"Anne şımarmıyorlar değil mi bak? Şımarıyorlarsa söyle."
"Eslem hayır dedim ya kızım. Şımarsalar senden niye gizleyeyim ben. Dedeleriyle beraber film izliyorlar. Biraz daha izlesinler sütlerini içirip yatıracağım."
"Anne bak ballı süt verme onlara. Ballı süt midelerine dokunuyor. Kakaolu süt ver içer onlar."
"Eslem biliyorum kızım. Kendi kendine evhamlanma da tatilin tadını çıkar. Hadi ben kapatıyorum artık." Derin bir nefes bırakırken
"Tamam anne. İyi geceler." dedim. Annemde
"İyi geceler." dedikten sonra kapattım. Telefonu yatağın üzerine koyarken
"Meriç ilk defa ayrı kalıyorum onlardan. Haliyle merak ediyorum."
"Eslem Gece küçücük bebeğini bıraktı. Senin kadar kasmıyor kendini. Bu tatile rahatlayalım diye çıktık. Eğer ki kasılmaya devam edeceksen sabah dönelim. Senin böyle olman beni de geriyor çünkü." Kafa sallarken
"Tamam, daha rahat olmaya çalışacağım."
"Urazla yazıştım az önce. Begümden dolayı Gece uyuyamıyordu tabi. Gece uyumuş. Nefes ve Toprakta video oyunu oynuyorlarmış. Biz ne yapsak?"
"Hava çok güzel ya. Biraz dolaşsak mı?"
"Olur. Üzerimizi değiştirelim o zaman. Sonra da gidip dolaşalım biraz. Olmadı gider kahve falan içeriz." Kafa salladıktan sonra yerimden kalktım. Valizi boşaltmıştım. Kendime hemen giyecek bişeyler seçebilmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimi giyindikten sonra Meriçe baktım. O da siyah kazağını üzerine geçirdi. Sonra montunu aldı eline. Bende montumu giyip telefonumu aldım.
"Anahtarı alsana Meriç." dedim ve odadan ilk ben çıktım. Meriçle baş başa zaman geçirmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki. Hala rüya gibi geliyordu. Meriç yokken ki gördüğüm rüyalarda ki gibiydi. Ve ben uyanmaktan çok korkuyordum. Bununda bir rüya olmasından çok korkuyordum. Elimin tutulmasıyla kendime geldim. Meriç montunu da giymiş elimi tutmuştu.
Kaşları çatık bir halde bana bakıyordu.
"Neyin var?" derken içimden nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Tek bir sözümle kaçacakmış gibi hissediyordum. Kelimelerimi seçerek söylüyordum bu yüzden. Derin bir nefes bırakırken
"Uyanmaktan çok korkuyorum." deyiverdim. Meriçin kaşları daha çok çatılırken
