Taedo ve Soma kalabalık şehir atmosferinin içinde şaşkın ve heyecanlı bir şekilde ilerliyordu.
Soma daha öncesinde çok fazla yer görmüş olmasına karşın ilk defa böyle güzel bir yer görmüştü her tarafda kocaman evler malikaneler ve küçük saray denebilecek yerler vardı ve tüm halk satıcısından zenginine oldukça lük kıyafetler giyiyordu.
Normalde yolları dilenciler ve hırsızlar mesken tutardı fakat burda dilenci denebilecek kimse yoktu.
Kendilerine karşı olan şaşkın bakışlarda bu insanların böyle şeylere hiç alışık olmadığını kanıtlıyordu.
Soma şimdi utanmaya başlamıştı.
Insanların bu garip bakışları onu fazlası ile rahatsız etmişti.
Taeye yanaşıp bir sn önce şuraya varsak iyi olur. Bu insanlar bize çok şüpheli gözlerle bakıyorlar ve haksızca sayılmazlar.
Daha fazla dikkat çekmeden gözden kaybolsak iyi olur.
Bu arada nereye gittiğimizi biliyor musun.
Taedo ilerde giden adamı işaret edip işte şu adam kırık hana gidiyormuş yanındaki ile konuşurken duydum.
Onu takip edip istediğimiz yere varacağız.
Bunu duyan Soma biraz olsun rahatlamıştı ve Tanin yanında olduğu için çok şanslı hissediyordu.
O utangaç bir şekilde etrafda dolanırken o yolunu bulmuştu bile.Öndeki adamı takip edip yola devam ettiler ve biraz sonra adam bir binanın önünde durup içeri girdi.
Taedo binanın sararmış camları olan pencerelerden bakıp içerdeki kasları ve oturup yemek yiyen bir şeyler içen yada sohbet eden insanları gördü.
Binanın önündeki büyük kahverengi tabelaya baktı ve tabelanın ince bir çatlık ile ortadan ikiye ayrılmış olduğunu gördü.Hanin adını nerden aldığı acıktı.
Soma demek burası kırık Han Semud denen adam burada bir yerde yaşıyor olmalı değil mi.
Taedo Rai hanın hemen bitişiğinde yaşadığını söylemişti.
Yan tarafa baktıklarında.
Camları çatlayıp kırılmış çatısı çökmüş harabeye benzeyen küçük bir ev vardı.
Tabi buna hala ev denebilirse.
Çürümüş tahta kapıya doğru baktı kulpu bile yoktu. Burda birisi yaşıyor olamazdı.
Soma hemen bitişiğinde olduğuna emin misin buraya yıllardır kimse uğramamış gibi görünüyor.
Taedo haklisin muhtemelen burayı tek etmiş olmalı.
En iyisi hana gidip soralım onlar nerede olduğunu bilirler neticede eski komşuları.Hanınkapısına doğru ilerlerken Taedo birden harabenin kapısına doğru yöneldi.
Bunu gören Soma hey ne yapıyorsun sen böyle?
Taedo eski kapıya sertce vurduktan sonra denemekten zarar gelmez değil mi?Biraz bekledikten sonra içerden küçük bir gıcırtı sesi duyup umuda ve birazda şaşkınlığa uğradılar.
Böyle izbe bir yerde bir insan nasıl yaşıyor olabilirdi ki?
Sesler arttı ve kapı içeri doğru sert bir şekilde açıldı.
Karşılarına çıkan kişi pis ve saçı sakalı birbirine karışmış birisiydi.
Garip bakışlarını onlara çevirip ne istiyorsunuz dedi yüksek sesle.Taedo şey biz bay Semud'u arıyoruz acaba siz misiniz?
Kapıdaki adam Semudu kim soruyor?
Taedo biz avcı Rai gönderdi.
Kapıdaki adam Rai mi o sersem hala ölmedi mi?
Soma biz maceracı olmak için Dauma geldik. Bay Rai bize yardımcı olabileceğinizi söyledi.
Semud benim kimseye karşı bir borcum yok. Şimdi buradan defolun.
Soma ama..
Aması falan yok genç adam Rai dediginiz o adam yıllar önce bizi terk edip gitti.
Bu yıkık dökük binayı görüyorsunuz değil mi?
Eğer o aptal cesur olup bizle kalsaydı burası şimdi şehrin en büyük ve zengin yeri olacaktı.
Ama o aptal bir anda fikrini değiştirip gitmek istediğini söyledi.
Daha sonra diğerleride gitti ve herkes dağıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTE DİYARLARA YOLCULUK
FantasyHayalperest bir çoban olan Taedo bir gün köyünün ötesindeki efsanevi dünyayı görmek için yola koyulur. Ama başına geleceklerden habersizdir