66.Bölüm-His...

1.4K 89 0
                                    

66. BÖLÜM

Bölüm şarkımız- Kapıda Yalnızlık(Dinlerken okuyunuz!)

POYRAZ’DAN

Ayşe, bütün eksik yanlarımı tamamlayan kadındı. O benim ömrümdü. Hiç gitmeyeceğini düşündüğüm kadındı. Ama ölümün soğukluğu, benden onu alıp götürmüştü. Beni, bu hayatta bir başıma bırakmıştı. Ne yapacağını hiç bilmeyen bir adam olarak... Çaresiz, yorgun, mutsuz... Hayat, her insana kıydığı gibi bizimde aşkımıza kıymıştı. Ayşe’ye kıymıştı. Yeni tanıştığım, sakar kız anılarımın canlanmasına sebep olmuştu. Tıpkı ilk âşık olduğum kadınla tanışmam gibi. O da çok sakardı. Ama o benim üstüme değil, ben onun üstünde düşmüştüm. Tesadüf işte. Hayat zaten hep tesadüflerle şekillenir. Özellikle de aşk, tesadüfleri çok sever. Kerem, yanıma geldiğinde heyecanlıydı.

‘’Hadi şu toplantıya gidelim. Buraya, ortak olursak yeni bir başlangıç yapmış olacağız.’’dediğinde düşüncelerimi beynimden savurup gülümsedim.

‘’Evet, yeni bir başlangıç her zaman iyidir. ‘’

‘’Poyraz, iyi misin?’’dediğinde Bulut’a dönüp baktım. Buse ile beraber Buse’nin köpeği ile oynuyordu.

‘’İyi olmaya çalışıyorum kardeşim.’’ Dedim. Omzuma elini koyup ‘’Hadi o zaman gidelim şu toplantıya’’dedi. Oğlumu, Kerem’in karısına emanet edip toplantıya gitmeye hazırlandım.

AYŞE’DEN

Kalbimdeki her şeyde o da olmak zorunda mı? Ruhumun, her köşesinde o var. Birinden vazgeçmek neden bu kadar zor? Yolun sonu bile olsa neden her şeyim o adamda kaldı?  

Gökhan’ın kucağından aniden indim. Bana merakla o bakarken ‘’Ben eve gideyim. Üstümü falan değiştireceğim. Hoşça kal’’dedim. Onu dinlemeden koşar adım arabama gidip bindim. Kafam allak bullaktı. Artık doğru düşünemiyordum. Sanırım, psikolojim tamamen çökmüştü.

GÖKHAN’DAN

Benden koşar adım uzaklaşmasına artık alışmıştım. Ve bu alışkanlık bu yüzden üzülmeme izin vermek istemiyordu. Ama benim deli gönlüm laf dinlemiyordu. Ne kadar canım sıkılsa da bugün bir toplantım vardı. Çağıran holdingle bir toplantım vardı. Otel işinde ortak olmayı düşünüyorduk. Türkiye’nin en ünlü iki holdingi olarak baya ses getireceğimizden emindim.

Otelin lokantasına geldiğimde Kerem ile Poyraz yan yana oturmuş beni bekliyorlardı. Yanlarına gittim.

‘’Merhaba, nasılsınız?’’dedim Poyraz ile tokalaşırken. Hüzünlü gözleri ile benle tokalaştı. Kerem ile de tokalaşıp karşılarına oturdum.

‘’Baya oldu görüşmeyeli. Poyraz abi sen hiç değişmemişsin. Hala aynı yakışıklılık... De mi Kerem.’’dediğim de hepimiz kahkaha atıyorduk. İşten konuşup anlaşmayı imzaladıktan sonra geçmişten bahsetmeye başladık. Karımdan ayrıldığımı ve çok acı çektiğimi öğrenen Poyraz hüzünlü gözleri ile bana baktı.

‘’Bende sevdiğim kadını kaybetmiş biri olarak seni çok iyi anlıyorum Gökhan.’’dedi. Kerem ile bakışmalarımızda olanların acısını bende hissettim. Poyraz, benim ilkokuldan arkadaşımdı. Ama çok uzun süre onunla görüşemedik. Amerika’ya gitti geldi ama biz hiç görüşmemiştik. Ama telefondan yaptığımız konuşmalardan sevdiği kadını kaybettiğini ve bir oğlu olduğunu öğrenmiştim. Ama nasıl olduğunu bilmiyordum.

‘’Nasıl oldu?’’dedim. Ama anlattıkları kalbimi kökünden sökmüştü. Aynı şeyin Ayşe’nin başına gelme ihtimalini bile düşünemiyordum. Dayanamazdım ben buna. O nasıl dayanıyordu? Merak ediyordum.  Sevgi her şeydi benim için. Hele Ayşe her şeyimdi.

AYŞE’DEN

Eve geldiğimde banyodan sonra yine sakinleştirici ilaçlarımı içmiştim. Normalde günde bir tane içmem lazım olan ilacı dayanamayıp üç kez içtim. Nefes almakta zorlanıyordum. Sanırım son günlerde kafama çok şey takmamdan dolayıydı. Bu arada kaç gündür ben bu ilaçları çok fazla içmeye başladım. Özgür öğrense gebertir beni. Dikkat edemiyorum ki. Bazen unutuyorum içip, içmediğimi. Neyse film bakayım bari. Bu arada Gökhan nerede kaldı? Keşke gelse. Özledim ya. :/

Filmlere bakarken midemde başlayan yanma, beni neredeyse öldürecekti. Ayağa kalktığımda başım feci halde dönüyordu. Güçlükle lavaboya gidip midemde ne varsa boşaltmaya başladım. Ama midemde başlayan yanma damarlarımı da yakmaya başlamıştı. Güçlükle kapıya yaklaştığımda daha fazla ayakta duramayıp sert zemine sırt üstü düştüm. Gözlerimin önünü kararırken, korku bedenimi sarmıştı.

GÖKHAN’DAN

İçimde bir sıkıntı vardı. Nefes almam zorlaşıyordu. Poyraz’da bendeki bu hali fark edip ‘’Ne oldu sana?’’dedi. Sıkıntı ile nefes verdim. Elimi göğsüme bastırırken ‘’Ben nefes alamıyorum. İçim sıkılıyor.’’dedim. Poyraz Kerem’e bakıp yeniden endişeli gözlerini bana çevirdi.

‘’Astım falan mısın?’’

‘’Yok değilim. Ama içim sıkılıyor. Sanki birine bir şey olmuş gibi.’’derken birden aklıma Ayşe geldi. Geçen gün adamlar onu ormana götürdüğünde de böyle hissetmiştim. Endişe ile telefonumu alıp Ayşe’yi aradım. Ama cevap vermedi. Defalarca aramama rağmen cevap yoktu. Endişe ile lokantadan kalkıp koşarak dışarı çıktım. Arabama atladığım da elim titriyordu. Korku beni tamamen esir almıştı. Ve içimde çok kötü bir his vardı. Bir şey olmuştu. Benim canımı yakacak, hayatımı karartacak bir şey.

 Eve geldiğimde hızla arabadan inip eve koşmaya başladım. İçeri girdiğimde televizyon açıktı. Ama Ayşe yoktu. Endişe ile ‘’Ayşe? Neredesin?’’dedim ama ses yoktu. Lavabonun kapısı açıktı. Oraya gittiğimde gördüğüm manzara beni dehşete düşürmüştü. Ayşe yerde yatıyordu ve kendinde değildi. Yanına çöküp korku ile ‘’Ayşe! Uyan! Ayşe!’’diye bağırdım. Ama cevap yoktu. Ona sımsıkı sarılmışken kapıdan Poyraz ile Kerem girdi. Bana korku ile bakan Poyraz’ın gözlerinden damlayan yaş benimde yüzüme süzülen damlalar gibi ikimizi de yakıyordu.

Bol yorum lütfennnnnn….

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin