Şarkı Önerisi:
Serdar Ortaç- Gıybet 💕
Eslemin Ağzından:
Oflarken geriye doğru gittim. İşleri bitirmiştim sonunda. Artık haftalarca şirkete gelmesemde olurdu. Tabi toplantı falan olmadığı sürece. Gözümde ki gözlüğü çıkarıp masanın üzerine koydum ve şakaklarımı ovdum. Yeni imalata başlayacaktık ve tasarımlar hazırdı. Bunları üretime verecektik. Çizimlerin ve imzalarımın olduğu dosyaları alıp odadan çıktım. Neslihan hala hastanede olduğundan sekreterim yoktu. Zenciye bir kez daha sinirlenirken kafamı salladım. Uraza götürmem gerekiyordu dosyaları. Birini çağırsam gönderebilirdim aslında ama ayaklarım da açılsın istiyordum.
Urazın odasına doğru yürürken Urazın sekreteri gördü ve hızla yanıma geldi.
"Eslem Hanım, Uraz Beye mi verilecek bunlar?"
"Evet."
"Ben veriyim ister misiniz?"
"Sen kahveni iç ben hallederim." deyip onu arkamda bırakıp Urazın odasına ilerlemeye devam ettim. Odanın önüne gelirken kapıyı çaldım ve komut gelince içeri girdim. Uraz telefonla konuşurken oturmam için koltukları işaret etti. Dosyaları masasına koyup oturdum.
" Aynen anlaştığımız gibi Selim Bey. Bu hafta gelirse mutlu oluruz. Gelir gelmez hesaba yatar paranız."
"Teşekkürler, görüşmek üzere." deyip kapattı. Telefonu masanın üzerine koyup bana döndü gülümseyerek.
"Bişey içer misin?"
"Kahve." dedim hiç düşünmeden. Uraz tekrar gülümseyip telefonu eline aldıktan sonra numaraya tıkladı ve kulağına götürdü.
"Güler bize 2 kahve. Orta şekerli." deyip kapattı.
"Ee naptın bakalım?"
"Tasarımlar tamam. Bu yıl çıkacak olan yeni silah modeli de tamam. Ben onay verdim. Sizinde imzalarınız şart. Artık uzun süre şirkete gelmeme gerek yok toplantılar hariç." deyip dosyayı uzattım. Uraz dosyayı alıp açtı ve incelemeye başladı.
"Tehlike demek ha?" derken sırıtmaya başladı.
"Her zaman ki gibi şirketin logosu tam yerinde ve harika gözüküyor." deyip dosyaya o da imza attı.
"Sen evde çocuklarla ilgilen artık. Gecede bu haftadan itibaren gelmeye başlayacak. Çocukları sana bırakır, sorun olur mu?"
"Saçma sapan sorular sorma ya." deyip gözlerimi devirdim. Uraz kahkaha atarken kapı çaldı ve Güler içeri girdi. Elinde ki tepsi de duran kahveleri ve suları masanın üzerine koyup
"Başka bir isteğiniz var mı Uraz Bey?"
"Yok Güler teşekkürler." dedi. Güler de gülümsedikten sonra odadan çıktı.
"Toplantı falan olursa eğer zaten haberin olur ve gelirsin. Meriç bazı şirketlerle görüşüyordu. Bakalım sonuç ne olacak?"
"Valla Uraz silah tasarımlarını isterlerse avuçlarını yalatırım. Başımda ki işleri görüyorsun ona rağmen tamamladım şunu. Alacaklarsa satın alsınlar ama tasarım falan vermem."
"Onu açık açık konuşuruz zaten Eslem. Tasarımları tabii ki satmayız. Ki en prestijli silahları sen tasarlıyorsun. Onlara tasarım satmak demek kendimize yeni rakipler çıkarmak demek. Gerek yok." Kahvemi hızlıca içip
"Ben gidiyorum o zaman. Eve gidip biraz uyumak istiyorum."
"Çocukları nereye bıraktın?"
"Üçüzler kreşte. Ulaşta Esimlerdeydi en son. Sınava hazırlanıyordu."
