Bir yıl olmuştu işe başlayalı
İyi de ücret alıyorduk hani
En asgarisinden yani.
Pantolon dizleri heybeyi andırıyordu
O biçimdi işte...
fiyakalıydık anlıyacağın, en solmuşundan.
Delikanlıyız tabi, sarma içiyoruz etraflıca. Bazen hüzün akıyordu cigaradan,
Bazende hezeyan kokuyordu.
Bir o yakaradı bizi, bir de biz onu
Anlıyacağın dostum,
O günlerin umudunu yaşıyoruz bugün.
Kapkara geceleri Nur'a boyayan hani...
Öksürüğünü gizlemeye çalışan,
Haylaz çocukların kaçışı gibiydi,
Yaşamın kucağındaki çırpınışımız.
Sevdalandık üstelik, kimi kara kıza,
Kimi sırma saçlıya, kimi ise sevdalanmaya...
Sevdalıydık işte herbirimiz.
Alın teri gibiydi, tertemiz.
Anlıyacağın dostum,
Gençliği gasp edilirken,
Seyre mahkum olan delikanlılarız işte.
Mesela bizim hiç pazarımız olmadı.
Kimimiz midye dolmaya çıkardı,
Kimimiz gece pazarında korsana.
Yani bizim fasıllarımız yoktu.
Hiç kurulmadı masalar,
Her gün devirdiğim anılar kadar.
Hayattı gömleğimizi arkadan yırtan.
Ya da hayatı kendine mesken edinen...
Kahpeye adres mi sorulur!
Ya vitrin çocuğu olacaktın,
Ya da slogan genci...
Anlıyacağın dostum,
Anlıyacağın hiç birşey yok.
