ÖTE DİYARLARA YOLCULUK

DAVETSİZ

Taedo davetsiz misafirine baktı üzerinde tıpkı kendi kıyafetleri gibi eski püskü ve her tarafı yama dolu şeyler vardı ve üstü başı toz içinde kalmıştı.
Yüzü kafasından akan kan yüzünden kızıla boyanmıştı.
Vücudunda da çeşitli ezikler ve yaralar vardı. Bu sırada o tarafa doğru gelen kalabalık grubun şiddetli ayak seslerini işitti.
En azından onlarca kişi vardı yukarda bir birine değen kılıçların çınlamasını   duyuyordu.
Belliki niyetleri barışçıl değildi ama neden bu baygın gencin peşindeydiler.
Kalabalık grubun içinden biri yüksek sesle ortaya çık küçük fare eğer sözümü dinleyip teslim olmazsan seni yakaladığımda bir ayak parmağını keseceğim neticede müşterilere iyi görünmem gerek.
Gerçekten bu şekilde kaçabileceğini mi sanıyorsun bu ormanda yaratıklara yem olacaksın.
Akıllı ol evlat Zoniada zorda olsa bir yaşam şansın var hem belkide
iyi bir sahibin olur.
Ona kadar sayıyorum ya dışarı çıkarsın yada biz seni buluruz. umarım uzun süre koşabiliyorsundur çünkü sabaha kadar peşinde olacağız.

Demek bu çocuk bir köle diye düşündü Biraz daha bu şekilde bekledikten sonra.
Baygın gencin yavaş yavaş atılmaya başladığını fark etti.
Kısık sesle sesini çıkarma yoksa seni boğazlarım.
Taedo bu yaralı halinle bunu nasıl yapacaksın çok merak ettim.
Şimdi dinlen ve sessiz ol burada seni bulamazlar.
Şanslı günündesin dostum çünkü bana denk geldin.
Sanırım sabaha kadar dolanıp duracaklar daha sonrada vaz geçip giderler.

Saatler geçip gitti ve tıpkı Taenin dediği gibi olmuştu.
Köle tüccarları ondan vazgeçip yollarına devam etmişlerdi.
Bir kacak köle için bütün geceyi burada geçirip kendilerini tehlikeye atamazlardı.

Sonunda sabah olmuştu yarı baygın genç gözlerini açıp etrafına baktı üstü kalın ağaç kökleri ile kaplı dar ve karanlık bir çukurun içinde tek başına uzanıyordu.

Yerinden doğruldu yukardan sızan ışığa doğru baktı. Çoktan güneş doğmuş olmalıydı.
Önündeki toprak merdivenden tırmanıp önünü açtı ve gün ışığı yüzüne vurdu.
Ormanın taze kokusunu tek bir nefeste almıştı. Yıllarını geçirdiği pis barakalardan ve köle pazarlarından çok daha güzel bir kokuydu eski günlerini hatırlatan bir koku.

Ailesi ile birlikte dünyadan uzak ve mutlu bir şekilde yaşadığı günler artık çok eskide kalmıştı.
Gözüne iki damla yaş geldi bir anda.
Ormana bakarken ardından bir ses duydu.
Taedo demek uyandın.
Köle sende kimsin diye sordu.
Taedo bence bunu sorması gerek kişi ben olmalıyım.
Sen kimsin ve o adamlar seni neden kovalıyorlardı.
Tae sorunun cevabını biliyor olsada onun dürüst olup olmayacağını merak ediyordu.

Köle yalan söylemek gibi bir niyetim yok ben kaçak bir köleyim sanrımda sende genç bir avcısın.
Bu arada adım Soma peki ya senin adın nedir.
Taedo tanıştığıma memnun oldum Soma bende Teado,bir çoban.
Şimdilerde ise acemi ve lisanssız olarak avcılık yapıyorum.
İlerde bir avcı kampı var ve lideri çok iyi bir insandır.
İstersen seni ona götürebilirim.