7. BÖLÜM
Buket ile aramızda yalnızca dans eden bir çift vardı; çocuk ellerini kızın kalçalarına koymuştu, kız kafası yerinde değilmiş gibi anlamsız hareketler yaparak kendini sallarken çocuk da usul usul hareket ederek kıza yiyecek gibi bakıyordu.
Buket dans eden bu çifti eliyle itip yanlarından geçerken öfkeli ve şaşkın gözleri benim gözlerimden başka bir yere bakmıyordu. İtiraf edeyim, korktum.
Buket yanıma gelirken bir an bu olayın sadece Anıl'ın değil Buket'in de ortak olduğu bir plan olup olmadığını düşündüm ama düşünce çok saçma geldi. Buket beni tuzağa düşürmek için bile Anıl'ı kullanmayacak kadar kıskanıyordu çocuğu. Burası muhtemelen Anıl'ın sürekli geldiği bir mekândı ve Buket de Anıl'ın peşinde koşup durduğu için o da buraya gelmişti.
"Ne işin var burada senin?" dedi Buket yanıma gelir gelmez. Anıl'a kaçamak bir bakış atıp tekrar bana döndürdü mavi gözlerini.
Anıl bar tezgahına yaslanmış bir bana bir Buket'e bakarak içkisini içiyordu ve yüzünde aptal bir ifade vardı; çakırkeyifti sanırım.
"Seni ilgilendirmez," dedim. Anıl senin kötü olduğunu söyledi ben de seni kurtarmaya geldim demek istemiyordum. Bana öyle bir bakıyordu ki bunu söylersem ölene kadar benimle dalga geçip küçümseyecek gibiydi.
"Öyle mi?" dedi. Ben yüzüne hiç korkmuyormuşum gibi dik dik bakarken o da kaşlarını yukarı doğru kaldırarak alaycı bir şekilde güldü. "Sanırım sen beni anlayamadın belki de laftan değil başka bir şeyden anlayan tiplerdensindir?"
Buket saçlarıma yapışınca ben de saçlarımı kurtarmak için onun ellerine yapıştım. Bar oldukça gürültülü olduğu için ve içeride bulunan insanların büyük bir çoğunluğu da kısmen kendinde olmadığı için kimse Buket ile kavgamızı umursamıyordu. Anıl dışında.
Anıl nihayet keyif çatmayı bırakıp elindeki bardağı tezgaha koydu ve Buket'i üzerimden çekti. Anıl Buket'i tutarken tekrar üzerime gelme ihtimaline karşılık onlardan uzaklaştım.
"Sakın bu gece evime geleyim deme!" diye bağırıyordu Buket. "Biraz gururun varsa gelmezsin! Duydun mu beni!? Sakın evime gelme!"
"Bakar mısınız?" dedi Anıl birilerine. Bir adam Anıl'ın yanına gidince Anıl adama bir şeyler söyledi ama duyamadım. Anıl'ın yanına gelen adam, bana küfür edip elini kolunu sallayarak tehditler savuran Buket'i yanımızdan uzaklaştırınca Anıl hemen yanıma gelip elimi tuttu.
Elimi hemen geri çekip Anıl'a sert bir bakış attım. Tüm bu olanların sorumlusu o değilmiş gibi gelip bir de elimi tutuyordu!
"Tüm bunlar senin saçma oyunun yüzünden yaşanıyor!" diye bağırdım sinirle. Yüksek sesten sesimi kendim bile zor duyuyordum. "Git Buket'e aramızda bir şey olmadığını söyle!"
Ben ne kadar Anıl ile bir ilgim yok dedem de Buket inanmayacaktı bundan emindim.
Benim aksime bağırmak yerine kulağıma doğru yaklaştı. "Neden yapayım bunu?" diye sordu. "Buket'e hesap vermek zorunda değilim ama şimdi buradan çıkmazsak Buket seni parçalayabilir."
Geri çekilip çok eğlenceli bir şeymiş gibi güldüğünde sinirim daha da arttı. Bir an önce buradan çıkmak istediğim için kalabalığın arasına dalıp çıkışa doğru yürümeye başladım. Anıl'ın da hemen arkamdan geldiğini duyabiliyordum. Bana çarpacak ya da dokunacak olan bedenleri benden uzaklaştırmış olsa da ona olan sinirim geçmedi.
Dışarı çıktığımızda, "Eee gururlu bir kız mısın?" diye sordu yine yılışık bir gülümseme ile.
Elimi saçlarımın içine daldırıp çaresizce içimi çekerken ne yapacağımı düşündüm. Bu gece o eve gitmeyecektim; Buket'in o laflarından sonra bir daha o eve nasıl gidecektim hiç bilmiyordum ama en azından bu gece kesinlikle gitmeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR (1)
Fiksi RemajaEski adı DEĞİŞEN HAYATIM olan, 2014'te yazılmış kitap. *** "Altın Vuruş ne anlama geliyor?" diye sordum. "Yüksek doz ile hayatına son vermek demek," diye açıkladı. Sesine yansıyan kasvet içimde kederli...