32. BÖLÜM
İçeri doğru yürürken duyduklarımı yanlış anlamış olmayı diledim. Ayaklarım sanki ağırlaşmışlar gibi yürürken adımlarımı yavaş atmama sebep oluyorlardı. Kafamın içinde annemin söylediklerini bir mantığa oturtmaya çalışıyordum ama hiçbir mantıklı yanı yoktu ki. Annemin Anıl ile konuşuyor ve planlarını bozduğu için Anıl'ı azarlıyor olmasının bir mantığı yoktu. Annemin benden gizli Anıl ile arkamdan işler çeviriyor olmasının mantığı yoktu. Annemin Anıl ile konuşuyor olmasının bile mantığı yoktu.
"O bağımlı çocuktan kızınızı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım demiştin!" diye sinirle yükseldi annem. Arkası bana dönük, telefonda konuşmaya devam ediyordu. "Bir anda karşıma çıkıp kızınızın sevgilisi gibi davranacağım ve sonra gerçekten sevgilisi ben olacağım dediğinde sana neden güvendim ki zaten? Aptal çocuk!"
Annemin Ayaz'ın bağımlı olduğunu bildiğini duyunca tekrar olduğum yerde donakaldım. Anıl gidip anneme bunu söylemiş miydi gerçekten? Dün sabah Anıl'ın aniden eve gelip kendisini benim erkek arkadaşım olarak tanıtması ve annemin bir anda Anıl'ı sevip onu hoş karşılaması aptal planlarının bir parçası mıydı? Gözlerim doldu ama sinirden mi yoksa kırgınlıktan mı ağlamak üzereydim çözemeyecek kadar şoktaydım.
Annem Anıl'a söylenerek telefonu kapatıp arkasına döndüğünde göz göze geldik. Bir an ne yapacağını bilemeyerek donup kaldı; ben de dişlerimi sıkarak ona bakmayı sürdürdüm.
"Gamze," dedi telaşlandığını gizlemek için yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirerek. "Ne zaman geldin sen?"
"Bu kadar uzaklaştık mı artık gerçekten anne?" diye sordum. Aslında öfkeyle sormak istemiştim ama sesim kırgın ve güçsüz çıktı.
"Senin iyiliğin için," dedi. Her şeyi duyduğumu anlayıp küçük sırlarını daha fala gizleme gereği duymamıştı artık. İnkâr etmekten vazgeçmişti hemen. "O serseriden kurtulman için yaptım."
Annem Ayaz'ın bir bağımlı olduğunu bilirken onu savunacak bir şey bulamazdım ya da bu konu hakkında tartışamazdım. Anıl'dan nefret ediyordum.
"Anıl'ın nasıl biri olduğunu biliyor musun sanki?" diye sordum aynı güçsüz tonda. Sesim ağlamak üzereymişim gibi kırık çıkıyordu; aslında gerçekten ağlamak üzereydim. En çok güvenmem gereken kişinin arkamdan iş çevirmesi beni gerçekten yaralamıştı.
"Oldukça efendi ve kibar bir çocuk," dedi annem savunmacı bir tonda. Gözlerim yaşlarla dolarken annemin bu söylediğine güldüm. "Seni de gerçekten seviyor gibi görünüyordu..."
"Anıl her gece yatağına başka bir kız alıp sabah da o kızların adını bile hatırlamadan onları bırakıp giden şerefsizin teki!" diye bağırdım dayanamayarak.
Annem söylediğim bilgiden sonra bir an duraksadı ama sonra takılmış bir plak gibi, "Yine de uyuşturucu bağımlısı bir serseriden daha iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor," dedi. Şok içinde anneme bakarken dudaklarım aralandı.
Evet, Ayaz'ın bu zehirli yönünün savunulacak bir yanı yoktu bunu ben de biliyordum. Belki haklıydı; belki Anıl'ın yaptıkları Ayaz'ın yaptıkları yanında çok basit kalıyordu. Kızlar onunla birlikte olmadan önce Anıl'ın ertesi geceyi başka bir kız ile geçireceğini bilerek giriyorlardı o yatağa. Okulda bilinen bir gerçekti bu. Tabii Anıl'ın bana neredeyse tecavüz edeceği gerçeği olmasaydı.
İçimdeki öfke öyle bir yükseldi ki kalbime ulaşıp zehriyle yaktı her yerini. Yanaklarım ıslanırken gözlerimi kırpıştırdım. "Hiçbir şey bildiğin yok senin anne!" diye bağırdım. "Daha iyi dediğin Anıl sen balayında keyif yaparken bana tecavüz etmeye kalktı!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR (1)
Teen FictionEski adı DEĞİŞEN HAYATIM olan, 2014'te yazılmış kitap. *** "Altın Vuruş ne anlama geliyor?" diye sordum. "Yüksek doz ile hayatına son vermek demek," diye açıkladı. Sesine yansıyan kasvet içimde kederli...