Uzun bir aradan sonra biz geldik, lütfen beğenip yorum bırakmayı unutmayın.
Bölüm.24. İlk Sabah.
Sabahın, ilk ışıklarıyla kapı art arda alacaklı gibi çalmaya başladı. İki kaçak yolcu yabancısı oldukları ve yeni bir hayat kurmak istedikleri evin kapı sesiyle irkilerek açtılar uyku mahmuru gözlerini. Menekşe'nin yaptığı ilk hareket gözünü açar açmaz Murathan'a sarılmak oldu. "Geldiler ağam!"
Kanatları çalıya takılmış minik bir kuşun ürkekliği vardı kalp atışlarında. Genç adam, güneşin yakıp kavurduğu esmer tenli ince uzun parmaklarını genç kadının dudaklarına bastırdı. "Sakin ol canım, sakın ses etme. Birazdan anlarız bizi bulup bulmadıklarını. Ortopedik yatağından kalkmak için kıpırdandı adamın vücudu ama kadın koluna olanca gücüyle tutunup yatağından gitmesine izin vermedi, çünkü yakalanma korkusu kadının hücrelerine işlemişti.
"Gitme ağam, yalvarırım gitme! Kapıyı çalar çalar ses etmezsek giderler."
Menekşe, az çok başına geleceği bildiği için korkularına yenik düşüyor kendince bulduğu yöntemi yürürlüğe koymak istiyordu. Haklıydı da...
Eğer kapılarına kadar gelen Mahmut Ağa ise kesinlikle bu evliliğe müsaade etmezdi. Peşlerine düşüp iz süren biri bu izdivaca karşı değilse ne diye zahmet edip aramak isteyecekti? Menekşe kendi akıbetini düşünürken yalvaran bakışları bu gece birlikte olduğu eşine kaydı. Onunla birlikteliği bir geceden ibaret olmalıydı. Yoksa bir geceden ibaret olarak mı kalacaktı? Oysa Allah'ın huzuruna durmuş yıllarca birlikte olmayı dilemişti. Aşkı uğruna yollara düştüğü adamdan çocukları olsun istemişti.
İkinci kez yalvaran gözlerle Murathan'a tutunurken, "Bizi ayıracaklar ağam, yalvarırım gitme!"
Kollarına sığınmış tir tir titreyen kadını sakinleştirmek istediği için başını göğsünün üstüne bastırdı ve dağınık saçlarını tel tel okşamaya başladı. Bir yandan da kulağı hiç susmadan çalan kapı zilindeydi. Şefkatli parmakların her dokunuşu kadını gevşetip sakinleştiriyordu. Sükut ruhuna üflenince Menekşe, korkularını yenmiş gibi görünüyordu. Bu kez adamın elleri kadının yüzünü okşamaya başladı.
"Güzel gözlüm, kapıdaki kim olursa olsun seni benden ayırmaya gücü yetmez. Ben şimdi kapıyı çalan kim bakmaya gidiyorum. Ben gelinceye kadar bu odadan sakın çıkma."
Uysal hareketlerle yatağından kalktı Menekşe'nin yüzünü tekrar avuçlayıp alnına sıcacık bir buse kondurdu.
"Beni anlıyor musun, bu odadan çıkmak yok!" diyerek tekrar uyardıktan sonra çenesinin altından tutup başını yukarı doğru hafifçe meyillendirdi ve gözlerinin içine bakmasını sağladı.
"Unutma seni seviyorum!"
Yarı çıplak vücudunu örtmek için yorganı boğazına kadar çekti genç kadın.
"Ben de seni seviyorum!"
Murathan, elinden geldiğince suhulet içinde kalmaya çalışıyordu. Elbette onun da korkuları ve kaygıları vardı. Hele kapının arkasında kimin olduğunu bilememek gerilmesi için yeterli bir nedendi.
Önce üstüne bir şeyler giymek istediği için oraya buraya saçılmış kıyafetlerini aradı. Yatağın ayak-ucundan gömleğini yerdeki halının üstünden pantolonu buldu. Her yere saçılmış kıyafetleri görmek Menekşe'yi ister istemez gülümsetmişti.
Genç adam, pantolonunun fermuarını çekerken bakışları birbirine denk geldi ve genç kadının gülümsediğini gördü.
"Çok mu hoşuna gitti kıyafetlerimi sağdan soldan topluyor olmam?" derken yatağın kenarına oturmuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezber Bozan
Romance(Romantik) Çingene kızıydı ne bir yurdu vardı ne bir memleketi. Anasız babasız yetimdi. Sadece göç etiği yerlere yüreğindeki masumiyetin meşalesini taşıyordu... Adam onun masumiyetini alıp kalbine hapsetti hatta öyle derinlere sakladı ki, kendinde...