YAZARDAN
Ayşe kalbimde ki aşk kırıntılarıyla nefes almaya çalışıyordu. Gökhana duyduğu duygular onu her açıdan zorluyorken karşına çıkacak yeni olayla içinde ki acının daha da büyüyeceğini bilmiyordu...
AYŞE’DEN
Bazen bir nefes kadar mesafe vardır sevdiğinle aranda. Ona ulaşabilecek kadar yakındır bedenleriniz. Kalbiniz ise koca bir okyanusta kaybolan inci tanesidir. Yalnız, öksüz, sığınaksız…
Her an elimi uzatsam yanımda sandığım kişi şimdi yok. Bedeni yanımda olsa kalbi yok. İki yabancıyız biz. Aynı evin içinde yaşayan iki yabancı. Kapının arkasında sabaha kadar oturdum. İçim sızlayarak sessizce ağladım. Ona olan aşkım beni tüketiyordu. Onun başkasını sevdiğini bilmek her saniye beni öldürüyordu. Bu düşüncelerim ise beni kahrediyordu. Kalbim öyle sıkışıyor ki nefes alıp veremeyecek haldeyim. Elimi kalbimin üzerine koyup gözlerimi kapadım. Köyde yaşadığımız anılar gözümde canlandı. Bana nasıl böyle oyun oynar. Aklım almıyor. Oysa bana öyle iyi davranıyordu ki. Her yaşadığımız anı bana mutluluk veriyordu. Ona duyduğum hiçbir duygudan pişman değilim. Onun benimle yaşadığı küçücük bir saniye bile bana bir ömür gibi geliyordu. Aklımda ki bunca düşünce ile ayağa kalkıp kapıyı açtım. Kapının açılmasıyla yere düşen Gökhan la gözlerim kocaman açıldı.
GÖKHAN’DAN
Neden ondan uzaklaşamıyorum? Yanında olmak istiyorum. Onunla uyumak istiyorum. Bir haftada öyle alışmışım ki ona, onsuz uyuyamıyorum. Sabaha kadar öylece oturdum kapıda. Ta ki kapının açılmasıyla sırt üstü yere düşene kadar. Ayşe nin şaşkın gözlerine çekingence baktım.
‘’ne yapıyorsun burada?’’ dedi kızaran yanağıyla. Yine gülme isteğimi geri atıp bu kez kızararak ben cevap verdim.
‘’şey… Dün düştün ya ayağa kalkamazsın belki bir ihtiyacın olur diye. Burada beklim dedim ‘’
‘’ha… E gerek yoktu. İyiyim ben ayağa kalka biliyorum. İlaç iyi geldi galiba teşekkür ederim.’’dedi. Gülümsedim.
‘’önemli değil. Hadi kahvaltı yapalım’’ deyip ayağa kalktım. Yüzüne baktığımda çok solgun duruyordu.
‘’iyi misin?’’dedim. Yine kırgın bakışlarını bana çevirdi.
‘’iyiyim. Hazırlanıp çıkacağım ben. Sen et kahvaltını.’’
‘’nereye gidiyorsun?’’ dedim merakla.
‘’bu seni ilgilendirmez. Unuttun mu ben senin hiçbir şeyinim’’deyip beni dışarı itip kapıyı kapattı.
Hiçbir şey diyemeden odama geçtim. Yaptığım şapşallığın bedelini ödüyorum. Kapını çalmasıyla aşağı indim. Kapıyı açmamla şok içinde dona kaldım.
AYŞE’DEN
Kot desenli taytım ile askılı kalçalarımda biten pembe renginde tişörtümü giydim. Saçlarımı biraz düzelttikten sonra beyaz çantamla beyaz sport babetİ mi giydim. Kapı sesi gelince odadan çıkıp merdivenlerden indim. Kapıya baktığımda şokla karşımda öpüşen Gökhan la yanında ki sarışın kıza baka kaldım. İçim öyle sızlıyordu ki istemeden gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Kız merakla bana dönüp baktı.
‘’bu kız kim aşkım’’ demesiyle yaşlı gözlerimi Gökhan a döndüm. Ve verdiği cevap ile kalbimde ki sızı yerini parçalanmaya bıraktı.
‘’benim kuzenim aşkım…’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
Teen FictionKendini beğenmiş bir zengin züppe, inatçı, çalışkan ve annesine bakan fakir bir genç kız.Aşk tesadüfleri severmiş. peki onların karşılaşması. hayatlarının en önemli zamanlarını yaşamak için bir başlangıçtı. Nefretle başlar her şey. Gökhan Ayşe den...