34. BÖLÜM

220K 5.9K 1.2K
                                    

Birkaç ÖNEMLİ şey söylemek istiyorum. Öncelikle Ayaz iyi biri değil. Hak etmediği kadar çok acı çektiği için kötü birine dönüşmüş olması bu gerçeği değiştirmiyor. Ona üzüldüğünüz için onu seviyor olabilirsiniz ama kitabı okurken bazı gerçekleri görmezden gelmeyelim. Diğer söyleyeceğim şey ise Gamze normal bir kız değil. Ayaz'ı normal bir şekilde sevmiyor ve duyguları da sıradan bir genç kızın aşık olduğu çocuğa beslediği hisler gibi değil.

Bu kitabın bir kurgu olduğunu ve karakterlerin de kurgusal kişiliklerine göre hareket edip kararlar aldıklarını unutmayalım.

Son olarak, biz psikolog değiliz arkadaşlar gerçek hayatımızda da bunun bilincinde olalım. Kimseyi sadece severek iyileştiremeyiz.

Teşekkür ederim. 🤍














34. BÖLÜM

Ayaz'ı anlamam bir kalp atışlık süre kadar hızlı oldu. Sanki günlerdir içimde bir yerlerde bunu söylemesini bekliyormuşum ama o söyleyene kadar da yok sayıyormuşum gibi çabuk anlamıştım. O tek kalp çarpıntısı ise öyle gürültüyle vurdu ki göğsüme bir an nasıl cevap vereceğimi bilemeyerek sessizce bekledim. Annem Ayaz'ı tanışmak için eve davet ettiğinde Ayaz da gelmek için bir şart koşmuştu bana. Bir isteğim olacak senden demişti.

"Ne isteği?" diye sordum sonunda kuru bir sesle. Sonra açıklama yapmasın diye ekledim. "Yani... ne isteceksin? Dinliyorum."

"Ne istersem isteyeyim yapacağını söylemiştin hatırlıyorsun değil mi?" diye sorunca mümkünmüş gibi daha çok gerildim. Bana zarar verecek bir şey istemeyeceğini söylediğini hatırlayınca evet der gibi başımı salladım boş boş. "Hatırlıyorum."

"Buket'i bana getireceksin," dedi buz gibi bir sesle. Ürperdim ama hâlâ benden tam olarak ne istediğini anlayamıyordum. Daha doğrusu bu isteğinde en ufak bir anlam bulamıyordum. Toplanıp yatağın üstünde bağdaş kurdum.

"Buket'i mi?" diye sordum kafam karışmış halde. Ayaz'ın Buket ile ne işi olabilirdi ki? "Anlamadım Ayaz Buket'i bana getireceksin de ne demek?"

"Seni dövdürdüğünde bunun bir cezası olacağını söylemiştim," diye açıkladı. Bir an parmaklarım çözülür gibi oldu; telefonu daha sıkı tuttum. Önce Ayaz'ın hastane odasındaki görüntüsü ve sesi belirdi zihnimde. Ben Buket yüzünden dayak yemiş halde hastane yatağında yatarken Ayaz başımda dikiliyordu.

"Bunu sana kim yaptı?

Sonra Ayaz'ın bu sabah Buket ile okula gideceğimizi söylediğimde telefonda söylediği cümle yankılandı zihnimde.

Cezası ağırlaşacak.

"Ayaz..." dedim; korkudan düşünme ve konuşma yetimi yitirmişim gibi boğazım tıkanıp kaldı bir an. "Ne saçmalıyorsun," dedim şiddetle başımı iki yana sallayarak. "Buket'i mi döveceksin?" Fısıldayarak sormuştum bu soruyu çünkü Ayaz'ın böyle bir şey yapabileceğine inanmayı reddediyordum.

"Buket hak ettiği ceza ne ise onu yaşayacak," dedi nefret dolu sesiyle. "Daha azını ya da daha fazlasını değil."

İnsan savaşamayacağı büyüklükte bir dalga ile boğuşurken sonunda nefessiz kalacağını bilir ama yine de çırpınmaya devam ederdi ya işte öyle bir dalga vurmuş gibi hissettim. Sonunda kaybedeceğim gerçeği nefesimi kesti ama direnmeye çalıştım.

"Ben Buket'i çoktan afettim," dedim yalvarır gibi. "Özür diledi zaten hem pişman olmuş Ayaz gerçekten. Buket'e zarar vermenin kimseye faydası olmayacak!"

ZEHİR (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin