38

3.2K 228 54
                                    

Jungkook

Saat akşam 19.20'ydi.

Herkes odasına çekilmiş, hazırlanıyordu.

Hoseok hyung günün devamında o konu hakkında konuşmamıştı.

Namjoon hyungta bir şey dememişti.

Üzerime siyah bir kazak ve siyah yırtık kot alıp giydim. Siyah botlarımı da giyip bordo renk şişme montumu giydim ve küpelerimi, yüzüklerimi takıp uzun saçlarımı taradım. Son olarak nemlendiricimi sürüp parfümümü sıktım ve hazır bir şekilde Hoseok hyung ile beraber aşağı indik.

Namjoon ve Jin hyung gelmişken diğerleri ortalıkta yoktu.

Telefonumda dolaşmaya başlamıştım. Uzun zamandan sonra magazinlere bakacaktım.

Gözüme çarpan ilk haberi okudum.

'Min ve Jeon arasında neler oluyor?

1 haftadan uzun süredir Bay Jeon Jungkook ortalıkta yok. Bay Min'e sorduğumuz zaman "Şimdilik bu sorunun cevabını bende bilmiyorum" cevabını aldık.'

Okumasam da olurmuş.

Magazinleri kapatıp babamın az önce attığı mesaja baktım.

Peder
Jungkook
Ne yaptığını
anlamıyorum ama geri döndüğünde çok kötü
kavga edeceğiz oğlum.

Ben
Ok.
Görüldü

Ne diyeyimki yani? Para kaynağı uçtuğu için sinirli.

"Hadi gidelim."

Başımı kaldırıp sese döndüm. Üstüne siyah bir gömlek siyah bir pantolon giymişti. Her zamanki Yoongi. Ah gerçekten yakışıklı.

"Neden geç kaldın Yoongi hyung~ Umarım geç kalmayız."

"Uyuya kalmışım."

Gözlerimiz buluştuğunda gözümü kaçırmış ve gözlerimi kaçırdığımı belli etmeyip ayağa kalkmıştım. Neden gözünün içine bakmıyorum?

Hepimiz karavandan çıkıp yürümeye başlamıştık. Bir kafeye gidecektik. Belki sonra bara giderdik? Hiç belli olmaz. Sadece şunu biliyordumki içki içecektik.

Yoongi, Jin hyung ve Namjoon hyung arkada yürüyüp bir şeyler konuşurken Jimin hyung yanıma geldi. "Bugün bir gariptin."

"Garip?"

"Her zamanki gibi değildin."

"Öyle mi? Hiç fark etmemişim."

"Biraz daha yavaş olun isterseniz?" Tae hyung sahiplenici hareketini yapıp -Jimin hyungun belini tutup-kendine çekmişti. "Ne konuşuyorsunuz öyle? "

"Tae hyung ne kadar ormantik diyordum."

"Öyle mi Jungkook-sshi? Jimin-sshi?"

Onları umursamayıp omzumu silktim. O sırada Hoseok hyung bileğimden tutup kendine çekti. "Ne düşünüyorsun?"

"Hm~ ne hakkında?"

"Jungkook. "

Güldüm. "Hyung sadece yaşanmamış gibi düşün."

Ofladı. "Bazen gerçekten salakça düşünüyorsun."

"Sadece bencil olmuyorum. "

"Jungkook-"

Sessizce konuşuyorduk. "Hyung~ lütfen daha fazla uzatma. Ben böyle istiyorum ve böyle olacak. Bir daha bu konu hakkında tartışmayalım."

Gözünü devirdi. "Tam bir aptalsın."

"Ben de seni seviyorum hyung."

Daddy!/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin