TÇ3-14

2.5K 110 62
                                    

Saman altından su santrali kurdunuz hala ben bişey yapmadım ayakları...

Şarkı önerisi;
Merve Özbey- Vicdanın Affetsin 🤎

Eslemin Ağzından:

Aslanın bağırmasıyla beraber zevkle gülümsedim. Ve elimde ki ruloyu asit dolu kovaya koydum geri.

"Senin canını almayacağım Aslan. Sen bana ölmek için yalvarana kadar senin canını almayacağım." Sonra asite batırdığım ruloyu aldım ve vücudunun üzerinde yeniden gezdirmeye başladım. Aslan acıyla bağırmaya tekrardan başlamıştı. Vücudu hep tahriş, yara olmuştu. Ama bunu benim çocuklarımı kaçırmadan önce düşünecekti.

Ruloyu tekrardan kovaya bırakırken saate baktım. 23.32 olmuştu. Çocukları görmek, bişeyleri var mı diye kontrol etmek istiyordum. Ve onlara bir açıklama borçluyduk tabii ki. Arkaya dönüp bizim adamlarımızdan birini çağırdım. Ceketinin önünü kapatırken koştu ve yanıma geldi.

"Buyrun efendim."

"Asidi vücudunda gezdirmeye devam et. Ölmek için yalvarana kadar öldürmeyin. Yalvardığı zaman videoya alın ve beni arayın. Ama o zamana kadar ne olursa olsun ne derse desin ölmeyecek. Ölürse bende seni öldürürüm."

"Tamam Ejder." Sonrasında elimde ki eldiveni çıkardım. Ve orda bulunan çöpe attım. Koltuğun üzerine bıraktığım montumu alıp Meriçe ve Uraza baktım. Gece, Toprak ve Nefes çocuklarla gitmişti. Şimdi de ben gidecektim. Çocuklarımı çok özlemiştim. Meriçle Uraz çıkışa doğru yürürken benimle beraber yürümeye başladı.

Evin kapısının açılmasıyla beraber çantamı kenara bırakıp çocuklarıma doğru koştum. Üçüde beni görür görmez hemen ayağa kalktı. Ağlamaya başlarken üçünü de aldım kollarım arasına.

"Çok özür dilerim. Sizi yalnız bırakmamam gerekiyordu. Özür dilerim." Hepsini teker teker öpüp kokladım. Onların başına bir şey gelseydi ne yapardım ben?

"Ağlama anne biz iyiyiz." dedi Çınar minik elleriyle yanaklarımı ve gözlerimin altını silerken. Elini tutup öptüm ve gülümsedim.

"Bir yeriniz ağrıyor mu? Size bir zarar verdi mi?" Yaprakta gözlerini silerken olumsuz anlamda kafa salladı.

"Hayır anne. Bize hiçbir şey yapmadı." Gülümserken olumlu anlamda kafa salladım. Çocuklar babalarına koşarken Meriç dizlerinin üzerine çöktü. Ve üçünü de sardı kocaman kollarıyla. Etrafa bakınca Nefesleri de, Geceyi de göremedim.

"Anne, Geceler nerde?"

"Çocuklar yorulmuşlar annecim. Gece de götürdü onları. Nefeslerde bugün orada kalacaklarmış. Yarın sabah geliriz dediler."

"O zaman bende geçeyim eve. Kızlarıma kavuşayım." Ayağa kalkıp Uraza doğru ilerledim.

"Uraz arabayı Geceler götürmüş belli ki. Serkan bıraksın seni."

"Gerek yok Eslem taksiyle giderim ben." Bu sırada Serkan montunu giymiş, arabasının anahtarını almıştı.

"Saçmalama oğlum ya kapının önünde 3 tane araba var sen taksiyle mi gideceksin. Hadi yürü götüreyim seni."

"İyi o zaman. Herkese iyi geceler. Yarın görüşürüz." Annemler ve bizde iyi geceler dedikten sonra Urazla Serkan evden çıktı. Meriçle göz göze geldik bu sırada. Meriç bana yukarıyı işaret ederken çocuklara

"Hadi bakalım çocuklar banyoya." dedi.

"Anne, baba sizde yoruldunuz. Siz uyuyun hadi. Yarın konuşuruz." dedi ardından annemle babama.

Tehlike Çetesi 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin