18

5.4K 326 143
                                    

Jungkook

Arkamda duyduğum ses ile gözlerimi yumup sinirle nefesimi verdim. Telefonumu kapatıp kulağımdan uzaklaştırdım.

Sinirden dilimi ağzımın içinde döndürüyordum.

Ona döndüğüm zaman öylece dikilip bana baktığını görmüştüm.

"Senden nefret ediyorum. "

"Ben de seni seviyorum bebeğim, artık gitsek mi?"

Başımı hayır anlamında salladım.

Tam o sırada cebindeki elini çıkarıp silahı ayağıma tuttu. "Seni vurursam canın çok yanar. Bunun olmasını hiç istemiyorum."

Deli gibi gülmeye başlamıştım. Bileğini tutup kaldırdım ve silahını kalbime koydum."Vuramazsın ki babacık."

Vururdu.

Bana daha da yaklaşmıştı ve dudaklarıma fısıldamıştı. "Deneyelim mi?"

Beni sertçe itip kendinden uzaklaştırdı ve topuğuma sıktı. Her şey saniyeler içinde olmuştu. Acı ile çığlık atacağım zaman hemen ağzımı kapatıp beni arabaya götürdü.

Gözüm yavaştan kararıyordu.

Yoongi

Onu arabaya koyup hızlıca eve tekrar girdim ve Jimin'in telefonunu verip güler yüzle konuştum. "Çocuklar Jungkook'u almak zorundayım. Siz çifte kumrular yalnız kalın ha?"

Hemen evden çıkıp arabaya bindim.

~♥~

Eve gelmiştik. Jungkook için özel bir doktor çağırmıştım eve. İşi bittikten sonrada gitmişti. Şuan Jungkook'un hiçbir şeyi yoktu yani. Yatak odasında uyuyordu.

Ağzı, ayakları ve bilekleri bağlı bir şekilde.

Ona bunu yapmamı istiyordu, bende istediğini zevkle verecektim.

Ona sadist tarafımı memnuniyetle gösterecektim.

Ayağa kalkıp yeni uyanmış olan Jungkook'un odasına gittim.

İçeri girdiğim zaman gözleriyle beni izlemeye başlamıştı. Ses çıkarmamış veya bir şey yapmamıştı.

Yanına gidip ağzını çözdüm.

"Şu halde bile beni bağlıyorsun...puşt."

"Ah küfür sana hiç yakışmıyor."

Gözünü devirdi. "Çöz beni."

"Çözüp çözmemem bana kalmış."

Büyük gözleri bu sefer silahla vurduğum ayağına inmişti. "Çılgın piç."

"Bundan sonra her küfür ettiğinde sana ceza vereceğim."

"Küfür etmeme karışmadığın kalmıştı, onu da elimden al."

Tepki vermeyip karşısına oturdum. "Böyle rezillikler yapmasaydın olmazdı."

"Rezillik? Bencilin tekisin."

Sende öylesin merak etme.

Bir süre sessizlik olmuştu daha sonra tekrar konuştu. "Beni tek üzen şey duygularımla oynamandı. Beni sevdiğini sanmıştım."

Özür dileyeceğimi mi sandı? Yanıldın. "Seni sevmiyorum mu dedim?"

"İnsan sevdiğine böyle bir şey yapar mı? Manyaksın sen."

Jun seni seviyordu ama parayı alıp kaçtı,buna ne diyeceksin?

Tek omzumu silktim. "Seni defalarca uyardım."

"Haklısın, hadi yine sinirini çıkar benden. Sertçe becerip ağlat beni daha sonra bir yere at ve git."

Tamam,bir ara hatırlat yaparım.

"Beni üzüyorsun." Ay güldürüyorsun demek istemiştim

"İnanmış gibi yapayım bari."

"Ayağına şükret."

Ayağa kalktım ve ona kin dolu bakışlarımı atmamak için kendimi zor tuttum.

Ben odadan çıkmadan tekrar konuştu. "Dalga geçtiğini söyle. Hemen çöz beni!"

Görmezden geldim. "Çok ses çıkarıp kulağımı sikme. Seni duyacak biri yok."

"Öyle yaparım."

Odadan çıkıp kapıyı kilitledim.

Beni nasıl sinirlendireceğini iyi biliyor. Ancak bu onun için daha kötü olacak.

Jungkook

2 saat. Tam 2 saattir böyle mal gibi tavanı izliyordum. Saat olmasa 2 saat olduğunu da bilmezdim. Yani saat şuan akşam 11 olmuştu.

"Yoongi!"

Sıkıntıdan patlıyorum. 2 saat boyunca,saatin yapıldığı zaman saatin kaç olduğunu nereden bildiklerini sorgulamıştım. Ve cevap bulamamıştım. Hatta yatakta solucan gibi sürünüp durmuştum.

Kapı açıldığı zaman kafamdaki saçma soruları silip konuştum. "Sıkıldım."

"Ben seni eğlendirecek bir şakşakçı değilim."

Sıkıntılı bir of çektim. "En azından çöz beni acayip sıkıldım ve bileklerim acıyor. Ah bir de telefonum nerede?"

Yastıkta yüzümün izi çıkmış bile olabilir.

Yanıma gelip önümde çömeldi. "Dalga mı geçiyorsun lan benimle?"

O ne demek kralım? Nasıl cürret ederim? "En azından yanımda kal." Gülmeye başlamıştı ve bu beni korkutmuştu.

"Hiç akıllanmayacaksın değil mi?"

Yani...sanırım akıllanmayacağım.

Ayağa kalkıp boynunu kıtlattı. "Hadi bir anlaşma yapalım."

Sana hiç güvenmiyorum ama hadi yapalım. Ne anlamında tek kaşımı kaldırdım.

Yoongi

"Hiç kimseye bir şey söyleme ve bedenini kullanmama izin ver."

Sikeyim...sanırım onu kendime aşık etmeliydim. Başka yolu yok gibi,bu çocuk bir deli.

Kaşını çatmıştı. "Annem her şeyi biliyor."

"Ne?"

"Pfft!" Gülmeye başlamıştı. "Tanrım! Yüzünü görmeliydin!"

Saçını tuttum. "Şakayı bırak."

"Kocana şiddet uygulamaktan utanmıyor musun?"

Saçını bırakıp tekli koltuğa oturdum ve onun konuşmasını bekledim.

"Kiminle konuştuğuma, ne yaptığıma karışmayacaksın."

Tek omzumu silktim. "Olmaz biz evliyiz kocacım."

Gözünü devirdi. "Bal gibi olur. Ayrıca ben sana bedenimi veriyorum istediğim şeyle kıyaslanamaz."

"Tamam o zaman anlaşma olmasın. Böyle kal sonuna kadar."

Ayağa kalktığım zaman sinirle konuştu. "Tamam bekle...seni piç!"

"Sana bir daha küfür edersen ceza vereceğim dedim."

Anında buz kesilmiş ve benim gülmemi sağlamıştı. "Ne oldu güzelim birden korktun?"

"Ceza bekleyebilir. Şuan konumuz bu değil!"

"Öyle olsun. Düşünmen için zaman vereceğim sana." Ayağa kalkıp odadan çıktım.

Daddy!/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin