Bir anda kurtların her biri gri küreler içine hapsoldu. Lulu daha ne olduğunu anlayamadan alevler saçan bir el arbaletini yukarıdan yakalamıştı. Yume, başını eğip Lulu'nun kulağına fısıldadı.
"Sen de henüz hiçbir şey görmedin küçük fare!!"
Arbalet bir patlama ile parçalara ayrılmıştı. Lulu'nun içine dizdiği küçük oklar bir bir yere yuvarlandı. Amasia çatıda Lulu'nun hemen arkasındaydı. Gözleri gri parlıyordu ve elleri havadaydı. Yume'nin ise üstü başı kir pas içindeydi. Dikkatli bakıldığında suratına yediği tekmenin bile izi belli oluyordu. Öfkeden kudurmak üzereydi. Siyah büyü taşını hançere çevirip Lulu'nun gırtlağına yasladı ve "Evan!!!" diye bağırdı. "Bu haşere senin kardeşinmiş öyle duydum!!!"
Evan kılıcını yere saplayıp ona yaslandı. Başını kaşıyordu.
"Sıkıntı için özür dilerim Yume. Nerede duracağını bilmiyor maalesef, değil mi Lulu."
Lulu öfkeli gözlerini abisinden çekmiyordu. Yume burnundan soluyordu. Bıçağı Lulu'nun gırtlağından çekti ve küreye dönüştürüp cebine soktu. Ellerini saçına atıp çekiştirdi ve biraz tepindi.
"Tamam şimdi daha sakinim."
Evan kılıcını yerden çekip sırtına taktı ve tekrar kardeşine döndü.
"Vay be Lulu. Şimdi cidden tüm bu kurtlar senin sözünü mü..."
"Sözlerini sonraya sakla abi!!" diye bağırdı küçük kız. "Burada oyun oynamıyoruz. Bana hala çocuk muamelesi yaptığına inanamıyorum!!"
Evan kalakalmıştı. Ağzını tekrar açmaya yeltenmişti ki kardeşi parmağını ona uzatıp "Bunun bedelini ağır ödeyeceksin!!" diye bağırdı. "İşte şimdi gerçekten beni kızdırmayı becerdin seni aptal!!"
Lulu'nun yüzüne yayılan gülümseme Daniel'in ürkmesine sebep oluyordu. Yavaşça Evan'a sokulup omzuna dokundu.
"Evan."
Sesinde Evan'ın uzun zamandır hissetmediği bir ciddiyet vardı.
"Kılıcını geri çeksen iyi olur Evan."
Daha sonra yukarıya yönelip "Hey siz çatıdakiler!!" diye seslendi. "Aval aval beklemeyin. Gözlerinizi dört açın bir şeyler planlıyor!!"
Evan ona doğru dönmüş şaşkın şaşkın bakıyorken Lulu'nun çaldığı ıslıkla gri katmanlarda hapsolmuş kurtlar deliye dönmüştü. Kendilerini içerde bir şeylere vurup duruyorlar, dişlerini ve pençelerini kalkana geçiriyorlardı. Yume tekrar Lulu'ya yaklaşıp "Hey ufaklık neyin peşindesin?" diye sordu.
Lulu ona doğru bir gülümseme attı ve "Birkaç yedek kurt bırakmayacak kadar aptal değilim pembişcim!!" dedi. "Burada düşmanı hafife alan sizlersiniz, ben ve kurtlarım değil!!"
Bir anda arkalarından atlayan üç kurt ile hepsi bahçeye düşmüşlerdi. Daniel "Sakın kurtları serbest bırakma yoksa işimiz biter!!" diye bağırıp Amasia'ya doğru koşacaktı ki Evan onu omzundan yakaladı.
"Daniel, o sadece Lulu."
Civciv ona doğru öfkeyle dönüp "Hayır Evan!!" diye bağırdı. "Bize meydan okuyorsa ona gününü göstermemiz gerek anladın mı? Kim olduğu umurumda değil!!"
Sözü biter bitmez tekrar onlara doğru koşmaya başladı ama çatıdan atlayan kurtlardan biri önüne geçmişti. Amasia hala gri büyüsünü aktif tutsa da yerden kalkamamıştı. Yume'nin "Amasia dikkat et!!!" diye bağırmasıyla ile doğruldu ama geç kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)
Fantasy"Sana hep ağlamamanı söylüyordum ya, hepsini unut gitsin. Neyi fark ettim biliyor musun Ugo? Bu bizi biz yapan şey galiba. O böcekler değil, yaratıklar değil, cadılar değil!! SADECE İNSANLAR AĞLIYOR!" IRON BONDS macerası ikinci kitabı -SİS- ile kald...