4// Arkadaş

2.5K 187 226
                                    

O trajikomik haftasonundan sonraki Salı Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersindeydik. O günün ikinci dersiydi ve ben ilk defa ödevimi iki gün önceden hatırlayıp yapmış olduğum için gururlu hissediyordum. Çoğunlukla dersten önceki gece yapardım ödevlerimi.

Profesör Garcia'nın söz verdiği, Gryffindor'dan Seraphina Brown Garkenez'lerle ilgili ödevini okurken ben de kendi parşömenimden takip ediyordum. Garkenez'leri geçen hafta işlemiştik ama bu seneki Profesörümüz ödevleri okumanın konu tekrarına yardımcı olacağını düşünüyordu. K.S.K.S profesörleri her yıl bir şekilde değişiyor, nedenini bilmiyorum.

"Evet, genç büyücüler ve cadılar." Seraphina bitirdikten sonra kollarını iki yana açarak söze başladı Profesör. "En büyük korkunuz nedir bakalım?"

Dediğine karşı arkasındaki siyah mermer kutudan tok bir ses yükseldi. Profesör ise kıkırdayıp önden bir öğrenci seçti.

"Sen, Michael. Gel bakalım buraya. Evet, evet şurada dur." Mermer kutuyu iterek Michael Wood'un önüne getirdi. "Bugün size Böcürt'lerden bahsedeceğim. Böcürt nedir?" Hemen birkaç parmak kalktı ama Profesör görmezden gelip devam etti. "Böcürt bir biçim değiştirendir. Hayatta en korktuğunuz şey ne ise o şekle girer. Onu etkisiz hale getirmek içinse söylemeniz gereken şu; Riddikulus!"

Parkinson'ın Crouch'a "Bir biçim değiştirense neden Biçim Değiştirme'de görmüyoruz?" diye mırıldandığını duydum. Haha. Çok zekisin sen. Sinirle gözlerimi devirdim. Sınıfla birlikte büyüyü pratik yapıyorduk. Asamı Profesör'ün yaptığı şekilde sallamaya başladım.

"Çünkü ona karşı savunmayı öğreniyoruz, Andrew. Neden sorguluyorsun ki." Crouch'un demek istediklerimi Andrew'e söylediğini duyunca yarım ağızla gülümsememe engel olamadım. Derslerde fark ediyordum, bazı durumlarda Crouch'la benzeşiyorduk. O da insanlarla biraz mesafeliydi. Ayrıca zekiydi, bunun onu çekici yaptığını düşünüyordum. Ne diyebilirim ki. Zeki insanları severim.

"Evet Wood, şimdi bu kutunun içinde bir Böcürt var. Onu açacağım ve en çok korktuğun şeye bürünecek. En çok korktuğun şey nedir Wood?"

Wood yutkundu. Bu sene Quidditch seçmelerine o da katılmıştı ve Kovalayıcı olarak seçilmişti. Bu çocuğun Quidditch aşkını bilmeyen yoktu çünkü maç olduğu gün koridorlarda bağıra bağıra Gryffindor tezahüratı yapardı. Peeves bile maç sezonunda bu çocuğa dayanamıyordu. Geçen sene kupayı Hufflepuff kazanınca kendini yerden yere atmıştı.

"Bilmiyorum, emin değilim Profesör." dedi Wood.

"Pekala, açıyorum o zaman." Profesör kasa şeklindeki mermer kutunun kapağını yavaşça açtı. Aniden içindeki karanlıktan bir Bludger fırladı.

Bir Bludger. Gidin atın şu çocuğu Quidditch sahasına.

Bludger hızla etrafta dolaşmaya başladı. Arkadaki cam fanuslardan bazısını kırdı, perdeleri yardı... Öğrenciler kafalarını tutmuş aşağıya eğilmişlerdi, bense gözümle takip ediyordum. Ama bana doğru gelirse yan tarafımdaki masanın altına atmayı planlıyordum kendimi.

"Onun komik bir şeye dönüştüğünü düşün!" diye haykırdı Profesör çaresizce. "Bir balon mesela. Kırmızı bir balon!"

"Riddikulus!" Bludger tam Wood'un burnunun dibine gelmişken aniden bir balona dönüşüp havaya süzüldü. Sesli bir oh geldi öğrencilerden. Vücudum öyle kasılmıştı ki kendimi yan tarafa itilen sıralara bıraktım.

Profesör de duruşunu düzeltip tekrar sınıfa döndü. "Sıradaki. Bulstrode, sen gel."

Hilary Bulstrode Slytherin tarafından çıkıp ifadesiz durmaya çalışarak yürüdü. Böcürt hemen şekil değiştirip yerdeki kocaman bir yarığa dönüştü, sanki Hilary bir uçurumun ucunda duruyordu. Aşağıda dalgalanan yeşil deniz vardı ve çok, çok yüksekteydik. Sanki gerçekmiş gibi bir hava akımı geliyordu. Mükemmeldi! Hadi ama, bunu kimse inkar edemez. Hogwarts'da her gün bir uçurumun kenarından bakmıyoruz. Bizim aksimize Hilary uçurumun en ince kısmındaydı ve yanağı tuhaf bir şekilde seğiriyordu. Ağzımdan heyecanla karışık bir kahkaha kaçtı;

The Awkward Life of Drizella BlanchardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin