Sabahın erken saatlerinde uyanan Taedo fazlası heyecanlıydı çünkü bugün ilk defa ava çıkacaktı hemde tek başına.
Yemek hazırlayan Rai ile birlikte ateşin basında otururken bir yandan ilk av günü için bazı ipuçları almaya çalışıyordu.
Rai benim tercihim ilk gün buralardan fazla uzaklaşma ormanın dışına çıkabilirsin otlarda genelde zayıf yaratıklar bulunur saldırgan değillerdir ama yakaladıysa oldukça zordur.
Aslında sana av için ok ve yay verirdim ama sadece 4 tane var ve onlarda diğerlerine ait.
Gülerek istersen onlardan isteyebilirsin.
Taedo neden benden bu kadar nefret ediyorlar anlamış değilim benim onlara bir zararım olmadı.
Daha 2 haftadır tanıştık ama sanki bir ömür boyu bana kin tutmuş gibi bir halleri var sence bunun sebebi nedir onlarla arayı iyi tutmak için ne yapmalıyım.
Rai bunun seninle bir alakası yok Taedo sadece onlar yabancılara karşı saldırganlar aslında suç senin değil benim onlar bana çok değer veriyorlar ve benim onlar yerine sana önem göstermem onları biraz kıskandırdı.
Taedo biraz mı?
Rai aslında çok ama bunun bir çözümü var belki bu senin için biraz zor olacak ama ise yarayacağına eminim bilmek ister misin?
Taedo istekli ifadesiyle elbette neticede daha uzun bir zaman burada olacağım ve düşman olarak kalmam hiç iyi olmaz.
Rai çok basit bir çözüm yolu var.
Sana fazlası ile kötü davranacağım en azından onların önünde bu sayede senden nefret etmek yerine sana acıyacaklar eminim bu sizi bir şekilde birbirinize yaklaştırır.
Ama dediğim gibi bu senin için biraz zor olacak bazen az yemek hatta çoğu zaman aç kalmak ve bir sürü zorlu şart benim rol yapma yeteneğim iyidir bazen sen bile bunun gerçek olduğuna inanabilirsin.
Taedo benim için bu sorun olmaz aslında zorlu koşullar her zama hoşuma gitmiştir.
Yerinden kalkıp üzerine temizledi bıçağını beline koyup baltayı sırtına astı ve benim için gitme zamanı geldi sanırım.
Rai hemen yerinden fırlayıp biraz durabilir misin.
Gidip bir kağıt kuş tutu bir kalem getirdi.
Sesli bir şekilde 1136 yılının Nisan ayının 25.günü sabah üstü Avcı şefi Rainin kampı.
Taedo bir anda donakalmıştı.
Şaşkın gözlerle karşısındaki avcıya bakarak 1136 mı dedin?
Rai evet bir sorun mu var diye sordu.
Taedo yok bir şey aklım biraz karışıkta tarihi yanlış duymuşum.
Rai bir şeyler yazmaya devam etti ve daha sonra kağıdı katlayıp Genç çobana uzattı.
Rai işte bu senin başlangıcın avcılıkta bir gelenektir ilk ava çıktığı günün tarihi özellikleri yazılır hemde detaylı bir şekilde.
Bu şekilde geldiği yerini unutmayan avcıda kibir oluşmayacağı söylenir.
Tabi şans getirdiğini de söyleyenler var ama bence durum bundan ibaret.
Gerçi sen bir avcı olmayacaksın ama yinede geldiğin yeri unutmamak iyidir.
Taedo kağıdı alıp yavaşça cebine koydu.
Ama üzerindeki dalgınlığın devam ettiğini fark eden Rai iki defa omzuna vurup gerçekten bir sorun mu var bu kadar dalgın olmak iyi değildir hemde ilk av gününde gözünü dört av etrafını kolla ve asla tedbiri elden bırakıp rahatlama bu canavarlar her zaman senin en savunmasız zamanını bekleyip öyle saldırırlar.
Iyi şanslar Taedo umarım sağlam bir şekilde geri dönersin.
Diğerleri bu gün erkenden gitti yani onlarla karşılaşacağını pek sanmıyorum gerçi karşılaşmasan daha iyi olur.
Taedo ağaçların arasına girip gözden kayboldu.
Raide yerine geri oturup pişen yemeğin içindeki fokurdayan baloncuklara bakarak buraya gelmen gerçekten çok iyi oldu genç adam öğleye kadar uyuyan öğrencilerim sabah güneş doğmadan yola çıkar oldular. İnsanları harekete geçirmek gibi garip garip bir yeteneğin var herhalde.
Sen tam olarak kimsin bir fikrim yok ama normal birisi olmadığın kesin Taedo.
Belkide buraya gelişim boşa değil-dir. Bakalım bunu zaman gösterecek.Taedo ormanda dolanırken bir yandanda bu konuyu düşünüyordu.
Kendi kendine burda zamanın biraz daha farklı olduğunu düşünmüştüm ama bu çok daha fazlası.
Biz diğer tarafda 100 yıldan fazla zaman geçirmişken buradan 1100 yıl geçmiş.
Şimdi anlıyorum ihtiyar Sadinin bahsettiği şu gezgin bundan bahsediyormuş.
Geçen yüzyılların sonunda insanlar arkalarında bıraktıkları dünyayı unutmuşlar.
Ama şimdi bunu düşünmenin sırası değil ayrıca ben niye böyle ortada dolanıyorum gizli olarak hareket etmem lazım yoksa açık hedef olurum geçen seferki gibi.
Dikkatle etrafına baktı çalı benzeri bir şey yoktu bu yüzden bir ağaca tırmanmalıydı gözüne kestirdiği bir ağacın dallarına tutunup yukarı çıkmaya başladı.
Taedo daha önceden de çoğu zaman ormanda ağaçlara tırmanın hatta ağaçların sık olduğu yerlerde dalların üzerinden koşarak diğer ağaçlara geçerdi dalın üzerine tünemiş bir kartal gibi etrafı izleyordu ve bir yandanda dinlemeye başladı.
Her zamanki gibi bahar mevsiminin olmazsa olmazı böcek ve kuş sesleri her tarafda yankılanıyordu.
Beklemeye devam etti çünkü zamandan çok bir şey yoktu ve Taedo yaşına karşın çok sabitiydi saatler boyunca oturup beklemek hatta günün tamamı onun için fark etmezdi.
Ormanın sesini dinlemeye devam etti ama hiçbir şey yoktu en ufak bir ses bile yada ufak bir kıpırtı.
Bu sırada Rainin söylediği şey aklına gelmişti belkide bu hisleri kontrol edip geliştirebilirdi.
Ama bunu nasıl yapacağı konusunda bir fikri yoktu.
Gözlerini kapatıp sağ avuç içini ağacın gövdesine dayadı ve hissetmeye başladı ağaçtaki böceklerin kıpırtısını hissediyordu ama bu herkesin yapabileceği bir şeydi zaten umutsuz bir şekilde elini çekecek iken bir anda ağacı vücudunun bir parçası gibi hissetmeye başladığını fark etti sanki böcekler kendi üzerinde hareket ediyor gibiydi ara sırada esen hafif rüzgar yapraklarını sallıyordu ve yerin altındaki derin kökleri hatta köklerin altında gezinen küçük böcekleri.
Sonra bu his toprakta yayılmaya başladı sanki bedeni büyüyüp etrafa yayılıyor gibiydi yer altındaki canlılar ve üstündekiler his ilerledikçe yerden kalkıp havaya yükseldi çevre ile tam bir bütün olmaya başladı ve bu olağan üstü bir histi ve tam o anda yere saplanan sivri pençeleri fark etti.
Dört ayaklı yaratık yavaş adımlarla ilerliyordu büyüklüğü iki kurttan daha fazlaydı.
Görünüşü aklında canlanıyordu çenesinden daha uzun iki sivri diş ve ağzında jilet gibi keskin dişler bu bir kurda benzeyen bir yaratıktı fakat yürüyü ve hareketleri ve verdiği his çok daha vahşiydi kana susamış bir vahşilik.
Taedo çok daha garip bir hisse kapıldı bu yaratık sanki bir anda gözünün önünde belirmişti kar beyazı parlak tüyleri kan kırmızısı gözleri uzun sivri dişleri ile kocaman beyaz bir kurt ama ama boynundaki yüzler aslan yelesi gibi uzun ve beli bükük.
Ve etrafına sarı enerji yayıyordu.
Karşısında çok çevik ve tehlikeli bir canavar vardı ve üstelik bu yaratık 2. aşamadaydı ve böyle bir şeyin olduğundan bile haberi olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTE DİYARLARA YOLCULUK
FantasyHayalperest bir çoban olan Taedo bir gün köyünün ötesindeki efsanevi dünyayı görmek için yola koyulur. Ama başına geleceklerden habersizdir