Talan 36. Bölümden alıntı.

2.2K 194 73
                                    

Keyifli okumalar!

Bir evinin olması içten bile değildi. Hele bir de kapağı ağa konağına attı mıydı, keyfine diyecek olmazdı. Kim bilir, hayat ne de güzel olurdu o zaman? Nasıl olsa onlarda mal mülk ganiydi. Kendisine yardım ederlerse neleri eksik olurdu ki?

Sepetçi adam ağa konağından ayrılırken hem kendi kendine konuşuyordu hem de sinsi planlarına planlar ekliyordu. Bu bir başlangıçtı. Bundan sonra kim tutar beni. Şimdilik bir yem attım önlerine. Elbet takılır bir balık oltaya.

Asalak yaşamı kendisine ilke edinen adam, ilk günün ilk bombasını patlatmıştı ve keyfine diyecek yoktu doğrusu. Emeline ulaşmanın verdiği hoyratlıkla içinden kahkahalar atarken çadırının yolunu tutmuştu...

Sepetçi durumdan istifade ederek ağa konağını terk etmişti ama Menekşe, yaşadığı buhran sebebiyle henüz kendine geliyordu. "Bana kızım mı, dedi? Ben babasıyım mı, dedi?" Menekşe, sürekli tekrara düşerek aynı soruları sorup duruyordu.

Umut, biricik eşini sakinleştirmek adına, "Hatunum, şimdi sen o hayırsız adamı, boş ver. Kendini toplamaya çalış," dediyse de Menekşe, bir türlü sakinleşmiyordu.

"Yengem, bak su getirdim bir yudum iç hele. Çabucak kendine gelirsin. O adam, bir daha bu konağın kapısına gelirse bilmiş olun herkesten önce ben hesap soracağım. Yengem, yeter ki sen iyi ol..."

Görümcesinin getirdiği bir bardak suyu beklete beklete içen Menekşe, sonunda kendine gelir gibi olmuştu. Kendine gelir gibi olmuştu fakat cevaplanması gereken yığınla sorular vardı dağarcığında. Her ne kadar etrafını kuşatan insanlar bu soruların muhatabı değilse de. "Ben anlamıyom ki, onca zamandan sonra şimdi niye çıkıp gelmiş?"

"Bunun cevabı çok basit hatunum. Adam şimdiye kadar hiç arayıp sormamış, şimdi gelmiş o benim kızım, diyor. Sen hiç merak etme ben onun meramını çok iyi biliyorum."

Menekşe, isterdi ki babası onu yıllarca aramış olsun, aramış ama bulamamış olsun. Şimdi kızının izini bulmuş onu çok özlemiş olsun. Hasretle onu kucaklayıp sonunda seni buldum bir daha bırakmam diye sözler versin. Baba derdi koşar boynuna sarılır ve yılların baba hasreti sona ererdi. Bir daha hiç ayrılmazlardı birbirlerinden ama maalesef bütün bunlar gerçek değildi. Gerçek olan bir şey varsa o da onun kendisini bırakıp gittiği ve bir daha arkasına dönüp bakmadığı idi.

Şimdi ben senin babanım diyerek karşısına çıkan bu adamın niyeti belliydi ve tek gerçekte buydu...
Gördüğü kâbus gibi rüya belli ki bir şeylerin habercisiydi. Bugün yaşananlar da bir başlangıç olabilirdi. Kendini o kadar aciz hissetti ki, elinden dua etmekten başka bir şey gelmiyordu. "Allah'ım babam diye karşıma çıkan bu adama karşı bana dayanma gücü!"

Menekşe, babasının gerçek yüzünü şimdilik keşfetmemiş olsa da Umut, en başından sepetçi adamın niyetini anlamıştı. Onu eşinden uzak tutmak için evlerine gelen davetsiz misafiri aradı buldu ve eline bir tomar para sıkıştırdı.

Sepetçi adam ilk başta, "Ben para neyim istemem ağam, yalnızca kızımı göreyim yeter!" dedi.

Ezber Bozan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin