Sağ Kol?

22.7K 380 76
                                    

Uyandığımda Yekta yanımda değildi. Elbette değildi. Belki de hayal görmüştüm. Tümüyle yanımda olduğunu düşlemiştim. Ayaklarımı yataktan sarkıttığımda bir rüyadan uyandığımı hissediyordum. Güzel, oldukça güzel bir rüyadan.

Çarpık adımlarımla odamdan ayrıldığımda, nereye gittiğimden tam olarak emin değildim. Kapıyı aralayıp çıplak ayaklarımla koridora çıktım ve odak noktasını güçlükle bulan gözlerimle kapı ağzında dikilen adamla karşılaştım. "Emre!" dedim, yükselen sesimle. Sanki doğrulamak için onayına ihtiyacım varmışçasına. Onu akademiden bu yana görmemiştim. Akademiden yaka paça götürülüşümün, organizasyona katılışımın ardından, antrenman arkadaşımı bir kez olsun görmemiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse varlığını dahi unutmuştum. Akademideki her şey gibi o da artık bir anıdan ibaretti ve vakit geçtikçe organizasyonun da benzer bir duruma düştüğünü hissediyordum. Orada tüm yaşadıklarım, artık sadece bir anıdan ibaret kalıyordu.

"Günaydın Güneş Hanım." dedi, Asaf Hoca'nın gözde öğrencisi. Benden sonra daha da büyüttüğü pazuları ve arkasında bağladığı elleriyle. "Senin burada ne işin var?"

Akademiden biri, koruyucu karargahındaydı. Oysa henüz organizasyona bile katılmamıştı. "Asaf Soydan tarafından çağrıldım efendim." Acıyan gözlerimi ovuşturarak kirpiklerim altından ona baktım. "Efendim mi?" Çatallaşan sessim önceki gecenin izlerini taşıyordu. "Asaf Soydan beni geçici olarak sağ kolunuz olarak atadı. Sonrasında kendinize bir yardımcı seçene dek size hizmet etmem söylendi. Onur duydum efendim."

"Ne saçm..." Halen uykudan sıyrılamamış halimle konuştuğumda cümlem yarım kaldı. "Asaf Hoca uyandı mı?" dedim, adeta duvarları yıkacak bir kuvvetle. Emre başını salladığında kelimeler için hazırlandı fakat ben çoktan taş zemini yerinden oynatan adımlarla revire koşmaya başlamıştım. Çıplak ayaklarım yerde şapırdayan sesler çıkarıyordu; koridordaki insanlar bana bakıyor, muhtemelen delirdiğimi düşünüyordu fakat hiçbirini umursamıyordum. Günlerdir hissettiğim endişe ve karmaşa hissiyatı bir anda geri çekilmiş, kuzenimin dönüşü için bana yol vermişti.

Revir odasına doğru koşturmak için fark etmeden uzun bir yol seçmiştim ve bu öncesinde birçok insanla karşılaşmam anlamına geliyordu. Her birini görmezden gelerek ilerledim fakat karşılaştığım tanıdık grupta duraksamak zorunda kaldım. Yüzümde geniş bir gülümseme vardı. Yataktan kalktığım halimde koşturduğuma göre bu gülümseme deli bir kadına ait olsa gerekti. "Asaf Hoca nerede, odasında mı, yoksa revirde?" Ali,Ezgi, Rüzgar ve Ceyda ile önemli olduğu ifadelerinden taşan bir konuyu konuşan Bülent'in; ben görüş alanına girdiğimden bu yana hitap için kaldırdığı eli havada donmuş, yüzüme boş bakışlar atıyordu.

Önce kılığıma, bol beyaz geceliğime ve çıplak ayaklarıma baktı. O ana değin bir gecelik giydiğimi fark etmemiştim ve bunu nasıl giydiğime dair bir teori üretmemiş. "Asaf Hoca," dedim tekrar. "O nerede?" Bülent'in gözleri kısıldı ve bedenini tümüyle bana çevirdi. "Sizinle sonra konuşalım." dedi, küçük gruba. Sesindeki puslu hava vücudumdaki tüm tüyleri ayağa dikmişti. Nereden başlaması gerektiğine karar veremiyormuş gibi tek parmağıyla başını kaşıdı. "Ben Asaf'ı açığa almak zorunda kaldım Güneş. Şu an odasında fakat kilit altında tutuluyor."

Ona saldırmak, öfkemi kusmak için bir adım ileri atıldım ve bakışlarına, yüzündeki ifadeye değerek, geriye doğru sendeledim. Kederliydi ve sıkkın. "Ebrar'ı sorguya aldım. Asaf uyandığında, başta her şey normaldi hatta eski işlerine döndü ama kadının halini gördüğünde büyük bir olay çıkardı. Annense öfke nöbeti geçirdi. Onu revir odalarından birine yerleştirdim. Ebrar'ı da hücrelerden birine."

"Ne yaptın?" dedim; her birini gayet açıkça anlamama, hangisinin daha rahatsız edici olduğuna karar veremediğim halde. Hangisi daha kötüydü? "İlk önce annenle görüşsen daha iyi olur. Onu o kadınla aynı binada tutamazdım. Bu yüzden hücreye taşıtmak zorunda kaldım. Annenle görüştükten sonra sana olanları anlatacağım, neler öğrendiğimi de."

RUH OKUYUCULAR -3-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin