Baba Müsveddesi 35. Bölümden alıntı

2.4K 208 63
                                    

Selam, bir sonraki bölümden kısacık bir alıntıyla geldim. 

Keyifli okumalar.

Gidiyorlardı gitmesine ama Menekşe'nin içinde kendisinin de adını koyamadığı bir tedirginlik vardı. Sanki biri ya da birileri onu arkasından takip ediyormuş hissi gibi...

Sürekli arkasını önünü kollama ihtiyacı hissetmek ve bu hisle yaşamak safi eziyetti. Sırf bundan sebep yüreğini sıkıştıran tedirginlik hat safhaya taşınmış ruhunu ele geçiren meyus bir sünger gibi emiyordu yaşam enerjisini.

Üzerine çullanan karamsarlık gitgide çoğalırken, duyuları bir nefes kadar yakınında olduğunu algılıyordu. Görümcesiyle aynı yolu yürüyor adımlarını aynı düzende atıyordu lakin ruhunu emen meyus'tan bir türlü kurtulamıyordu. Çok geçmeden vücudunu ürperten tılsımlı bir dalga yalayıp geçti varlığını. "Bismillah."

Genç kadın, benliğini sarsan ürpertiden dolayı Yaradana sığınırken, ister istemez sesinin ayarı yüksek çıkmıştı. Menekşe'nin sararıp solduğunu buna müteakip vücudunun kasıldığını gören Zeyno, "Ne oldu yenge, bir tuhaf oldun?"

"Şu önümüz sıra giden adam yanımdan geçerken bir ürperti yokladı beni. Bende anlayamadım ne olduğunu."

Zeyno kaşlarını çatarak, "Kim ki bu adam?" diye sordu.

"Kim olduğunu bilmiyorum ama garip bir şekilde yanımdan geçip giderken onu bir yerden tanıyor muşum hissine kapıldım. Oysa bu adamı hayatımda hiç görmedim."

Gözlerini kısarak giden adamın peşinden dikkatlice bakan Zeyno, "Gerçekten çok garip. Hiç görmedin ama tanıyormuş gibi hissettin, öyle mi? Bu yaşıma kadar bende buralarda ilk defa görüyorum. Keşke yüzünü daha net görebilseydim, belki o zaman tanırdım?"

"Keşke ama bende pek göremedim yüzünü."

O günün ardından bir rüya gördü Menekşe, rüyasında o sokakta gördüğü adam, ellerini uzatarak "gel gel" diye seslenmekte ve sürekli olarak kahkahalar atarak gülmekteydi...

Menekşe, gördüğü rüyanın etkisiyle kan ter içinde kalmış fakat başka bir sesin etkisiyle gözlerini aralamıştı...
Menekşe'nin uykusunda telaşlanıp çırpındığını gören Murathan, hem "Menekşe, Menekşe," diye sesleniyor hem de vücudunu sarsarak uyandırmaya uğraşıyordu.

"Ne oldu aşkım, neden uykunda çırpınıp duruyordun? Şu haline baksana ne hale gelmişsin, vücudun terden sırılsıklam olmuş?"

Murathan, yattığı yerden kalktı bir bardak su getirdi, "Al hayatım biraz su iç kendine gel ve ne olduğunu anlat bana."

Suyu içen Menekşe, "Ben bilmiyorum ne olduğunu, geçen gün sokakta bir adam gördüm o adam bugün rüyama girdi. Bana ellerini açmış sürekli "gel gel" diye çağırıp duruyordu. Üstelik adamın kahkahalar atarak bir gülüşü vardı ürkünçtü doğrusu."

Ezber Bozan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin