Bölüm 47; ne kadar da özlemişim be!

439 79 128
                                    


Birkaç patlamanın ardından kulaklarına uzaklardan bir kahkaha ilişmişti. Arkasını koca bir kayalığa vermiş devasa yaratık bile sese doğru tepki vermiş, başını çevirip kendince bir şeyler mırıldanmıştı. Evan derince bir iç çekip başını yanında duran kardeşine doğru devirdi ve "İşte Sınır'ın dışında yapmaman gereken bir şey daha!" dedi. "Yume'nin yaptıklarını not alır ve tam tersini uygularsan tamamen güvende olursun, bu şaka değil!"

Lulu kollarını bağlamış bir şekilde iç çekti ve "En sıkıcı Sınır Kurdunun sen olduğunu düşünmeye başlıyorum Evan!" dedi. Evan sıktığı dişlerini gevşetip sakin kalmaya çalıştı.

"Bak! Trolleri ateş ile öldüremezsin, tamam mı? Derileri çok kalındır. Onlara ateşle saldırmak sadece kızdırır ve işleri zorlaştırır! Ama bunu Yume'ye anlatamazsın çünkü..."

Konuşması patlama sesleriyle kesildi.

"Ayrıca!" diye bağırıp kolunu sesin geldiği tarafa uzattı. "Bu kadar ses çıkartırsan sadece etrafa daha çok yaratık toplarsın!"

Lulu arkasına dönüp abisini göstererek "Her zaman böyle mi bu?" diye sordu. Daniel kaşlarını kaldırmış, Amasia ise başını sallayarak aynı olumsuz cevabı vermişti. Evan çatık kaşlarla "Çocuklar ona yanlış örnek oluyorsunuz!" dedi. Daniel dayanamamış ve kolunu Evan'ın boynuna geçirerek "Anladık demirci, abilik yapmaya çalışıyorsun ama sakin ol biraz! Ayrıca burada Yume'den sonra en patavatsız kişinin sen olduğunu herkes biliyor!" dedi. Amasia "Evet öyle." diye onaylamıştı. Daniel, Evan'ı bırakarak Lulu'ya döndü ve "Bir trol nasıl öldürülür biliyor musun velet?" diye sordu. Lulu sinirli bir şekilde "Tabii ki de biliyorum seni sersem!" dedi. "Tüm yaratıkları adım gibi biliyorum!"

Daniel sakince "Bilmek yetmez işte. Göster bakalım neler yapabiliyorsun!" deyip geri çekildi. Evan "Dur bir saniye dur! Gerçekten bu mu yani?!" diye bağırmıştı. Nico arkalardan gelip Evan'ı ensesinden yakaladı ve "Kapa şu çeneni artık çocuk! Bırak da kız savaşsın!" dedi. Amasia da sinirlenmeye başlamıştı. "Evet Evan! Madem böyle davranacaktın onun başta buraya gelmesine neden izin verdin ki? Can sıkıcı davranıyorsun!" dedi. Evan herkes ona cephe alsa da pes etmiyordu. "Can sıkıcı davranmıyorum sadece bir trole normalde on kişilik gruplarla saldırılır bunu biliyorsunuz!" dedi. Daniel eliyle Lulu'yu gösterip "Kızın onunla birlikte yirmi tane kurdu var!" dedi. Lulu da "Evet öyle!" diye eklemişti. Evan derin bir nefes alıp "Tamam! Tamam sizin istediğiniz gibi olsun!" dedi ve geri çekildi.

Lulu abisinin bu tavrına çok bozulmuştu. Yine de karşısındaki koca trole baktıkça da içi ürpermiyor değildi. Derin bir nefes çekip yürümeye başladı. İlk adımı atmasıyla birlikte hafiflemişti. Hevesle arbaletini çıkartıp tepesine bir ok taktı. Öylece oturup ona bakan trole doğru umursamazca ilerliyordu. Yürümeye devam ederken onun göbeğine doğru rastgele bir ok sıktı. Trol ağzını açıp homurtuya benzeyen bir ses çıkarttı. Daniel, Lulu'nun bu hareketiyle biraz endişelenmişti. Amasia'ya doğru eğilip "Hey sence bir trolle nasıl savaşacağını bilmiyor olabilir mi?" dedi. Amasia da paniklemiş duruyordu. Lulu'nun trolün göbeğine bir ok daha sıkmasıyla Evan ileri atılmaya çalıştı. Daniel onun önüne geçip omuzlarından tuttu "Dur Evan!" dedi. Evan kontrolden çıkmıştı. "Görmüyor musun Daniel! Onu sinirlendirmeye çalışıyor kendini öldürtecek!" diye fısıldadı. Daniel Lulu'nun yaptığı şeyin mantıklı olmadığını bilse de ona bir şans vermek istiyordu. Amasia'ya dönüp "Bir şeyler ters giderse diye hazır ol Amasia!" dedi. Amasia gözlerini bile kırpmadan Lulu'ya bakıyor ve elini havada ona doğru tutuyordu. "Çoktan hazırım zaten." dedi.

DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin