DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)

Bölüm 69; sanırım artık yeni bir hedefleri var!

Nico, kurdun sırtında koşturuyor, kasaba sokakları arasında bir ona bir buna girip çıkıyordu. Etrafta hiç insan olmayışı iyiydi ama kasabaya girdi gireli binalardan ejderleri göremez olmuştu. Bir tanesinin üzerinden uçmasıyla panikledi. Ejder havada bir manevra yaparak üzerine dalmış Nico kurdun kürkünü çekerek onu durdurmuş ama kaçacak vakit bulamamıştı. Ejder tam üzerine inecekken kanatlarını açmış, bu merkezkaç kuvvetini kullanarak ucunda mızrak başına benzeyen bir bıçak olan kuyruğunu savurmuştu. Yere saplanan kuyruğu, tüm sokağın toprağını kaldırıp atmıştı. Bu darbenin etkisiyle uçan Nico yerde birkaç takla atıp doğruldu. Kafasını kaldırdığında ejderha yoktu. Panikle gözüne çarpan ilk sokağa doğru koşmaya başladı ama yaratık kaçmasına müsaade etmemiş, tam önündeki binanın tepesine inivermişti. Yer sarsılmış, evden çatırtılar gelmiş, çatı biraz da çökmüştü. Nico refleks olarak elini baltasına attı ama düşününce bunun ne kadar aptalca olduğunun farkına vardı. Ejderhayla göz gözeydiler. Kara Köpek'ten biraz daha küçüktü ama yaydığı korku hiç de ondan aşağı kalır değildi. Hırıltılar çıkartan devasa kertenkele ağzını araladı. Gırtlağının içindeki ufak parlamayı gören Nico'nun kalbi duracak gibi olmuştu. Ardından büyük bir gürültüyle üzerine gelen alev dalgasına karşı yapacak bir şeyi yoktu. Korkudan gözlerini kapatmış ve kollarını suratına siper etmişti. Teninde sıcaklığı hissediyor, turuncu ışıklar gözlerini yumsa bile ona ulaşıyordu. Kollarını indirip neden hala ölmediğine baktığında gri bir yarım küre içine alındığını fark etti. Derin bir nefes çekip kendini rahatlattı; Amasia yetişmişti.

Ejderin göremeyeceği bir yerden kalkan büyüsünü yapmış olan Amasia, öylece olanları izliyordu. Gözleri ejderhaya, onun kahverenginin koyu bir tonunda parlayan pullarına dalıp gidiyor, onu nasıl öldürebileceğinin planlarını kuruyordu. Yanında bir yeşil ışık parladı. Gelen Yume'ydi. "Yardım lazım mı?" diye sordu. Ardından ejderhayı görmüş ve "Ohaaa!!!!" diye bağırmıştı. "Müthiş bir şey bu şu ateşe bak!!"

Seslerini duyan yaratık ateş püskürtmeyi kesti ve onlara döndü. "Aferim!!" dedi Amasia. Yume de panik yapmıştı "Eyvah!! Plan ne Amasia?! Plan ne?!" diye bağırdı. "Nico'yu kaçır buradan ejderhalar onun peşinde!" dedi Amasia. "Tamam ama neden?!" diye sordu Yume. Bu arada el ele tutuştular. Paniklemişlerdi çünkü ejderha kanatlarını açıp onlara doğru bir hamle yapmaya hazırlanmıştı. Amasia hızlı bir şekilde "O bir tanesini öldürmüş! İntikam istiyorlar! Büyük ihtimalle kokusunu takip ediyorlar! Bununla alakalı bir şeyler yap!" diye bağırdı. Yume başıyla onaylayıp kürenin içine ışınlanmış, Amasia büyüyü bozmuş, Ejder hareketlilik olduğunu görünce tekrar Nico'ya dönmüş, Yume dostunu kavrayıp diğer elinde çoktan hazır ettiği diğer yeşil büyü taşını kullanmış, bacak kuvvetlendirme büyüsüyle bir çatıya zıplamıştı. Avının uzaklaştığını gören ejderha kükredi ve Yume'nin peşinden havalandı. Ejderhaya mavi kristaller fırlatan Amasia ne yaptıysa onu yavaşlatmayı başaramıyordu. Kasabanın bir diğer ucuna kaçan Yume yine de uzaklaşmış değildi. Arkalarında uçan ejderhaya tedirgin gözlerle bakıp "Hadi!! Hadi!!" diye bağıran Nico'ya "Kapa çeneni!" dedi.

Tam o esnada ejderhanın arkasında yeşil bir ışık gördüler. Jakaranda, ejderin tepesine ışınlanmış, yaratığın kanatlarının vücuduyla birleştiği yerin tam ortasına bir darbe büyüsü indirmişti. Acıyla bağıran ve bir anda on metre kadar aşağıya çöken yaratık, Jakaranda'nın düşündüğünün tam aksine kanatlarını tekrar çırpabilmiş ve ters dönüp ağzını açmıştı. Ejderle göz göze gelip, Nico ile aynı ufak parıltıyı gören Jakaranda korkuyla ışınlanmıştı. Bir saniye geç kalsa koca bir ateşin içinde kalacak, kemiklerine kadar kül olacaktı. Ejderha çok hasar almasa da havada dengesini kaybetmiş, bir binanın çatısına çakılmıştı. Evin odunlarını pençeleriyle sökerek doğruldu ve kükredi.