Taedo gecenin ortasında her zamanki gibi ormanda tek başına dolanıyordu.
Kendine böyle garip bir alışkanlık edinmişti her gece ormanda küçük bir yürüyüşe çıkıyordu.
Soma geldiğinden bu yana 3 hafta bile olmamıştı ama bazı şeyler değişmişti.
Artık ağacın dibindeki kovuğu sadece depo olarak kullanıyorlardı.
İkili artık dışarda bir ateş yakıp onun başına toplanıyordu.
Kendi kendine bu hisler iyice garipleşmeye başladı artık.
Arkadan bir ses garipleşen de nedir diye sordu. Bu Raiydi.
Taedo bunu hiç şaşırmamıştı çünkü onu hemen fark etmişti.
Sözüne devam edip sana hislerimden bahsetmiştim ve dediğim gibi kendi kendi gelişiyorlar. Önceden küçük bir ürperme iken artık kafamda bir tablo oluşuyor sanki.
Şekli rengi kokusu hâttâ gelen şeyin niyetini anlayabiliyorum.Bir düşman mı yoksa bir dost mu duygularını anlayabiliyorum.
Rai diyebileceğim bir şey yok Taedo,sadece yeteneğin inanılmaz.
Daha önce hiç görülmemiş bir şey.
Diğer yeteneklerini bizim çocuklardan duydum demek dönüşebiliyorsun.
Taedonun sıkkın ifadesini görünce merak etme senden bir şeyler sergilemesi istemeyeceğim.
Taedo sorun bu değil sadece bu yetenek beni tedirgin ediyor.
Kolumun dönüştüğünde dönüşüm ilerliyor nerdeyse omzuma ulaştı.
Sanki beni ele geçiriyor gibi.
Rai sonuçta açıp kapatmak senin elinde değil mi?
Taedo haklısın ama bir düşünsene bir dahaki sefere kalbimde demire dönüşürse ne olur?
Bu güç sadece derime mi işliyor sanıyorsun dönüştüğü zamam kolum tamamen demir oluyor.
Yada başka bir şey.
Bir gün kontrolü kaybedersem bana ne olacağının bir garantisi yok.Rai bence bu kadar gerilmeye gerek yok hem senin düşüncene göre kolun demire dönüştüğünde sakat kalması gerekiyor.
Taedo biliyorum fakat..
Aslında hiç bir şey bilmiyorum.
Rai güven vermek için elini omzuna atıp sıkıca kavradı ve merak etme Taedo birgün sende doğru yolunu bulursun.
Taedo doğru yol mu?
Rai evet doğru yol, ben senin yaşındayken ustam bana bir şey demişti. Belirli bir doğru yoktur mesele kendi yolunu bulmak.İnsanların ne dediğini umursama.
Hayatta insan ormanda yolunu kaybetmiş bir yolcu gibidir.
Gökyüzüne bakarsın büyük ayı küçük ayı kuzey yıldızı yada ağaç yosunlar gündüz ise doğu ve batı bir şekilde yolunu bulursun.
İnsanlar kuzeye gidilmesini söyler.
Doğru yön bellidir.
Tamam kuzeye git. Fakat ya kuzeyde senin bekleyen tehlikeler varsa ya biraz ilerde canavarlar çalının dibine pusmuş seni bekliyorsa o zaman buna doğru yol diyebilir misin.
Mesele kendi yolunu bulmaktır sana görünen yolu değil.Sana bir soru peki seni doğru yoluna ne iletir?
Taedo bilmiyorum cevap nedir?
Rai yıllar geçti ama bende hala aynı sorunun cevabını arıyorum.
Bizi yolumuza ne iletir?
Taedo belkide tıpkı yol gibi herkesin farklı bir cevabı vardır sence?
Rai belkide öyledir yada değil kim bilir? Umarım cevabı birgün sen bulabilirsin Taedo.
Taedo bu umudunu kaybetmiş bir ifadeye benziyor.
Rai gülerek iyi bir gözlemcisin Taedo. Evet ben umudumu kaybettim. Şuan tek derdim düz yaşayıp ölmek.
Taedo sana umutlarını kaybettiren şey ne oldu bay Rai.
Rai bilmiyorum sadece birgün artık hiçbir şey istemediğimi fark ettim.
Tüm heyecanımı kaybettim.
Ve şimdi bu haldeyim. Neyse sana iyi geceler genç adam biraz konuşmak sanırım ikimize de iyi geldi. Sana iyi yürüyüşler.Taedo bu arada bay Rai hislerim hakkında bir şey daha var.
Arada sırada nadir de olsa bir şey oluyor sanki fısıltılar duyuyorum.
Birisi yada birileri bana bir şeyler fısıldıyor gibi.
Bu konu hakkında bir şey biliyor musun.
Rai denek fısıltılar ne yazıkki.
Ağaçların arasına karışıp gözden kayboldu.
Taedo sanırım buralarda birkaç soruya cevap verebilecek kimse yok. Garip bay Rai hiç Somadan bahsetmedi belkide ondan haberi yoktur. Nadir şeyleri sevdiğini duymuştum.
Başını kaldırıp yıldızlara doğru baktı ve şu haline bak Taedo daha yolun başındasın ve ne yapacağını bilmiyorsun. Bazı şeyler senin gözünü korkuttu bile.
Bu şekilde yaşayamam korku sadece beni daha çok sınırlandırır.
Endişelerden kurtulmam gerek.
Bu sırada içini bir ürperti kapladı ve hemen arkasına dönüp baktı.
Çok şaşırmıştı çünkü gelen kişi Liosaydı.
Taedo kısık sesle iyi geceler deyip yoluna devam etti.
Ama arkadan gelen ses neden bu kadar acelecisin demişti.
Taedonun şaşkınlığı bir kat daha artmıştı. Buraya geldiğinden bu yana belki en az konuştuğu kişi Liosaydı ve bu konuşmaların hepsi fazlası ile düşmancıl olmuştu.
Peki şimdi ondan ne istiyordu?
Aslında Taedo onun karşısında diğerlerine nazaran daha gergindi çünkü daha önce karşı cins ile hiç konuşması olmamıştı ve yaşı itibari ile oda böyle konularda yaşıtlarındaki heyecana sahipti.Taedo tedirgin bir şekilde bir şey mi istemiştin diye sordu.
Liosa hızlı bir şekilde evet biraz konuşmak.
Yanına gelip yürürken biraz konuşabilir miyiz?
Taedo eliyle başını karıştırırken evet neden olmasın yani şey olur.
Karişik cümlesi Liosanın yüzünde bir gülücük oluşturmuştu.
Onun gibi sert ve güzel bir kızın yüzündeki masum bir gülümseme Taedo için fazlası ile etkileyiciydi.Yürümeye başladılar Taedo heyecanla ne diyeceğini bekliyordu.
Yoksa sonunda ona karşı olan görüşleri değişmiş miydi?
Ormanın derinliklerine doğru gitmeye devam ettiler. Hala bir konuşma olmamıştı ve bu Taedoyu iyice geriyordu.
O sırada Liosa bir anda durup ona doğru döndü ve aslında Taedo benim sana söylemem gerek bir şey var hemde çok önemli.
Beni kurtardığın o günden beri hep seni düşünür oldum.
Belki sen buna hayranlık yada minnettarlık dersin fakat bence bu aşk. Ben seni seviyorum.
Taedo şaşkın bir şekilde ona doğru baktı. Bu kız neden bahsediyordu böyle ne aşkı.
Bu sırada Lisanın yüzündeki ifade birden kayboldu ve yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu.
Bir an için umutlandın değil mi seni aptal. Nasılsa kızardı?
Gerçekten benim senin gibi bir pisliği seveceğimi mi düşündün.
Taedo sadece sessiz bir şekilde ona doğru baktı çünkü söyleyecek bir şeyi yoktu.
Taedo bunu neden yaptığımı sorabilirdi yada bir cevap verebilirdi.
Kısa bir anlığına mutluluğu ve üzüntüyü yaşamıştı ve bunun onda etkisi yok denecek kadar azdı.
Sonuçta o böyle şeylere çok yabancıydı ve her şey çok hızlı olmuştu. Bu hareket fazla çocuksu ve biraz da aptalca gelmişti.
Taedo iyi geceler deyip giderken.
Liosa'da ardından ona bakıyordu.
Ellerini yakasında birleştirdi ve neden ona böyle yaptım ki neden insanlara hislerimi anlatamıyorum. Neden hep bu kadar korkağım ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTE DİYARLARA YOLCULUK
FantasyHayalperest bir çoban olan Taedo bir gün köyünün ötesindeki efsanevi dünyayı görmek için yola koyulur. Ama başına geleceklerden habersizdir