49

2.9K 212 107
                                    

Yoongi

Akşam saat 18.20, dışarıda yemek yemek için hazırlanıyorduk.

Diğerlerini bekliyor ve telefonda geziniyordum. Sonunda herkes hazır olduktan sonra Jungkook'un asık bir suratla dolaştığını görmüştüm. Ne olmuştu?

Taehyung yanıma gelip kolunu omzuma attı.

Ne, pardon yani sen nasıl kolunu omzuma atmak?

Sen bana kısa mı demek istiyorsun?

"Nereye bakıyorsun?"

Tapulu malınız mı bu sizin? Bakamaz mıyım? "Etrafa."

Taehyung tekrar konuşacakken Jungkook yürümeyi kesip dik dik Hoseok'a bakmıştı ve herkesin ilgisini çekmişti. "Ben gelmiyorum."

Jimin atıldı. "Ne oluyor? "

Hoseok cevapladı. "Seni ilgilendirmez bücür."

Al işte.

"Şöyle seslenip durmayın. Sinir bozucu. Hem ben sana at suratlı diyor muyum?"

Yürü be koçum.

"Ne? Ben senin hyungunum!"

Jimin kollarını bağlayıp omuz silkip dudak büzdü.

Jin hyung tekrar soruyu sordu. "Ne oluyor Jungkook?"

"Ona sor,size cevap verir. Ben gelmiyorum. "

"Ne o, yalan mı Jungkook?"

Namjoon uyarırcasına ismini seslendi. "Hoseok."

Jin hyung sinirini tutmaya çalışıp mimikleri ve jestleriyle konuşmaya başladı. "Ne yapıyorsunuz böyle? Yemek yemeğe gidiyoruz yine bir şey oluyor. Çocuk gibisiniz diyeceğim ancak çocuklar sizden daha kolay bakılıyor. Sende her şeye trip atıp durma Jungkook-"

Jungkook 'hah' sesi çıkarmıştı ve cümlesini bozmuştu. "Bana resmen sürtük diyor."

"Konu ne?"

"Hâlâ sabahki olayı sürdürüyor! Neden sadece susmuyorsun?!"

"Sesini yükseltme! Sana sürtük diyen mi var?!"

"Ne?! Bana resmen meraklı dedin-"

Jin hyung kimsenin yapamayacağını yapıp onların kollarından tutup ileriye doğru yürümeye başladılar ve bizden uzağa gittiler.

Jin hyung cidden sinirlenmiş olmalı. Çok bile dayanmıştı.

Herkes ofluyor ve bir yere oturuyordu.

İleride Jin hyugun onlara ayar vermesini izlemek eğlenceliydi.

Namjoon'a döndüm. "Teorimin sonuna kadar arkasındayım. Bize kendini masum göstermeye çalışıyor."

Düşünceli gözüküyordu. "Ben...bilmiyorum."

Hiçbir fikri olmaması benim için daha iyiydi.

Sonunda döndüklerinde Jungkook karavana doğru yürümeye başlamıştı.

Ah bunu beklemiyordum.

Jin hyung bizi etrafına topladı. "Biri onunla gitsin. Salakça, ergen triplerine girip sinirimi bozmasın benim."

Hemen atıldım. "Ben giderim."

Hepsi bana kararsız bir şekilde baktı.

"Hem ben aranızda tek yemek yapabilen biriyim."

"Ama-"

Jin hyung "Gitsin." Dedi ve bana dönüp kafasını olumlu bir şekilde salladı.

Jin hyungta bana inandığına göre planım mükemmel işliyor olmalıydı.

Hızlıca arkasından yürümeye başladım.

Sonunda kimse olmadan yanlız kalacaktık.

Daddy!/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin