Beklemek. 27. bölümden alıntı.

3K 246 113
                                    


Beklemek...

Genç adam sabırsız bekleyişe kucak açmış bir ileri iki geri yürüyordu. Yüreği ağzında gözleri yolda bütün varlığıyla anasından gelecek muştuya odaklanmıştı.

Usulen göndermişti ya anasını sevdiği kızın anasına; işte o yüzdendi yüreğinin kanat takmış gibi çırpınması.

Gözleri anasının geleceği yolda aklı kafasından geçen cevapsız sorularda idi. Ya olmaz derlese? Ya elindeki imkândan da olursa? En azından ağa konağında çalışıyor ve sevdiği kızı görebiliyordu. Eğer olmaz derlerse işten de çıkmak zorunda kalacaktı; zaten bu işe sırf Zeyno'yu görebilmek adına girmişti. İçten içe ofladı çünkü anasının şimdiye kadar çoktan gelmesi gerekirken bir türlü gelmek bilmiyordu.

Yok, evin içi ona dar gelmeye başlamıştı. İçi daralıyor dört duvar üstüne üstüne geliyordu. Hiç düşünmeden kendini bulunduğu odanın sofasına attı. Üst üste nefesler alıp vererek rahatlamaya çalıştı ama bir türlü kendi kabuğuna sığamıyordu. Bu kez sağa sola yalpalayarak sarsak adımlar attı fakat kalp çarpıntısı o kadar fazlaydı ki ne yapsa kontrolü altına alamıyordu. Sofanın korkuluğuna abandı ve ahşap korkuluğu avuçlarının arasına alıp tüm gücüyle sıkmaya başladı. Sanki bir şeylerin hıncını almak istiyor gibiydi. Baktı ki, ne yaparsa yapsın anası gelene kadar rahat huzur yok, gözlerini kapadı içinden dualar etmeye başladı: "Allah'ım nolur bana Zeyno'mu nasip et. Ben onsuz yaşayamam. Nolur Zeyno'ya açılan kapıları yüzüme kapatma!"

Sofada gözleri kapalı içinden dualar ederken, bahçe kapısının gıcırdayarak açılma sesi doldu kulaklarına.

Ezber Bozan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin