Bayat Ekmek| 32

4.3K 283 41
                                    

Eve dönüş yolunda konuşmadım. Duyduklarımı sindirmem birkaç günümü alacaktı ve şu an o kadar utanıyordum ki... Sürekli beni sevdiğini söylüyor, ya da kanıtlıyordu. Onun yanında nasıl davranmam gerektiğini artık bilemiyordum. İltifatlarına, itiraflarına söyleyecek mantıklı bir cevap bulmam imkansızdı. Bu yüzden susuyordum.

Tıpkı kırk beş dakika öncesi gibi.

Egemen, arabanın içi sıcak olmasına rağmen ısrarla maskesini ve şapkasını takmaya devam ediyordu. Ben rahatsız olmayayım diye asfalt yolda oldukça yavaş ilerliyorduk. Çünkü midem ağzımdaydı. Her an kusacakmış gibi hissettiğim için camı biraz aralamış, gözlerimi kapatmış dinleniyordum.

Ve birden Egemen'in kalın, boğuk sesi kulaklarıma doldu.

"Otobüste yanına oturduğum gün, çikolatalı parfümünün tanıdık hissiyle başımı omzuna yaslamak istemiştim -küçük bir bilgi vereyim; senin kokunla aynı diye çikolata kokulu parfüm almıştım- orada uyumak, belki günler geçirmek... Ama muhtemelen beni orda linç ederdiniz... Hatta sizin beni tanımadığınızı anlayan çevredeki insanlar bana sapık muamelesi yapar, yaşlı teyzeler çantalarıyla beni döverlerdi." Sesi titrediğinde gülümsediğini anladım. Üstelik benim de dudaklarımda bir tebessüm oluşmuştu.

"Sonra sen uyudun. Dakikalarca seni izledim. Belki yanlıştı bilmiyorum ama başını omzuma yaslamaktan alıkoyamadım kendimi. Yüzünün tüm hatlarını, gece göz kapaklarımda canlandırabilmek için zihnime kazıdım. Sağ gözünün hemen aşağısındaki beni, maskara sürmemene rağmen upuzun olan kirpiklerini..."

Birden gözlerimi açıp şaşkınlıkla ona baktım. "Maskarayı nereden biliyorsun sen?"

"Cidden o kadar cümle arasından buna mı takıldın?" gülümseyip kısa bir süre bana baktıktan sonra tekrar yola döndü. "Bir ablam var." Açıklamasını yaptıktan sonra dönen başımı ve bulanan midemi yatıştırmak için kafamı tekrar geriye yasladım.

"Senin hakkında bir şey öğrenmiş oldum." dedim.

"Benim hakkımda birçok şey bilmeni isterdim." Sonlara doğru sesi kısıldı. "Ben senin hakkında her şeyi biliyorken, sen Baran hakkında her şeyi biliyorsun."

Kaşlarım çatıldı ve boynum kıtlayacak kadar sert bir hareketle başımı kaldırdım. Baran... Onu nereden biliyordu?

"Sen Baran'ı nereden biliyorsun?"

Baran benim Denizli'ye taşınan ve hala kalbimin bir yerlerinde kıvrılıp uyuduğunu düşündüğüm eski sevgilimdi.

Egemen gözlerini yoldan ayırmayıp cevap verdi. "Telefonunu aldığım zaman, bir adamın fotoğraflarını gördüm. Kendi fotoğrafından çok o adamın fotoğrafları vardı. Bunu söylemek istemezdim ama, ne kadar canımın yandığını bilemezsin." Egemen sertçe yutkununca nefesimi tuttum. "Sonra o adamın kim olduğunu anlamak için notlarına falan baktım. Belki bir şey yazıyordur diye." Araba kırmızı ışıkta durunca bana döndü.

"Yazdıklarını toplasam bir kitap ederdi biliyor musun? Benim deli gibi sevdiğim kadının başka bir adamı yine aynı delilikte sevmesi... Can yakıcı. Çok." Önceden bana aşkla baktığı
için parlayan gözleri, şimdi gözleri dolduğu için parlıyordu. İçimin parçalandığını hissettim. Özür dilemek istedim. Beni bu kadar sevdiği için. Ancak cesaretimi toplayamadım ve susmaya devam ettim.

"Onun gözlerinin rengini derin bir okyanusta prensini bekleyen ve sırf o prens için kuyruğundan vazgeçecek bir denizkızının yosundan yapılmış tacına benzetmişsin. O kadar güzel bir tabir ki bu. Yemyeşil gözleri var dememişsin mesela. Her cümleye acı, hüzün veya mutluluk taşıyan anlamlar yüklemişsin." Yazdığım şeyler bir bir aklıma gelirken yutkunamadığımı hissettim. Kim bilir Egemen'in kalbi bunları dillendirirken nasıl acıyordu? Yüzünün aldığı hali görmemek gerçekten iyiydi. Maskesine teşekkür ediyordum.

Susup kaldığında tüm bu ıstırap ve vicdan azabı bitti sandım ama sözlerine kısık sesle devam etti ve bu son sözler, ucuna köz bağlanmış oklar gibi yüreğime saplanıp vücudumu yakmaya başladı.

Egemen dalga geçer gibi bir kahkaha attıktan sonra, bu zamana kadar duymadığım kadar acı bir sesle mırıldandı: "Benimkiler ne senin gözünde? Toprak rengi mi? Ya da dümdüz, kahverengi?"

-

1k ya adım adım yaklaşıyoruz ve inanılmaz mutluyum cidden. Yaptığın yorumlar ve oylar beni çok motive ederek yazma isteğimi arttırıyor ve otomatikmen bölümler hızlı geliyor. Artık bazı şeyleri de kesinleştirmeye başlayacağım bu yüzden kitap daha güzel bir hâl alacak.

Aynı zamanda, 1k olduğumuz zaman yeni bölümü en güzel yorumları yapan birine ithaf edeceğim. Öpüyorum hepinizi. Hadi iyi geceler İncir Ağaç'larım ❤️

Bayat EkmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin