Cumartesi
Dün hissettiğim üzüntüyle birlikte gözlerimi açtığımda, ilk yaptığım geri kapatmak oldu. Vücudumun her tarafı moral bozukluğundan sızlıyordu. Geceleyin hangi duygularla yattıysam şimdi onlarla uyanmıştım.
Uyumak hiçbir şeye yardım etmiyordu. Elimde olsa, eğer şu an yaz tatilinde evde olsam tüm gün yataktan çıkmazdım belki. Karnım acıkana kadar bir o yana bir bu yana dönerdim. Acıkınca da aç olarak yatmaya devam ederdim. Ama şu an Hogwarts'daydım, hiçbir depresyonun işlemeyeceği kadar meşgul insanların bulunduğu okulda. Az sonra kalkmam gerekecekti kahvaltıya yetişmek için. Ama istemiyordum, yüzüm acıyla burkuluyordu. Nefret ediyorum. Belirli bir şeyden değil, ama sanırım içimi kemiren bu duygu nefret.
Yavaşça dönüp ayaklarımı yataktan sarkıttım. Kalkmalıydım, yoksa bedenim büyük bir acıyla tekrar yatağa düşecekti. Nefret ediyorum.
Barty Crouch'dan nefret ediyordum. Onunla rekabet etmekten nefret ediyordum. Üzerimdeki sinir bozucu etkisinden nefret ediyordum. İçimde sürekli onu engelleme dürtüsü vardı, o ortalıktayken geriliyordum. Bana hissettirdiklerini sevmiyordum. Farklı bir duyguyla baş başa kalmak bilinçaltımı tetikliyordu, ve bu da Crouch'a tokat atma isteği veriyordu.
Ama nefret etmek de çok yorucuydu. Dün tüm gün ağzımı açmamıştım, Regulus'la bile konuşmamıştım. Regulus anlayışlıydı, konuşmak istemediğimi anlayıp soru sormuyordu. Kuzey Kanadı'ndan çıktıktan sonra doğrudan zindanlara gitmiştim. Yatakhanede yalnız kalmak daha çok içimi kararttığından Ortak Salon'daki koltuklardan birinin köşesine kurulmuştum. Dizlerimi kendime çekip sonuçlarını karşılaştıranları izlemiştim. Bir çoğundan daha iyiydim, en azından Sihir Tarihi'nde. Ama Crouch'dan iyi değildim. SBD'lerde on iki ders yapmak neredeyse imkansızdı, ben de sene başından on ders almıştım. On dersi istikrarlı bir şekilde üç sene boyunca çalışırsam on SBD verirdim. Crouch da benimle aynı dersleri alıyordu. Slytherin'de hatta belki de tüm okulda on ders alan sadece bizdik. Yani benim standartım Crouch'tu, en iyi olmamı engelleyen tek kişiydi. Ve Kehanet'den kötü yaptığıma göre... Depresyon için yeterli sebep. Beni geçti. Belki de Kehanet'i bırakıp başka bir ders almalıydım demiştim Regulus'a, benim Ortak Salon'da sessizce oturduğumu fark edip yanıma geldiğinde. Bir yorum yapmayıp yanımda oturmuştu.
İki saat kadar orada hiçbir şey yapmadan oturdum. İnsanlar gelip geçti, Regulus biraz kitap okudu. Aklıma önceki gece binbir meşakkatle aldığımız kitabı getirip mutlu olmaya çalıştım. Onu okuyabilirdim, ama bunu yapmak için fazla mutsuzdum. En sonunda akşam yemeğine de gitmeyip yatakhaneye çıkmıştım. Geceyarısına kadar bir şeyler karalayıp ağlamaklı şarkılar mırıldanmıştım. Şarkılar ağlamaklı olmasa bile ben öyleydim. Jane durumumu tuhaf bulsa da Drizella zaten tuhaf deyip umursamamıştı. Gözlerim ağrımaya başladığında da yatakta kıvrılıp uykuya dalmıştım.
Ve bugün uyandığımda, dün hissettiklerimden hiçbiri eksilmemişti. Ama ben güçlüydüm, bunu her düştüğümde kendime temenni ederdim. Günlerce mutsuz olabilecek biri de değildim. Bir süre sonra hissizleşirdim. Şimdi yeni bir gün başlıyor, ve ben bu yataktan çıkmak zorundayım. Yeni bir gün başlıyor, o cezaya gidip akşamı beklemem gerek. O kadar da kötü değil. O kadar da kötü olmamalı. Bu sene biraz farkla geride kalsam bile önümüzdeki seneyi daha iyi bitirebilirim. Hadi ordan be Mary, derslerin ne kadar kötü bile olsa sen kendini en iyisi olduğuna ikna edebilirsin. Bunu yapacak kadar delisin sen, şizofrensin. Ah hayır. Bu gerçek olacak. Bir gün bu okulu Crouch'u geçmiş olarak bitireceğim. Crouch beni bitirmezse.
Aniden uzun bir süredir bakmakta olduğum karşıki duvarı terk ederek ayağa kalktım. Bu hızlı hareket yüzünden vücudumdaki bazı kemikler bile kütlemişti. Lavaboya fırlayıp yüzümü yıkadım. Ardından gardırobuma gidip kıyafetlerime bakmaya başladım. Jane bu hızlı hareketlenmemden dolayı şaşırmıştı, ayağa kalkıp yanıma geldi. "İyi misin Drizella?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Awkward Life of Drizella Blanchard
Fanfiction"Siz nereye gidiyorsunuz böyle?" Regulus'la birbirimize baktık. "Slyther-out?" dedik aynı anda. Severus Snape'in bembeyaz uzun yüzünde korkutucu bir şekilde kaşları çatıldı. "Binaya puan kaybettirirseniz derilerinizi yüzmekten çekinmem." Hogwarts'da...