Onların hikâyesini okumaya başladığın tarihi buraya bırak...
Sen oldukça yaşamaya devam edecekler.
*********
'Küçük Beyaz Bir Şey'
Karışmış hissediyordum.
Sanki bedenim hiç var olmamıştı da sadece duygularım var gibiydi. Ve o duyguların hepsi de notalarımın satır aralarına karışmıştı.
"Savaş..."
Duyduğumu sanmıyorum...
"Savaş diyorum!"
Git. Lütfen.
"Lan Savaş!"
Şşş!
Bozuyorsun!
'So come rain on my parade-
İşte orası, tam orası şarkının en güzel yeriydi... ve bir anda elimden alındığını hissettim.
Tüm yoğunluk bir anda kaybolmuş, gerçek dünyanın rahatsız edici uğultusu vakit kaybetmeden kulaklarıma doluşmuştu.
Amcam ve sinirli bakışlarıyla göz göze geldik.
Burada sinirli olması gereken kişi bendim.
Şarkılar hassas noktamdı.
"Hiç öyle uyuz uyuz bakma suratıma. Yüz defa çağırdım it herif."
"Ben de sana yüz defa söyledim değil mi?" dedim sinirini görmezden gelerek. "Şunu yapma bana. Sağır değilim otuz saniye beklesen bitiyordu."
"Sağır değilsen niye beni ayağına getiriyorsun pezevenk?"
Şöyle konuştuğunda sinirim kalmıyordu ki...
Kaşlarını çattığında yarattığı seksiliğin farkında mıydı bu adam?
"Çağırıyorsak gel işte lan!"
"Bir daha bağırsana..." Sırıtıyordum.
"Elimin tersindesin Savaş. Kaldır o kıyamadığın kıçını, içerde biri seni soruyor." Ardından kanepeye uzattığım ayaklarıma vurmuş, "O ayakları da indir; bir daha görmeyeyim koyduğunu, babanın mekanı mı lan burası?" diye terslemişti.
"Aslında teknik olarak evet..."
Gerinmekle meşguldüm.Durup bir iki saniye ifadesini değiştirmeden suratıma bakmıştı. "Siktir et babanı şimdi. İçeri git sen."
"Kim ki gelen?"
Bu yerde beni kim görmeye gelecekti ki?
"Bilseydim biri demek yerine adını söylerdim değil mi oğlum? Babana mı çektin anlamıyorum ki... ailecek kıtsınız."
Haklı olabilirdi evet...
"Amca yalnız sen de bizim ailedensin."
Ben de haklıydım.
"Uzatma git kimle konuşuyorsan konuş fazla da ayak altında dolanma; birazdan arkadaşımla kızı gelecek. Seni görüp kaçmasınlar."
Çok komik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ // (TAMAMLANDI)
Teen FictionSadece biz vardık. Neyi, nasıl yaptığımızın bir önemi yoktu. Elini tutup yanına yaklaştım. Sanırım durduktan sonra elini bırakmamı bekliyordu ama ani bir cesaretle ellerimizi kenetledim ve diğer elimle belinden tutup onu kendime yapıştırdım. Gülüm...