/YAĞMUR
Güzeldi.
Her şeyiyle güzeldi.
Normal bir şekilde hissetmeyi bırak, çok farklı hissetmiştim.
O beni öperken belki ilk defa biri tarafından gerçekten sevildiğimi görmüş; öpüşmenin sadece fiziksellikten ibaret olmadığını anlamıştım.
Ekin'in bana beslediği şeyi ilk defa bu denli net ve gerçek hissetmiştim.
Dudaklarını benimkilere kararlı bir tavırla değdirdiğinde önce yarattığı hisle afallayıp tepki veremedim. O alt dudağımı canımı acıtmaktan korkar gibi ama bir o kadar da canımı acıtmak ister gibi öperken bir anda her şeyi boş verip ben de ona karşılık vermeye başlamıştım.
Benden aldığı en ufak tepkiyle birlikte nefesini sertçe içine çekti. Elini enseme götürüp başımı, dudaklarımı daha çok hissetmek ister gibi, kendisine daha da yaklaştırdı.
Sanki hayatı boyunca bunu beklemiş gibi bir yandan hırsla, bir yandan da nazikçe öpüyordu. Karşılık vermekte zorlanıyordum. Sadece onun dudaklarımdan bütün bedenime yaydığı hisse odaklanmıştım. Bir tarafım bu his bana yaşadığımı hissettirdiğinden deliler gibi seviniyordu; bir tarafımsa bu kadar özel bir hissi, onun hissettiklerini, kullandığımı düşünüp benden iğreniyordu.
Ensemde olmayan diğer eli, yanağımı tutup başımı onu daha çok hissedebileceğim bir hâle getirdi. Daha sonra elinin yanağımdan boynuma doğru kaydığını oradan köprücük kemiğime dokunduğunu hissettim. Sanki bana dokunduğuna inanamıyor gibiydi. Hareketleri telaşlıydı ama sakin kalmaya kendini zorluyordu
Elinin omzuma, oradan koluma doğru yol çizdiğini; bana sanki kırılacakmışım gibi dokunduğunu hissediyordum.
Dudaklarının yaptığı şey ve bu yolla hissettirdiği arzusu başımı döndürüyordu.
Elinin bacağıma gelmesi ve dillerimizin buluşması aynı anda oldu.
Bu saniyeden itibaren farklı bir boyuta geçiş yaptığımızın farkındaydım.
Aniden cızırtı büyüdü. Benden iğrenen tarafım sonunda sesini duyurup beni kendime getirdi.
Bir anda onu göğsünden ittirmiştim.
Bu yaşadıklarımızın hepsi toplasanız bir ya da iki dakika sürmüştü en fazla. Ama bende yarattığı duyguları ömrüm boyunca hatırlayacağımı biliyordum.
Tek sorun bir şeylerin eksik olmasıydı.
Sevildiğimi hissetmiştim, arzulandığımı, gerçekten arzulandığımı.
Ama buna izin vermemin tek sebebinin hissediyor olmak istemem olduğunu biliyordum.
Ona hiçbir zaman onun bana hissettiği şeyler gibi şeyler hissetmemiştim. Ne öncesinde ne de şimdi. Sonrasında da bu değişmeyecekti. Ve benden iğrenen tarafım onu kullandığımı söylemekte haksız değildi.
Bu yüzden daha fazla uzatmayıp, dayanamayarak onu kendimden uzaklaştırmıştım.
Yüzündeki ifadeyi gördüğümde ise sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Onu öyle sevmesem de, hâlâ çok seviyordum. Ve bunun onun için ne kadar özel olduğunu ancak şimdi anlamıştım. Hissettiği suçluluk yüzüne yayıldı. Çok yanlış bir şey yaptığını düşündüğünü gözlerinde görüyordum.
"Özür dilerim. Çok ileri gittim."
İleri gitmedin.
Asıl ben çok ileri gittim.
Sana yapabileceğim en kötü şeyi yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ // (TAMAMLANDI)
Teen FictionSadece biz vardık. Neyi, nasıl yaptığımızın bir önemi yoktu. Elini tutup yanına yaklaştım. Sanırım durduktan sonra elini bırakmamı bekliyordu ama ani bir cesaretle ellerimizi kenetledim ve diğer elimle belinden tutup onu kendime yapıştırdım. Gülüm...