Onlarca Duygu

23.1K 418 52
                                        

Gidişinin yarattığı boşlukta takılı kalan bakışlarımız oradan ayrıldığında, birbirini buldu. Rysa beni çağırıyordu. Aklımda dönen birkaç ihtimal vardı fakat her birinin çoktan kapanmış mevzular olduğunu fark ettim ve bu beni korkuttu. Bana söyleyeceği her neyse, çokça başımı ağrıtacak olmalıydı. Salonlara geldiğim yolu aşıp, ana binaya vardım. Rysa'nın odası Abdullah'ınkinin bir koridor ötesindeydi. Tam karşısında bulunan odaysa organizasyonun gözde doktoru, Valeri'ye aitti. Albino psikiyatrımızı şu sıralar hiç etrafta görememiştim. Üzerine düşündüğümde bunun uzun bir zaman dilimi olduğunu fark ettim.

Kapıyı tıklattığımda beklediğim üzere bir kabul ibaresi almadığımda, usulca araladım. İçeride ateşli bir tartışmaya giren Rysa ve Abdullah dip dibeydi. Benim girişimle birlikte duraksayıp, tartışmaya son verdiklerinde; birbirlerini öldürmeden önce uzaklaşmış olmalarından memnundum. "Beni çağırmışsın?" dedim, Rysa'ya hitaben. Abdullah'ın burada oluşu da bu şekilde tartışmaları da içimdeki kötü hissi destekliyordu. Rysa derin bir nefes verdiğinde, ofis masasının arkasındaki tahta koltuğa oturdu. Daha rahat bir koltuk tercih etmesi gerektiğini düşündüm fakat bu koltuk tam da Rysa'ya göreydi. Odadaki harici eşyalar bile ceviz ağacındandı. Tabiatı göz önüne alındığında birini öldürecek kadar sinirlense bile kanı bulanmadan önce kilitlenirdi. Bulanığa dönüşme ihtimali sıfıra yakındı; bu da topluluğuna ve olduğu şeye bağlılığını bir kez daha gözler önüne seriyordu.

"Seni bir konuda uyarmak için çağırdık." dedi, konuşmaya odadaki diğer kişiyi de dahil ederek. Kaşlarım hafifçe birbirine yaklaştığında, onu dinlediğime dair küçük bir baş hareketi yapmıştım. "Murat AKSOY'un kızı Nilüfer hakkında, durumunun gitgide kötüleştiği bilgisine ulaştık." Yakından bildiğim bir olaydan söz etse de bu kelimeler kötü hissetmeme neden oldu ve yeni duyup şaşırdığıma dair, yapay bir şaşkınlık ifadesi takındım. "Görünüşe göre Murat AKSOY kızının iyi olması için elinden geleni yapmaya kararlı ve yaptığı araştırmalar sonuç vermediğine göre başladığı yolun sonu buraya, sana çıkıyor." Yutkundum. Tamamen yapay bir korku tepkisi. Elbette bana çıkıyordu. En sevdiği kızı ölmek üzereyken, hele de son liderin kızı mucizevi bir biçimde iyileşmiş ve ben buna rağmen ölmemişken; aynısını kendi kızı için de isteyecekti. Ama Rysa bana bilmediğim birkaç kelam söylemişti. Murat AKSOY, kızı için araştırmalar yapıyordu.

"Ne tür araştırmalar yaptığını biliyor muyuz? İpin ucu nasıl beni göstermiş?" Rysa alnını kaşıyarak sıkıntılı bir ifade takıldı, Abdullah'ınsa sohbete müdahale etmek gibi bir niyeti yoktu. "Görünüşe göre ortadan kaybolduğu zaman diliminde, dünyayı dolaşıyor, bir çözüm arıyordu. Geri döndüğünde, farklı bir adam gibi göründüğünü söylüyorlar. Son liderle tartışıp, seni ona teslim etmesi konusunda tehditler savurmuş. Umutsuzluk onda böyle bir etki yaratmış olmalı." Derin bir nefes verdiğinde "Bu yüzden senden dikkatli olmanı istiyoruz. Sana ulaşmayı başarıp, yardımını isterse bunu yapmadığından emin olmalısın."

"Beni bunun için mi çağırdın?" dedim, şaşırarak. "Evet, biz gerekli korumayı sağlayacağız ama eğer olur da..."

Sözünü kestim. Yükselerek, kelimelerinin önünü tıkadım. "Neden tekrar ve tekrar kendimi birileri uğruna feda edeceğimi düşündüğünüzü bilmiyorum fakat Murat AKSOY, yardım borçlu olduğum biri değil; asla da olmayacak ve benim kendimi öldürmek gibi bir niyetim yok. Siz iki aklı başında okuyucu askeri bunu artık anlasanız iyi olur." Rysa'nın kaşları yukarı kalktı ve dudaklarının yukarı kıvrılmamak için direndiğine yemin edebilirdim. Çıkışım Abdullah'ın dilinin bağını çözmüştü. Odaya geldiğimden bu yana ilk kez konuşarak "Öncesinde yaptın, neden tekrar yapmayasın ki?" dedi.

İlk cümlesinin göz bebeklerimin büyümesine, onlara inat kaşlarımın çatılmasına neden olduğu düşünülürse; az konuşması bulunmaz bir nimetti. "Belki..." dedim, iki adımda masaya yaklaştığımda. O ve Rysa ile aramızda kalan mesafeyi kapatmıştım. "Sizler bu kadar boşboğaz olmasanız, bu adam benim ne yaptığımı ya da yapabileceğimi öğrenmez; böylece peşime düşmezdi."

RUH OKUYUCULAR -3-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin