Gülüşünde çiçekler açıyor, gamzelerinde huzur...
Şarkı önerisi;
CLC- Black Dress 💖Eslemin Ağzından:
Oflarken ellerimle suratımı kapattım. Sabahtan beridir dosyalarla uğraşıyordum. Sonunda bitmişti. Odamda ki telefondan sekreterimi aradım. Odama gelince
"Dosyaları alabilirsin. Son imzaları atması için ortak şirkete götür bunları. Onlarda imzalasın."
"Tamam Eslem Hanım."
"Birde ben çıkıyorum. Bişey falan olursa ararsın."
"Peki, iyi akşamlar."
"Sağol." Sonrasında odamdan çıktı. Bende toparlandım hemen. Meriç daha şirkette olmalıydı. Meriçe eve geçtiğime dair mesaj attım hemen. Tam odadan çıkmak üzereyken telefonum çalmaya başladı. Kaşlarım çatılırken elimde ki telefona baktım. Bilinmeyen numaraydı. Etrafa baktıktan sonra cevaplandırdım. Sez vermeden beklemeye başladım.
"Ejder?" Aslanın sesini duymamla beraber kaşlarım daha fazla çatıldı.
"Aslan?"
"Bu akşam geçen beni bulduğun depoya gel. Panteri, Mirayı ve Ateşe de söyle. Seninle anlaşmaya varmak istiyorum."
"Ne anlaşmasıymış o?"
"Akşam gelince anlatırım. Gece gel." Sonra bişey demem fırsat vermeden suratıma kapattı. Suratıma telefon kapatılmasından nefret ederdim. İçimden Aslana küfür ederken derin bir nefes verdim. Sonra bizimkilere toplantı odasına gelmelerine dair mesaj attım.
Ve odadan çıkıp toplantı odasına doğru ilerledim. Derdi neydi acaba yine? Kendi küçük beyniyle bana, bize nasıl bir tuzak kurmuştu. Sinirden kendi kendime gülerken toplantı odasına girdim hızla. Çantamı masaya fırlatıp kendimi sandalyelerden birine bıraktım.
Kapı tekrar açılırken içeriye Gece girdi.
"Eslem, noluyor?" Gözlerime bakmasıyla
"Sinirlenmişsin sen. Noldu?"
"Gece otur, diğerleri de gelsin anlatırım." Gece de sandalyelerden birine oturup elinde ki çantayı masaya bıraktı. Uraz ve Meriç içeriye beraber girerken Meriç yanıma geldi.
"Meriç, otur anlatacağım." Meriç kaşlarını çatarak hemen sağ tarafımda ki sandalyeye oturdu.
"Aslan beni aradı. Akşam geçen gece geldiğin depoya bekliyorum seni dedi. Sizleri de çağırmamı istedi. Kendi küçük beyniyle bir plan yapmış belli ki."
"Büyük ihtimalle. Kendi küçük kafasıyla bize nasıl bir tuzak kurdu acaba?" dedi Uraz sinirle kahkaha atarken.
"Saat 5 zaten. Mesai bitti. Çocukları bir şekilde erken uyutup gitmemiz gerekiyor. Sürekli bizi dayımıza bırakıyorsunuz diye söyleniyorlar zaten."
"Meriç haklı. Hadi gidelim." Hepimiz ayaklanırken
"Saat 9 da gidelim. Herkes hazır olsun. Neyden bahsettiğimi anladınız siz zaten." Geceye hepimiz kafa salladık. Ve şirketten çıkmak için adımladık.
•••
"Eslem, adamlarına söyledin mi?"
"Söyledim."
"Benimkilere de haber verdim. Deponun yerini biliyor."
"Tamam. Ben gidip hazırlanayım o zaman." dedim ve odama çıktım. Dolabı açıp içinden hazır olan kombinlerden birini seçtim hemen ve üzerime geçirdim hızlıca. Meriç hazırdı ve Rüzgarı uyutuyordu. Yaprak hemen uyumuştu zaten. Çınarda bana futbolla ilgili bişeyi anlatırken uyuyakalmıştı.