mediadaki Ufuk ve Damla :D
MASAL’DAN
Hani ne zaman öleceğini hiç bilmezsin ya. Hiç düşünmezsin. Bazen bilmenin iyi olacağını düşünürdüm. Ama sandığım gibi değilmiş. Keşke öleceğimi hiç bilmeseydim. Korkuyorum ama ölümden değil. Sevdiklerimi uzun bir süre görememekten. Onları yarım bırakmaktan. Hani ölüm soğuktur derler ya. Ben ona da inanmıyorum. Tam tersine ölüm hissizliktir. Hiç var olmamışsın gibi olmaktır. Ürkütücüdür ama güzeldir de. Ne bilim öyle işte ölüm ölümdür. Ne kadar biliyorsak?
Tek üzüldüğüm Koraysız bir yere gitmek. Beraber yolculuk yapmayı severdik. Ama bu kez onu bu yolculukta yanımda götüremem. Ondan ayrılmayı hiç istemesem de mecburum. Onu unutmaktansa ölmek daha iyidir. Son günlerde rahatsızlığım daha da bana acı veriyor. Yatağa tamamen bağımlı durumdayım. Ufuk o kadar mutsuz ki. Nefes alamıyor gibi oluyor bazen. Bana kızgın, kırgın, öfkeli. Neredeyse dört yıl kendimi onlardan mahrum bıraktım. Her şey Koray ile olabilmek içindi. Ne trajedi ki şimdi Koray dan kaçıp aileme sığınmam gerekti. Henüz babam ile annem hasta olduğumu bilmiyor. Ufuk onları Almanya’dan buraya çağırdı. Öğrendikleri zaman hala bana kızgın olan ailem bu kez ne yapacak? Beni yine kapılarından kovacaklar mı yoksa Ufuk gibi bana sarılacaklar mı?
AYŞE’DEN
Kahvaltımızı yaptıktan sonra Gökhan ile çiftlik evine gitmeye karar verdik. Çünkü hala Sinan baba bir torunu olacağını bilmiyor. Duyunca ne yapacak acaba çok merak ediyorum. Hazırlandıktan sonra yola koyulduk. Çiftliğe geldiğimizde bizi bir sürü kişi karşıladı. İbrahim amca en önde gelip ‘’Hoş geldiniz beyim. Hoş geldiniz hanım kızım ‘’dedi. Ona da ‘’hoş bulduk’’dedikten sonra Gökhan ile el ele eve girdik. Belgin anne koltukta oturmuş tabletiyle uğraşıyordu. O kadar dikkatliydi ki bizim geldiğimizi fark etmemişti bile. Gökhan ne yapsa beğenirsiniz? Evet, canlarım tahmin ettiğiniz gibi o muhteşem sesi ile nasıl bağırarak konuştuysa ‘’ANNE BİZ GELDİK!’’ diye Belgin anne önce elindeki tableti sıçraması sonucu düşürdü. Korku dolu gözlerini tövbe tövbe üç harflilerle karşılaşmış gibi pörtletip bir iki saniye elini göğsüne koyup yutkunmaya çalıştı. Yemin ederim kadın kalp krizinden gitmezse iyi. Ah Gökhan ah! Herkese yapıyorsun bari annene yapma şunu ya. Neyse işte tekrar Belgin anneme dikkatimi verdiğimde hala kadının donmuş şekilde aynı durumda olduğunu fark ettim. Bir hışımla koşup sehpadan suyu alıp Belgin anneme yavaşça içirdim. Kadın hala öcü görmüş gibi bana baktıktan sonra, gözlerini tekrar Gökhan’a dikti. Bu halin iyi olmadığını fark edip ‘’Ah Gökhan ah o ses tellerin kokuşmaya. Ne ettin be adam. Azıcık sessiz konuşsana’’diye kızdığımda Gökhan bu kez de sadece dudaklarını oynatarak anladığım kadarı ile’’Anne biz geldik.’’ Dedi. Gözlerimi sinirle tavana dikip ‘’Allah’ım sen şu kalas kocacığıma akıl fikir ver.’’ Dedikten sonra Belgin annemi dürtüp ‘’Anne kendine gel. Bak ben korkmaya başladım.’’ Dedim. Ama keşke bir şey demeseydim. Belgin annem kendisine gelmesi ile terliğini alıp Gökhan’ın kafasına fırlattı. Aynı zamanda da ‘’Öküz! Babasının kopyası manyak! Nedir lan sizden çektiğim?’’ gibisinden bir sürü kelimeler söylemeye başladı. Gerisini de sormayın boş verin. Tabisine de şaka. Sorun canlarım sorun. Gökhan kadına hamile olmamı söylemesi ile kadıncağız ikinci şokunu yaşadı. Sonrada benim işkence anlarım.
‘’Aman kızım ayakta çok durma.’’
‘’Aman kızım niye kısa etek giydin? Sonra kıçını üşütürsün. Azim Allah bebek kıt zekâlı olur.’’
‘’Aman kızım arkana yastık koyayım.’’
Hele de ben heyecanlanıp aniden kalkmamda da ‘’Aman kızım ani kalkma çocuğu düşürürsün.’’
![](https://img.wattpad.com/cover/16818348-288-k462237.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
Novela JuvenilKendini beğenmiş bir zengin züppe, inatçı, çalışkan ve annesine bakan fakir bir genç kız.Aşk tesadüfleri severmiş. peki onların karşılaşması. hayatlarının en önemli zamanlarını yaşamak için bir başlangıçtı. Nefretle başlar her şey. Gökhan Ayşe den...