Daddy!/Yoonkook ✔

Özel Bölüm 2 ( m )

Jungkook

Belime sıkıca sarılan kol ile kendimi güvenli bir yerde hissediyordum. Ona yaslanıp daha da birleşmemize neden oldum.

"Bebeğim."

Kalın ve pürüzlü ses ile gülümsedim. "Gi." Onun kalın sesini çok seviyordum. Beni rahatlatan bir sesi vardı.

Beni sanki daha çok sıkı sarabilirmiş gibi kendine çekti. "Saat kaç?'

"12'ye geliyor."

Saçımı öptü. "Uyumak istiyorum."

Ben onu duymazdan geldim ve yataktan doğrulmaya çalıştım ancak kolları beni engellemişti.

"Bugün yıl dönümümüz değil mi zaten? En çok sen yorulacaksın. Dinlen işte."

Kızarmıştım...beni sinir etmeyi çok seviyor.

Tekrar kolundan çıkmaya çalıştım ancak sadece çalışmıştım. "Çok komiksin."

"Ne, yalan mı?"

Hâlâ konuşmaya devam ediyordu birde.

Gözümü devirdim. "Ben ciddiyim Yoongi, sen uyuyorsan uyu. Ben kalkacağım."

"Beraber yatalım işte. Seninle yatmayı seviyorum."

Ama...böyle söylersen sana karşı çıkamam.

Oflayıp ona yüzümü döndüm. "Çok kötüsün."

Gülümseyip yüzünü boynuma gömüp kokumu koklamaya başlamıştı. Bana sadece onun saçlarıyla oynamak kalmıştı. Her yaptığımda fark etmeden mırıltı sesleri çıkarıyordu. Bu yüzden saçlarını okşamayı çok severdim. Ayrıca kokusu etrafa dağılır burnumda toplanırdı.

"Yoongi."

Boğuk sesiyle mırıldandı. "Hmm?"

"Seni seviyorum."

Gülümsemişti, "Nerden çıktı bu?"

Offladım. "Ne demek nerden çıktı ya? İçimden geldi işte."

"İyi o zaman. Bende seni seviyorum."

Bütün romantikliğin içine etmişti.

~♥~

Saat akşam 8 olmuştu. Bütün gün boyunca hiçbir şey yapmamıştık. Sanki yıl dönümümüz değilmiş gibi takıldık.

Şimdi ise ben koltuğa uzanmış oyun oynuyordum. Yoongi ise odasına gitmişti. Kapı sesi duyduğumda çıktığını anlamıştım. Yanıma yatmak için beni ittiğinde huysuz sesler çıkardım. "Oyun oynuyorum."

İnatla küçücük koltukla beraber yatmamızı sağladı. "Banane."

Sırtımı ona döndüğümde elini belime atıp beni kendine çekmişti. Boynuma öpücükler bırakmaya başlamıştı.

Mızmızlanarak kolumun dirseğiyle onu dürttüm. "Oyun oynuyorum dedim Yoongi."

Kulağıma fısıldadı. "Bende banane dedim."

Eli malum yerime gittiğinde oyunda kaybetmiştim. Bileğinden tutup çektim. "D-dur."

Gülüp gıcıklığına kulağımı ısırmıştı.

Sinirli bir şekilde dizlerimin üstüne çıktım ve kucağına oturdum. Bana sırıtarak bakıyordu. "Ne o? Kulağını ısırmam hoşuna mı gitti?"

Kaşlarımı çattım."Seni öldüreceğim."

Kollarını belime dolayıp üstüne düşmemi sağladı. Şuan göğsünde uzanıyordum. Gülümseyip ona baktım. O da bana bir öpücük kondurmuştu. Ancak ben ona uymayıp tekrar dizlerimin üstüne çıktım ve ondan uzaklaşıp yakalarından tutup kendime çektim. Daha ateşli bir öpüşme başlattım. Onun istediği de buydu.

Sürtünerek dahada etkilenmesini sağlıyorum. Ellerini belime koyup okşamaya başladı. Nefessiz kaldığımızda ayrıldık.

"Zevk odasına gidelim."

Gülerek sordum. "Ne?"

Beni kucağına alıp ayaklandı. "Yani yatak odası."

Kollarımı boynuna sardım ve sesli güldüm. "Zevk odası ne ya şapşal?"

Odaya geldiğimiz zaman beni yatağa yatırıp üstüme çıkmıştı. Boynuma izler bırakmaya başlamıştı. Tişörtümü üstümden çıkarıp dudaklarını vücudumda dolaştırdı. İstemsizce iniltiler çıkarıyordum.

Bu kısımları hızlıca geçtikten ve ikimizde iyice sertleştikten sonra beni gevşetmişti. Sırtını yatak başlığına dayamasını sağlayıp üstüne çıktım ve elimle uzunluğunu kavrayıp içime girmesini sağladım. Hissettiğim garip hisle yutkunmuştum. Yanındaki dizlerim ile zevk almak için uzatmayıp hızlandım. Ellerini belime yerleştirip bana yardımcı olurken odada hızlı nefeslerimiz ve inlemelerimiz yankılanıyordu. Zevk noktama vurduğu zaman ona belli edip daha da hızlanmasını sağladım.

İnlemelerim çoğalırken kalın sesiyle konuştu. "Bebeğim, beni içine çeken dar duvarlarınla her zaman memnun ediyorsun."

Sikeyim...böyle tahrik edici şeyler söylemesi beni daha da baştan çıkarıyordu. Gözlerim zevkten geriye giderken karnımdaki sıcaklık ile geleceğimi belirtip yavaşladık. Eliyle ilgisiz kalan penisimi kavrayıp çekiştirdikten sonra karnıma ve göbeğime boşalmıştım. Onunda sıvısı içimde yer almıştı. Başımı omzuna gömüp nefeslerimi dizginlemeye çalıştım. Hâlâ içimde olan şey canımı acıttığında acıyla inlemiştim.

İçimden çıkıp saçımı öptü. "Özür dilerim bebeğim."