemelen 2 saat sonra başlayacaktı.
Derin'in saçlarını maşaladıktan sonra üstümü giyindim ve Derin'in benim için seçtiği topuklu ayakkabıları ayağıma geçirdim. Dün beğendiğim elbiseyi her ne kadar kazıklansam da almıştım. Ve şimdi aynada kendime bakarken, iyi ki almışım diyordum. Gözlerim elbisenin üzerinde gezinirken aklıma Anonim'im geldi. Bugün hiç konuşmamıştık çünkü ben yoğun tempodan telefonuma bile bakamamıştım.
Ayağımdaki uzun topuklular yüzünden zorlukla yürüyerek yatağımın üstündeki telefonu aldım. Whatsapp'a girer girmez, Anonim'in 2 saat önce birkaç mesaj bıraktığını gördüm.
Anonim: Hey!
Anonim: Orada mısın?
Anonim: Doğum günü bugün mü olacak?
Anonim: O elbiseyi giyeceksin değil mi...
Anonim: Sana bakan her erkeğin kafasını koparıp kokteyl bardağına süs diye sıkıştırmak isterdim.
Psikopat ruhlu Anonim'in mesajlarını yüzümde bir gülümsemeyle okuduktan sonra ona cevap vermedim ve zarif, siyah topuklularımın bileğimdeki ince bağını bağladım. Elbiseyi hafifçe aşağıya çekeledikten sonra yakasını da düzelttim. Köprücük kemiklerim açıkta kalıyordu ve boynum da çok boş gözüküyordu.
Takı kutusundan sade, küçük bir zincire benzeyen kolyeyi alıp taktım. Sadece boynumu kaplıyordu ama güzeldi.
Derin abartılı bir makyaj yapıp kırmızı straplez elbisesinin yakasını düzeltirken, kahverengi gözlerime koyu bir makyaj yaptım. Dudaklarıma da parlatıcı sürdükten sonra öylesine parfüm sıktım.
"Ben hazırım."
Derin rujunu sürerken aynadan bana baktı. "Mert alacak bizi. Allah'a şükür bu halde otobüse binmeyeceğiz."
Mert üniversiteden bir arkadaşımızdı. Benimle samimi değildi ama sanırım Derin'le samimilerdi. "Tamam." Dedikten sonra küçük, siyah bir çantaya Irmak -doğum günü kızı- için aldığım hediyeyi ve telefonumu koydum. Cüzdanımı da çantama attıktan sonra odadan çıktım ve uzun süreli korna sesinin ardından, Mert'in gelmiş olduğunu düşünüp üstüme siyah bir şal alarak dışarıya adımımı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayat Ekmek
Teen Fiction"Âşık olacağımız kişiyi kendimiz seçmeyiz, derler. Ama ben bu düşünceyi desteklemiyorum. Ben seni seçtim, Leyla. Bu yüzden; kalbini kazanana kadar senden vazgeçmeyeceğim." |25.08.2017|