4.BÖLÜM PART-2

22.4K 855 13
                                    

Nefes nefese kendimi koltuğa bıraktığımda, dans pistinde tüm hünerlerimi göstermiş, beş kez lavaboya gitmiş, Gökhan'ın kolları arasında dans etmiştim. Yanaklarım içerinin sıcağıyla birlikte iyice kızarmıştı. Belli etmemeye çalışsam da bakışlarım kaymıştı ve karşımdakini görmek için ona bir süre odaklanmam gerekiyordu. Bu durum beni çok güldürmüştü.

Kendi aptallığımla eğlenmek, kendimi daha da aptal görmeme sebep oluyordu.

Kendimi bıraktığımda Burçin de yanıma çökmüştü. Bana bakarak kahkahalarla gülüyordu.

“Ne gülüyorsun be?” demek için bile ne denli zor bir çaba içerisine girdiğimi anlatamam, ama gururum vardı ve onu hala korumaya çalışıyordum.

Burçin kıkırdayarak, buğulanmış yeşilliklerime baktı.

“Çok tuhaf bakıyorsun. Annene ne diyeceğiz kızım ya?”

Sağ elimi havaya kaldırıp şöyle bir salladım. Ah, benden hiç beklenmeyecek bir davranış yapmıştım. Artık on sekiz olmuştum, özgürdüm.

Rüyamda.

“Benimle gelirsin işte bu gece, biraz içeceğimizi ve eğleneceğimizi biliyordu.”

“Biraz mı?!” derken kahverengi gözleri açılmıştı. “Buna biraz mı diyorsun? Neredeyse kusacak kadar alkol aldın ve az önce iki dansözle birlikte karşılıklı göbek attın! İnan bana, buna biraz diyemezsin.”

Söyledikleri kulağıma ayıp gelmişti, o yüzden utanıp dudaklarımı büktüm.

“Kendimi biraz kaybetmiş olabilirim.” Derin bir nefes alıp ona baktım. “Uzun süredir farklı şeylerle ilgileniyordum, böyle şeylerin de zevk verebileceğini bilmiyordum.”

“Şaka mı yapıyorsun! Ben bu Yekta'ya bayıldım! Kendine güvenli ve nerede ne yapacağını bilen kıza ba-yıl-dım!”

Sağ elimi kaldırıp dudaklarıma değdirdim ve kıkırdadım.

“Yine de fazla umutlanma. Yarın yine aynı Yekta'yı bulacaksın. İnsan özünden her ne olursa olsun uzaklaşamaz.”

Elini kaldırdı ve bana doğru sallarken yüzünü buruşturdu.

“Ah, bana şöyle konuşmaktan vazgeç. Zekam belli bir seviyede ve onu geliştirme çabana da asla karşılık vermeyeceğim!”

Onun sözlerine keyifli şekilde gülerken, yanımıza Gökhan'ın kankası ve Burçin'in hayranı olduğu, Buğra geldi. Ve bir anda sustuk. Arkadaşımın heyecanlandığını biliyordum, ben de ne olacağını merakla bekliyordum.

“Naber kızlar?”

“İyidir.” dedik hep bir ağızdan. Bize gayet öz güvenli yamuk bir gülüş bahşetti.

Ah, gerçekten çok yakışıklıydı.

Ela gözleri ve açık kahve saçları vardı. Bir erkeğe göre vücut ölçüleri normal derecedeydi. Yani ne çok iri ne de çok çelimsiz. Ama boyu uzundu. Neredeyse Gökhan kadar uzundu, ama hiç sorun değildi. İnsan onun ela gözlerine bakmak için o uzunluğu aşama aşama çıkmakta sakınca görmüyordu.

Sonra o güzel ela gözleri arkadaşıma çevrildi. Ve ikimiz de nefesimizi tuttuk.

“Dansa ne dersin?”

Tabii ki evet der! Dönüp arkadaşıma baktım. Az önce bana atıp tutan, benimle alay eden kız adeta kasılmıştı ve gözlerini ondan ayıramıyordu. Kahkahamı bastırdım. Ah, kızlar bazen bu kadar aptal zorunda mıydı? Ne vardı şu erkeklerde anlaşılır gibi değildi. Sadece boyları uzundu ve şöyle bir gülüp kendilerini gösteriyorlardı.

Çocukluğumun Kokusu - TAMAMLANDI #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin