Anonim'im ile her şey çok hızlı gelişmişti. Uzun süredir konuşuyorduk, artık ona alışmıştım. Bugün evimin önüne geleceğini söylemişti. Sabahtan beri onu düşünmekten hiçbir şeye odaklanamıyordum. Üstelik en sonunda bu olayı Derin'e de anlatmıştım. Başta korumacı olsa da, sonradan incir ağacı olayını ona da anlatmış ve bunun gerçek olduğuna onu da inandırmıştım.
Artık sapık bir psikopat olmadığını bildiğim için, onu görme arzum da artmıştı. Beni seviyordu. Herkes bana gülerken, o gün o bana aşık olmuştu. Kim incir ağacından düşen bir kıza âşık olabilirdi? Bu da yetmezmiş gibi ben hastane odasında yatarken çiçek getirmişti. Sevgisini sorgulamıyordum çünkü ona inanıyordum.
Kaderimdeki adam bu kadar yakınıma girmişken, onu göremediğim için kendimden nefret ediyordum.
Ama Derin onu hatırladığını söylüyordu. Anonimimin dediğine göre bizi hastaneye götüren de oydu. Ben de bunu gidip Derin'e sormuştum ve onaylamıştı. Ama adamın yüzünü o da hatırlamıyordu. Ve Derin başka şeylerde söylemişti:
"Son sürat hastaneye vardığımızı ve endişeyle doktorların peşinden koşturduğunu hatırlıyorum." demişti. Ah anonimim... Demek beni sadece 1-2 saat görmesine rağmen benim için endişelenmişti.
"Pazara gidiyorum. Geliyor musun?" aynanın karşısında kendimi incelemeyi kesip Derin'e döndüm. "Hayır, gelmeyeceğim."
Derin gittikten sonra onunla ne konuşmam gerektiğini düşündüm. Daha önce sesini hiç duymamıştım, konuşacağını da sanmıyordum ya! Belki de beni dinleyip gidecekti sadece. Belki de gelmeyecekti: Sonuçta 'belki beni yarın balkonundan bakarken görebilirsin' demişti.
Kötü düşünmeyip, saçlarımı düzleştirmeye koyuldum.
/•\
Akşam, mutfakta bulaşıkları yıkarken bir ıslık duydum. Tiz, ama bir o kadar güzeldi. Islığı dinlemeye devam ederken gelen sesi takip ettim ve balkona ulaştım.
O'ydu. Anonimim dışarıda, buz gibi soğukta, balkonumun hemen altında beni bekliyordu. Üzerinde siyah kapüşonlusu, başında beyzbol şapkası, ağzında maskesiyle, uzun zamandır görmediğim bir dostu anımsatıyordu.
İnsan tanımadığı birini nasıl özleyebilirdi?
Ben onu özlemiştim.
Saçlarımı geriye atıp demir balkondan sarktım. Kafasını kaldırmıştı ve boyu uzundu. Bu yüzden fazla eğilmeme gerek kalmadan yeterli mesafeye ulaşabilmiştim.
Ellerini cebine sokmuş, öylece bana bakarken, "ee," dedim. "N'aber?"1 aydır tanımama rağmen hala adını bilemediğim anonimim kaşlarını çattı. Berbattım! Cidden bir insan ancak bu kadar berbat konular açabilirdi!
"İyi." dedi. "Ama sensiz kötü."
Sesini ilk kez duyduğumda kalbimin yavaşladığını hissettim. Kulaklarımı dolduran ses abartısız, dünyadaki en güzel erkek sesi olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayat Ekmek
Teen Fiction"Âşık olacağımız kişiyi kendimiz seçmeyiz, derler. Ama ben bu düşünceyi desteklemiyorum. Ben seni seçtim, Leyla. Bu yüzden; kalbini kazanana kadar senden vazgeçmeyeceğim." |25.08.2017|