GÜVEN

164 22 0
                                    

Sıcak bir Ağustos gününün son saatlerinde güneş yarına doğru gibi hakim ışıklarını şehrin çekiyor.  Şehir halkı akşamın telaşı ve günün yorgunluğu ile evlerine doğru yavaş ama istekli bir adımlar ile gidiyordu.
Sesler meydandan ara sokaklara çekilip kaybolduğunda.
Meydanda tek başına kalan yaşlı gezgin, dilenci,filozof yada ona her ne lakap takmışlarsa.
Gökyüzüne bakakalmış bir heykel gibi dikilmiş yıldızları inceliyordu.
Hafifce eden bir rüzgar onu titretir kendine getirmişti.
Etrafına bakıp herkesin çoktan gitmiş olduğunu görünce çoktan akşam oldu demek zaman ne kadarda çabuk geçiyor.
Acaba bu dünyada daha ne kadar vaktim kaldı bir gün mü bir yıl belki de çok daha yakın ölümün soğuğunu parmak uçlarında hissedebiliyorum.
Ellerini ovuşturup sanırım fazla abarttım sadece ellerim üşümüş.

Yeni bulduğu ince bir sopayı kendisine baston yapmış yürek ama hızlı adımlarla yola koyulup bu akşam gitmem gereken bir yer vardı. Evet bir an önce gitsem iyi olur. Beni bekledirlerinden değil ya kendi kendime heyecanlandım.
Umarım güzel bir yemek yapmışlardır.

Bu sırada beyaz serçelerin karargahında çok güzel bir masa kurulmuş yemeğe başlayacaklardı.
Bu izbe yer sonunda gerçek bir karargaha benzemişti.
Duvarlar yeniden sıvanıp boyanmış yerlere ladinden parke döşenmişti.
Eski sandalyeleri danışma masasını ve işe yaramaz ne varsa atılıp daha yenileri alınmış içerisi köşelere koyulan büyük şamdanlar ile aydınlatılmıştı.
İkinci katı ise yatakhane olarak hazırlayıp yeni gelecekler olursa diye daha fazla yatak almayı da ihmal etmemişlerdi.

Yeni cilalanmış masanın köşesinde oturan Semud Taeye bakarak burayı eskisinden daha güzel bir hale getirdin özelliklede şu yeni pencereler artık kışları şöminenin başına üşüşmemiz gerekmeyecek.
Ama bir sorun varmı elimizde olan paranız üçte ikisini buna harcadık.

Taedo endişelenmeye gerek yok eminim yakında bundan çok daha kazanacağımıza eminim.
Dai son günlerde sürekli aynı şeyleri söylüyorsun bu güveninin nedenini merak etmeye başladım.
Taedo bir nedeni yok fakat hislerim bana bizi çok iyi bir geleceğin beklediğini söylüyor aslında bu benim içinde çok garip çünkü içimi nedensiz bir mutluluk ve heyecan dolduruyor.

Konuşma uzayıp gidecekken birden kapı şiddetli bir şekilde çalındı ve yemeğinin ortasında Dai olan biraz meraklı birazda keyifsiz bir şekilde kapıyı açmaya gitti yemeğini yarım bırakmak en sevmediği şeylerden biriydi.
Kapıyı açtığında karşına daha önce görmediğiniz orta yaşlarında elbiseleri kaliteli olsada bir o kadar soluk ve kirliydi.
Bu yabancının yüzündeki rahatlığı anlamlandırmaya çalışırken yabancı iyi akşamlar deyip onu aşarak içeri girmişti bile.
Semud demek geldin Temir seninle görüşmeyeli kaç yıl olmuştu 3 mü?
Temir aslında 5 bu arada bakıyorum da kendine yeni elbiseler almışsın ve burası gözümde eski günler canlandı bir ara birkaç tanıdık yüz aradım fakat börek sen varsın.
Semud ne yazıkki diyerek Cevat verebilmişti eski dostuna.

Temir etraftaki yeniliğe tekrardan bakıp belli ki buraya çok para harcanmış belli oluyor ama güzel olduğu kesin.
Umarım yakında daha fazla üyeniz olur.
Tae peki sen buraya ne için gelmiştin?
Temir masanın yamacına kadar gelip büyük keseyi hızla masaya vurdu ve sevinçle ilk satışlarımızı tamamladım ve işte kazan diğer hammaddeler ile birlikte kor taşlarının parası 257 altın.
Tae şaşkın bir şekilde gerçekten hepsini sattın mı bu inanılmaz.
Temir kendini beğenmiş bir şekilde omuz silkip sana daha önceden de söylemiştim genç adam ben bu ülkedeki en iyi tüccarın satamadığım mal zarar ettiğim bir ticaret olmaz.
Semud keyiflenip büyür geç şöyle de biraz yemek ye.
Temir sağol ama benim acelem var neticede benim evde bekleyen bir karım var.
Semud o zaman seni tutmayalım yoksa karın gece karnını deşer.
Sana o haydut kızdan uzak durmanı söylemiştim fakat beni dinlemedin.

Temir ama bilirsin ben tehlikeyi her zaman sevmişimdir.
Semud gülerek bilirim tehlikeyi seversin ama bir okadar da korkarsın.
Temir kapıya gidip son bir kez daha arkasına döndü ve hepinize iyi akşamlar bu arada Taedo müşteriler yeni şeyleri sabırsızlıkla beklediklerini söylediler.
Tae elimizden geleni yapacağımıza emin olabilirsin tabi yeniden bir görev alabilirsek.

Temir daha fazla oyalanmadan çıkıp gitmişti.
Dai olanları kenardan sessiz bir şekilde izleyip neler olduğunu anlamış fakat konunun bu kadar dışında kalmak onu biraz kızdırmıştı.
Semud yemek gerçekten çok güzel olmuş Dai gerçekten çok iyi bir aşçısın.
Dai her neyse deyip umursamazca karşılık verdi bu övgüye.
Semud bir sorun yok değil mi genç adam biraz kızgın görünüyorsun.
Dai tabağını kenara itip ellerine masaya koydu ve Taeye bakarak bence daha çok şey bilsem iyi olacak bende buranın bir üyesinin fakat her konunun dışında dayım ve bir söz hakkım yok.
Güveninizi zedeleyecek bir şey yaptıysam söyleyinde bende bileyim.
Tae sakinliğini bozmadan demek bizim sana güvenmediğizi  düşünüyorsun.
Peki söylesene Dai sen bize ne anlattın sadece köyünü terk etmiş bir büyücü olduğunu söyledin senin ne amacını nede istediğin şeyi bilmiyoruz daha doğrusu senin aslında kim olduğunu.

Dai sınırlı bir şekilde çıkışıcakken durup biraz düşününce onun ne kadar haklı olduğunu anlayıp başını yere eğdi.
Taedo devam edip mesela aklındaki su 49 ne anlama geliyor.
Dai başını kaldırıp bir suçu saklar gibi elini dövmenin üzerine götürdü.
Taedo sana hislerim kuvvetlidir demiştim. Kendini çok çabuk ele verdin sıradan bir anlamı yok değil senin için çok özel fakat bunu üzerindeki bir leke gibi taşıyorsun.
Dai cevap verecekken Semud gür bir sesle araya girip şu kavgayı kesin artık küçük çocuklar gibi görünüyorsun.
Taedo bitmiş tabağını kaldırıp ben yürüyüşe çıkacağım bu gece geç gelirim.
Semud kendine dikkat et bu saatlerde dışarısının ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun.

Tae ona aldırış etmeyip kapıyı ardından kapadı. Bu akşamın güzel başlayıp sorunlu bitmesi onu kızdırmıştı fakat Dainin artık bir şeyleri anlaması gerekiyordu.
Dışarıdaki ferah hava onun kendine getirmiş ve yemeğin verdiği harareti üzerinden alıp onu biraz olsun rahatlatmıştı.
Kendi kendine aslında kötü bir niyeti yok sadece bize güvenmeye zorluk yaşıyor sanırım fazla üzerine gittim.
Geri döndüğünde ondan özür dileyecekti.
Ama şimdi ilgilenmesi gereken başka bir konu vardı önünü kesmiş olan adam.
Titrek bacakları ve korkak sürüsüyle elindeki küçük çakıyı sımsıkı tutup ona doğrultmuştu.
Çabuk paranı bana ver.
Bu  çok saçma bir kelimeydi ve onun hem bir çocuk hemde bu işte yeni olduğunu açık etmişti.
Taedo paramı mı vereyim ama neden.
Çocuk çünkü çünkü şey...
Tae gülerek sakın bana ne diyeceğini unuttuğunu söyleme sen nasıl bir hırsızın böyle.
Bu çocuk Taenin keyfini yerine getirmişti.
Kesesinden biraz para çıkarıp ona uzattı ve işte bunu alıp git.
Çocuk sevinçle elindeki parayı sevinçle alıp teşekkür ederim diyerek karşılık verdi.
Arkasını dönüp gidecekken sen zengin bir ailenin çocuğusun değil mi? Neden bu işi yapıyorsun?
İçindeki isteksizliği ve bu işe olan nefreti çok iyi sezmişti.
Çocuk bu seni ilgilendirmez deyip ara sokağa girerek gözden kayboldu.
Tae birkaç dakika içinde önce gülmüş daha sonra ise merak etmişti.
Muhtemelen bunu ona birileri zorla yaptırıyordu.
Belki de ona yardım edebilirdi ama neden kendisini soymaya çalışan birine neden yardım edecekti ki?

O karara vermeden ayakları çoktan harekete geçip onun peşine takılmıştı bile.





ÖTE DİYARLARA YOLCULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin