39

3.2K 236 33
                                    

Jungkook - Paper Hearts (Cover)


Jungkook

Kafenin terasına çıkıp bir yere oturduk. Yukarıdan küçük gözüken insanları izlemek hoştu.

Garson kız menülerimizi verdiği zaman menüyü açıp tatlı bölümüne gittim. Tabii ki çikolatalı pasta yiyecektim.

Karşımda oturan Yoongi garsonu eliyle çağırmıştı. "Çakmağınız var mıydı?"

"Ah bir saniye."

Kız gidip çakmak getirdi. Yoongi ağzındaki sigarasını kıza yaklaştırıp yakmasını sağladı. Daha sonra ağzından çekti. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim Bay Min." Kız bana dönüp gülümsedi ve masadan uzaklaştı.

Yani bizi tanımıştı.

Her şeyi geçtim neden sigarasını kendisi yakmayıp kıza yaktırdı? Sinir bozucu.

Yine kız geldiğinde bu sefer yüzüne bakma gereği bile duymadan isteğimi söyledim.

Yılışık bu belli belli.

Ona baktığımda bana baktığını görmüştüm. Ne anlamında tek kaşımı kaldırdım.

"Komiksin."

"Ne, niye?"

"Hiç."

Sinir bozucu.

"Dalga mı geliyorsun? "

"Bir şey demeyeceğim. Ne anladıysan anla."

SİNİR BOZUCU.

Dişlerimi sıkıp dışarıyı izlemeye devam ettim.

Sinirlenmem için yapıyor.

Herkesin istediği geldiği zaman pastamı kaşıklamaya başladım.

Ve tekrar o aklıma geldi.

Numaralar...neyin numaralarıydı? Yarın tekrar bakıp aralarından birini arasam mı?

Yeni bir sorun daha...

Canlı müzik ile daha da bir huzurla birleşmiş gibiydim.

Hoseok hyung beni dürttüğü zaman ona döndüm. "Sen de şarkı söylesene."

"N-ne? Olmaz."

"Ah~ hadi ama JK! Bunu yapmak çok istiyordun."

Tae hyung atıldı. "Aynen ya ne oldu şimdi?"

Şimdiden gerilmiştim. "Nerden çıktı şimdi bu?"

Şimdi Jin hyung konuşmuştu. "Bu fırsat eline bir daha geçmez. Hadi Jungkook."

Hadi ama! Kareoke olsa tamam ancak nedense acayip utanmıştım.

Yoongi sigarasını söndürürken mırıldandı. "Ne o sesine mi güvenmiyorsun?"

"Pardon?"

"Sesin kötü ki böyle korkuyorsun."

"Hah!" Ani bir hareketle ayağa kalktım. "Sen- sen hayatımda gördüğüm en sinir bozucu insansın."

"Bu gurur verici."

Masadan uzaklaşırken şunu duymuştum;

"Onu kaldırmak için böyle yaptın değil mi?"

Ekibin yanına gittim ve şarkı söylemek istediğimi belirttim. "Paper Hearts"ı söyleyecektim.

Ah~ neden bu kadar stresli? Mankenlik gibi değildi!

Mikrofonun karşısına geçtiğim zaman alkışlamalar artmıştı. Ah sikeyim...ne gergin bir ortam!

Melodiye başladıkları zaman ellerimi ayaklı mikrofona koymuştum. Girişi bitirdikten sonra en sevdiğim yere, nakarata gelmiştim.

(Medyayı dinleyerek okursanız daha bi hoş olur)

"Şimdilik yaşadığım fotoğraflardaki,
Güzel zamanları hatırlamaya çalışıyorum.
Hayatımız sesli şekilde kesildi.
Anılar uyuşuk zihnimde canlanıyor.
Bu bölümden nefret ediyorum, kağıttan kalpler.
Senden bir parça taşıyacağım,
Olanları öylece unutacağımı düşünme.
Umarım ki sen de unutmazsın.

Rimel sürmüş bu gökyüzünün altındaki her şey gri.
Her bulutu bir gülümsemenin ardına saklıyorsun,
Kameralar varken.
Sadece sana ulaşıp söyleyemem,
Her zaman nasıl olduğunu merak ettiğimi..."

O sırada havai fişekler patlamaya başlamıştı. Ben şarkıya hem devam ediyor hem de havai fişekleri izliyordum.

Hoş.

Yoongi'de havai fişekleri izlerken ayrı hoşmuş yani.

Daddy!/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin