Biliyordum işte.
Bir sorun olduğunu biliyordum.
İçimdeki his bir anlığına kaybolmuş olmasına rağmen bacağındaki sargıyı görünce yine bütün yoğunluğuyla geri yerine dönmüştü.
İçimi huzursuz eden bir başka şey ise Yağmur’un yüzündeki ifadeydi.
Daha önce görmediğim bir haliydi bu.
Ürkek... biraz da telaşlı.
Neyi olduğunu bilmiyordum ama bahsettiğim bağ yine devredeydi.
Göğsümdeki ağırlık arttı.
Yağmur kontrol etmek ister gibi arkasına baktı. Daha sonra kafede hızla gözlerini gezdirdi.
Yanına gitmek istiyordum ama... sanki duyacaklarımdan korkmuştum.
Ekin'e döndüm. Olduğu yerde kalakalmıştı. Onun da bu hâlini ilk kez görüyordum. Karmaşık görünüyordu. Karmaşık hissediyor gibi görünüyordu.
Yutkunup bana döndü. Bir saniyeliğine yüzüme bakıp hızlıca yanımdan uzaklaşmıştı. İyi olduğunu zannetmiyordum.Yağmur'a tekrar baktığımda olduğu yerde yoktu. Kalbim anında hızlanırken gözlerimi hemen olabileceği yerlere çevirdim. Bir saniye sonra onu tekrar gördüğümde yanına gitme isteğim tamamen gitti.
Neredeyse tamamen.
Çağan'laydı.
Yüzündeki ifade ve bacağı yüzünden onu incelemeye pek fırsatım olmamıştı ama şimdi “ikisine" dikkat etmek istemediğimden sadece Yağmur'a odaklanmıştım.
Ve şu ana kadar gördüğüm en kısa elbiseyi giymişti.
Gerçekten.
Abartmıyordum. Kalçasının tam altında bitiyordu.
Bunun babası böyle şeyler giymesine nasıl izin veriyor ya?
Çok mantıksız.
Üst kısmı ince bir askıyla gövdesine yapışmıştı. Bel kısmından bollaşarak kalçasının altında sona eriyordu. Boğazımın kuruduğunu fark ettim.
Şu ana kadar Yağmur'a cinsel anlamda bir çekim, bir şey hissetmemiştim.
Yani çekici bulduğum zamanlar olmuştu tabi ki ama o gözle bakmamıştım işte.Bana ait değildi.
Ama şimdi o kadar kısa bir elbiseyleyken, incecik beline tam oturan o elbiseyleyken, At kuyruğu yaptığı saçlarıyla sırtının yarısını açıkta bırakan o elbiseyleyken...
Yüzüm dahil her yerime ateş basınca kendime tokat attım.
Hayvan herif!
Kızın haline bak sen ne düşünüyorsun?
Ama...
Bacakları çok güzel. Sırtı da, beli de. Her yeri çok güzel.
İçimde yoğun bir şekilde tepinen, kendisini belli etmeye çalışan arzuyu şu an dövmek istiyordum.Çünkü ona dokunmak istemiştim.
Ama bunu istememeliydim. Belini kavramak istememeliydim. Bacaklarını okşamak istememeliydim. BOYNUNU ÖPMEYİ KOKUSUNU İÇİME ÇEKMEYİ İSTEMEMELİYDİM!
Yapma bunu Savaş.
Kendine gel lütfen.
Düşüncelerimi durduracak, beynimin oluşturmadığı düşüncelerimi durduracak şey belliydi. Bakışlarımı zar zor Yağmur'un elbisesinin bittiği yerden çekip Çağan'a baktım. Daha sonra ikisine birden baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ // (TAMAMLANDI)
Teen FictionSadece biz vardık. Neyi, nasıl yaptığımızın bir önemi yoktu. Elini tutup yanına yaklaştım. Sanırım durduktan sonra elini bırakmamı bekliyordu ama ani bir cesaretle ellerimizi kenetledim ve diğer elimle belinden tutup onu kendime yapıştırdım. Gülüm...