Şarkı Önerisi:
Ezhel & Dj Artz- Pavyon 💓Eslemin Ağzından:
"Teyze çok güzel oynuyorsun." dedi Zümra hayranlıkla bana bakarken. Ona göz kırptıktan sonra serbest vuruşu kullanmak için topun karşısına geçtim. Halısahaya gelmiştik hep beraber. Ve maç yapıyorduk. Kızlarla erkekler olarak ayrılmıştık. Mısra harika oynuyordu. Futbolcuydu zaten. Herkes yerini alınca kendi kafamdan ufak bir hesap yaptım. Mısrayla o sırada göz göze geldik. Mısra ne demek istediğimi anladığını belli edercesine gözlerini kırptı. Ve kaleye şut çekermiş gibi gösterip Mısraya yolladım topu. Mısra gelişine kaleye şut çekti ve eniştem şaşırırken top ağlarla buluştu.
Kahkaha atarken Mısra koşarak bana doğru geldi. Kollarını belime dolarken bende ona sarıldım.
"Anne bak sen bunu çok yapıyorsun." dedi Ulaş somurtarak.
"Herkes kendi alanında yetenekli oğlum. Baskette de ben seni geçemem mesela. Ama şu an olayımız futbol. Bırakta olsun o kadar."
"Hata bizde, yıllardır aynı taktiği kullanıyor zaten. Mısrayı nasıl farkedemedik onu anlamıyorum."
"Şöyle anlatayım bende eniştecim, aslında ben Toprak eniştemin önündeydim. Ama o topa öyle bir odaklanmıştı ki arkasından geçtiğimi farkedemedi. Aras eniştem zaten kalede barajdan dolayı topu pek görme olasılığı yoktu ama odaklanması gereken şey top zaten. Ulaş Nefes halamı engellemekle meşguldü. Yalında anlamsız bir şekilde Zümrayı engelliyordu ki Zümranın topla uzaktan yakından alakası yoktu. Yani kendi dikkatsizliğiniz yüzünden yediniz golü." Elimi uzattım çakması için. Mısra elime vururken sırıttım ve
"Açık olmuştur umarım?" dedim Meriçe bakıp.
"Ulan ne ara arkamdan dolaştı bu kız?" diyordu Toprak kendi kendine.
"Demek ki neymiş? Dikkatli olmak gerekiyormuş. Bu atılan golle beraber biz 10 olduk ve sizi yendik. Yarın yemekler sizden yani." dedi Nefeste yanımıza gelirken.
"Valla helal olsun, hakkınızla aldınız. Harika oynadınız ve futbolu unutamadığınızı da kanıtlamış oldunuz."
"E hayatım unutmadık demiştik zaten. Unuttunuz diye direten sizdiniz. Çocuklar olduktan sonra salmış olabiliriz ama futbol öyle ha deyince unutulan bişey mi ki?" Eniştem ablamı kolunun altına alırken ablamda kollarını eniştemin beline doladı.
"Anne çok iyiydiniz." Çınarın bağırtısı gelirken koşa koşa bana geldiğini farkettim. Dizlerimin üzerine çöktüm ve kollarımla buluşmasını bekledim. Sonra kollarımın arasına alıp yanağından öptüm.
"E hadi gidelim o zaman. Yorulduk yani."
"Prenses futbolla pek ilgili olmadığı için yoruldu tabi."
"Voleybolda kapışmak ister misin Ulaş? Şöyle yüzünün tam ortasına bir smaç yerdin mesela?" dedi Zümra kollarını önünde bağlayıp tek kaşını kaldırırken. O hallerine bakıp gülümserken
"Yok sağol ben almayayım." dedi Ulaş. Zümra gözlerini devirip arkasını döndü. Ulaş ise gülümsemekle yetindi.
"E hadi o zaman gidelim artık." dedi Meriç ve Yaprağın elini tuttu. Bende Rüzgarla Çınarın elinden tutarken hep beraber sahadan çıkmaya başladık.
Gecenin Ağzından:
"Anladın mı kızım?"
"Ama ben kardeşimle oynamak istiyorum." Nefesimi bırakırken
"Annecim bende sana oynama demedim zaten. Ama kardeşin daha oynayabileceğin kadar büyük değil. Biraz daha büyümesi gerekiyor. Bunun içinde uyuması gerekiyor. Ama sen uykusundan uyandırdığın için de büyüyemiyor."